“Bizler, ülkemizin sağlıklı geleceği için çalışan, hiçbir fedakarlık ve özveriden kaçınmayan, ülkemizin birinci basamak sağlık sisteminin temel taşıyız. Gözardı edilmeyi, unutulmayı, yok sayılmalıyı, üvey evlat olmayı hak etmiyoruz”

Aile hekimlerinin haklı isyanı bu. Virüsle mücadelede ilk başvuru, ilk karşılaşma noktasında olan aile hekimlerinin haklı isyanı bu.

Sağlıkla birinci basamak olan aile hekimleri, yaşadıkları zorlukları, kendilerini bekleyen tehlikeyi ve gelecek endişelerini kamuoyu ile paylaşma gereğini duyarak, sosyal medya üzerinden şu çok önemli mesajı veriyorlar : “Aile hekimlerinin tüm izinleri kaldırıldı. Virüs kapan hekim sayısı hızla artıyor. Yoğun bakıma alınanlar var ve hala hekim ve hemşirelere test yapılmış değil”

Virüsle mücadele günlerinde gerçekten de kaygı verici, dahası ürkütücü mesajlar bunlar. Sağlık Bakanı koruyucu ekipman konusunda tüm önlemlerin alındığını söylese de Aile Sağlığı Merkezleri’nde(ASM) fedakarca görev yapan doktor ve hemşireler için Antalya’da sadece 5 maske, 1 gözlük ve 5 eldiven verildiği ifade ediliyor. Aile hekimlerinin yükü tahminlerin çok üstünde hem zor hem de kaygı verici. Bakınız bir aile hekimi içinde bulundukları süreci nasıl anlatıyor :  “65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı geldi. Aile hekimlerinden bu kişileri 10 günde bir arayıp durum tespiti (ateşi var mı, yasağa uyuyor mu)yapması istendi. Yüzlerce arama demektir bu ve bu şekilde süreç yönetilmez”

Bir başka aile hekimi ise şu çarpıcı görüşlere yer veriyor : “Tüm 2. Ve 3. Basamak hastaneler poliklinikler düzeyinde pasife alınmış, acil servis yükü azaltılmış halde iken Covid 19 salgınında ülkemizde en çok vakayı göğüslemeye çalışan, salgının yayılımını önlemek adına Kişisel Koruyucu Ekipman olmadan vaka değerlendirmesi yapan, virüsle enfekte olma pahasına hizmet sunan, hafta sonu dahi takipli hastalarımızı virüs bulaştırıcılığı ve semptomları yönünden tarayan hekimleriz. Ülkemizde birçok ilde hiçbir kişisel koruyucu ekipmanın dağıtılmaması, ya da çok yetersiz olması bu salgın kadar gerçektir”

Gerçek şu ki coronavirüs salgınında ciddi tehdit altında olanlar hekim ve diğer sağlık çalışanları. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da bunu itiraf etti, çok sayıda sağlık çalışanının salgına yakalandığını söyledi. Bakınız bize en yakın olan sağlık emekçileri konumundaki aile hekimleri kaygılarını nasıl dile getiriyor : “Sayın Bakanımız, sağlığın birinci basamağı olan aile hekimlerini koruyamazsanız maalesef bu halkı koruyamazsınız. Çalışanın sağlığını koruyamazsanız, vatandaşın sağlığını koruyamazsınız. Bir taraftan salgınla mücadele ederken bir taraftan çalışanı savunmasız bırakmak kabul edilemez. İstediğimiz tek şey koruyucu ekipman. Hem kendimiz hem ailemiz hem de hastalarımız için. Sizler de biliyorsunuz ki onlarca aile hekimi arkadaşımız Covid-19 tanısı almış durumdadır.  Aile hekimleri, salgınla savaşta sağlık ordusunun en öndeki askerleri   silahsız, savunmasız düşmana koşuyoruz. Canımız pahasına da olsa bu vatan için, bu halk için koşmaya devam edeceğiz. Yeter ki halkımız bu salgından en az hasarla kurtulsun. Bizler, mesleğimizin onuru ve gururuyla, sonuçları ne olursa olsun halkımızın sağlığı için yılmadan, yorulmadan, âmâsız, fakatsız hizmet vermeye devam edeceğiz. Her koşulda halkımız için vatanımız için”