Tarihçi, şair Ahmet Refik Altınay 1880 yılında Beşiktaş / İstanbul’da doğdu.10 Ekim 1937 yılında öldü. Sultan Abdülaziz’in vekilharcı Ürgüplü Ahmed Ağanın oğlu­. Nasrettin Hoca, Rıfkı Ali adlarını da kullanmıştır. İlköğre­nimini Beşiktaş Vişnezâde Mektebinde tamamladı. 1898 yılında Kuleli İdadisi ve Harbiye Mektebini bitirdi. Toptaşı ve Soğukçeşme askerî okullarında coğrafya, 1902 yılından itibaren Harbiye Mek­tebinde Fransızca öğretmenliği yaptı. 1903 yılında üsteğmen, 1907 yılında da yüzbaşı oldu. Balkan Savaşı sırasında orduda görev aldı. Balkan Savaşı’ndan sonra emekli olduğu halde yeniden yüzbaşı rütbesiyle orduya katılarak ordu arşivini düzenlemekle görevlendirildi. 1908 yılında Mekteb-i Harbiye tarih öğretmenliğine başladı. 1909 yılında Erkân-ı Harbiyye-i Umûmiyye Ceride Şubesinde görev aldı, Mec­mua-i Askeriyye’yi yönetti. 1912’de Balkan Harbi’nde askeri sansür müfettişi olarak çalıştı ve savaş bitiminde emekli oldu. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ulukış­la’ya sürgün gitti. 1915 yılında Eskişehir Askerî Sevk Komis­yonu başkanlığına getirildi. Bu sırada şiddetli bir hastalık geçirdi. Daha sonra Hazine-i Evrak’ta çalıştı. 1916 yılında Doğu Anadolu’ya görevle gönderildi. 1917 yılında terhis oldu. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Darülfünun’da tarih dersleri verdi, profesörlüğe yükseldi ve bu görevde 1933 yılına kadar kaldı. Abdurrahman Şeref’in ölümü üzerine 1924 yılında Tarih-i Osmanî Encümeni başkanlığına getirildi. Son yıllarını fakirlik içinde geçirdi. Haydarpaşa Hastanesinde vefat etti. Büyükada Tepeköy Mezarlığına defnedildi. İlk yazı ve şiirlerini yüzyıl başında İrtikâ, Ma’lûmat, Hazîne-i Fünûn, Mecmua-i Ebüzziyâ gibi gazete ve dergilerde daha sonra İkdam, Yeni Mecmua, Tarih Encümeni Mecmuası, Harb Mecmuası, Türkiyat, Hayat, Anadolu, Edebiyat Fakültesi Mecmuası, Peyam, Akşam, Cumhuriyet gibi yayın organlarında yayımladı. Tercümân-ı Hakikat ve Millet gazetesi başyazarlığı yaptı. Bazı eserleri gazetelerde tefrika edildi. Halka tarih zevkini aşılayan üslupta eserler vermiş olması başlıca özelliğidir. Çoğu bestelenmiş birçok şarkısı vardır. Alkole aşırı düşkünlüğüyle de tanınırdı.1918 yılında Demirbaş Şarl adlı eserinden dolayı İsveç hükümeti tarafından kendisine bir nişan verilmiştir. Eserlerinin sayısı yüzden fazladır. Ahmet Refik Altınay’ın “Geçmiş Asırlarda Osmanlı Hayatı” başlıklı bir dizi halinde 1915-1927 tarihleri arasında yayımlanan on altı eseri, 2001 senesinden itibaren Tarihe Yolculuk dizisinde yeniden basılmaya başlandı. Fransızcadan üç ciltlik Târîh-i Medeniyyet (C. Seignobos’tan, 1912)’i çevirdi. “(…) Ahmed Refik, asker ocağından yetişmiş şuurlu bir aydındır. (…) Şâir ve sa­natkâr ruhlu bir yazar olan Ahmed Refik, belki tam bir tarihçi olarak kabul edilmeyebilir. Çünkü topladığı tarihî malzemeyi derin ve ihatalı bir görüşle işleyerek bir terkibe ve senteze ulaştırmış değildir. Ama devrinin târih anlayışına bir heye­can, yeni ve taze bir ruh getirdiği, onu ‘vak’a-nüvislik’ten kurtardığı da söylenebilir. Ahmed Refik daha ziyâde târihin edebiyatını yapmış, târihle edebiyat arasında bir köprü kurmuştur. O yüzden kuru, sıkıcı bir târih yazarı değildir. Târi­hî konuları sanatkâr bir ruhla ele alarak, kolay anlaşılan ve sevilerek okunan bir târih anlayışını yerleştirmenin gayreti içinde olmuş, bunu da ba­şarmıştır. Gazeteci ve şâir tarafı târihî yazılarında da kendini göstermiş, tatlı, akıcı ve sürükleyici üslûbu ile târihî eserlerin sevilip yayılmasında, geniş kitlelere ulaşmasında ve okunmasında önemli bir görev ifa etmiştir. Ayrıca Hazîne-i Evrak’ta bulup yayımladığı belgeler, Osmanlı târihi için çok değerli belgeler olarak kabul edilmekte­dir.”