Dil ve Konuşma Terapisti Rümeysa Akın, son yıllarda çocuklarda çok fazla ‘konuşma sesi’ bozukluğu görüldüğünü belirterek, bunun en önemli nedeninin tek yönlü bir iletişim olan televizyon ve tabletin yoğun kullanımı olduğunu söyledi

Dil ve Konuşma Terapisti Rümeysa Akın, çocuklarda gecikmiş konuşma, konuşma sesi bozukluğu, çocukluk çağı apraksisi (beyinden kaslara nasıl ve ne zaman hareket edeceklerine yönelik mesajların doğru zamanda gitmemesi) kekemelik, otizm, serebral palsi gibi farklı sendromlar ile işitme engeline bağlı dil konuşma problemlerine dikkati çekti. Bu bozukluklarının çok faktörlü konuşma bozuklukları olduğunu belirten Akın, çocuğun belirli sesleri doğru şekilde üretememesinin 4 yaşına kadar normal olduğunu, 4 yaşından sonra çocuğun hala ‘kapı’ya ‘tapı’, ‘şemsiye’ye ‘semsiye’ demesinin ise terapi gerektiren bir konuşma bozukluğunu vurguladı. Sadece ‘r’ sesi kazanımı için 6 yaşına kadar beklendiğini belirten Akın, son yıllarda çocuklarda görülen konuşma bozuklukları arasında ilk sırada ‘konuşma sesi’ bozukluğu ve ‘kekemeliğin’ yer aldığını söyledi. Konuşma sesi bozukluğunu, çocukların sesi yanlış üretmesi olarak tanımlayan Akın, kekemeliğin ise genetik temeli kanıtlanmış ve çok fazla nedeni olan bir konuşma bozukluğu olduğunu kaydetti. Konuşma sesi bozukluğunun günümüzde artmasının nedenini tam olarak belli olmasa da tek yönlü iletişimin önemli bir faktör olduğunu kaydeden Akın, “Telefon, tablet, televizyon gibi teknolojik araçların çok fazla kullanılması ve altta yatan gecikmiş konuşma problemi konuşma sesi bozukluğuna neden olabiliyor” dedi. Amerikan Pediatri Derneği’ne göre çocukların 2 yaşından önce kesinlikle televizyon, tabletten uzak tutulması gerektiğini vurgulayan Akın, şunları söyledi:  “Çünkü bu dönem çocukların beyin gelişiminin en hızla olduğu dönem. Konuşmayı öğrenebilmesi için çocuğun ekran karşısında değil insanlarla etkileşimin halinde olması gerekiyordu. Televizyon izlerken çocuklarda tek yönlü bir iletişim var. Karşılıkla iletişim olmadığı için dil gelişimi sekteye uğruyor. Televizyon, tablet ve telefon, çocuğun düşünme ve mantık geliştirmesini de etkiliyor. O yüzden çok çok önemli. Çocuklarda televizyon, tablet kullanımı tamamen de yasaklanmamalı. Çünkü tamamen yasaklandığında çocuklar için daha cazip hale gelebiliyor. Tamamen yasaklama akranlarıyla kopukluğa da neden olabilir. O yüzden günde yarım saatlik bir süre yeterli olacaktır.”

AİLE ROL MODEL OLMALI

Ailenin dil gelişiminde rol model olmasının önemine de değinen Akın, “Aileler çocuklarla iletişim kurarken, çocuğun dil gelişimine ve yaşına göre iletişim kurmalı. 1 yaşından küçük çocuklarla uzun cümlelerle iletişim kurulmamalı. Kısa ve basit cümleler olmalı. Anlaşılır ifadeler kullanılmalı. Örneğin 1 yaşındaki bir çocuğa ‘Aaa kahverengi köpek bize yaklaşıyor’ denildiğinde çocuğun bunu anlamlandırması çok zor. Çünkü dil seviyesinin üstünde. Ama basit ifadeyle ‘Aa köpek geliyor’ denmesi, çocuğun dil yaşına rol model olacaktır” diye konuştu. Bir diğer konuşma bozukluğu olan ‘gecikmiş konuşma’nın nedenlerinin ise çok farklı olduğunu kaydeden Akın, tablet ve televizyonun yoğun kullanılmasının yine konuşma sesi bozukluğunda olduğu gibi gecikmiş konuşma bozukluğunda da etken olduğunu belirtti. Rümeysa Akın, “Prematüre doğum, doğumdan sonra sarılık geçirilmesi bir risk faktörüdür. Çünkü geçirilen sarılığın süresi uzunsa işitme kaybına neden olabilir. Doğum sırasında oksijensiz kalma durumu da beyin gelişimini etkilediği için risk faktörü olabilir” diye konuştu. Selma KUNAR/DHA