Antalya Serbest Bölge A.Ş. (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses, geçen yıl 670 milyon dolar civarında gerçekleşen bölgenin ticaret hacminin, bu yıl yüzde 6’lık bir artışla 750 milyon dolar civarında olmasını beklediklerini kaydetti.
ASBAŞ Genel Müdürü Zeki Gürses, serbest bölgenin 726 bin metrekarelik bir alana sahip olduğunu belirtti.
Geçen sene yapılan Bakanlar Kurulu kararıyla, serbest bölge sınırlarının 126 bin metrekare daha genişlediğini aktaran Gürses, bu rakamın 90 bin metrekaresinin karasal alan, geri kalan kısmın ise deniz alanı olduğunu kaydetti.

“Lojistik avantaj sağladı”
Serbest bölgeye tahsis edilen alanların tamamının dolu olduğuna dikkat çeken Gürses, “Talepler doğrultusunda yatırımcılara yeni alanlar gerekiyordu. Yaptığımız çalışmalar neticesinde alanımız geçen sene genişledi. Özellikle rıhtım alanlarımızda gelişen yat sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak için ciddi anlamda lojistik avantaj sağladı. Serbest bölgemizde 2000’li yıllardan itibaren yat sektörü yatırımcılarının geldikten sonra hızlı bir gelişme gösterdi. Zaman içerisinde üretilen yat boyutları arttı 60-65 metreye kadar yatlar üretildi. Yeni dönemde 75-90 metreye kadar yat siparişleri alıyoruz. Tersaneler için yer ihtiyacı doğmuştu” dedi.
Sadece yat üretimi için değil, yatların bakımı konusunda da talepler geldiğini dile getiren Gürses, açık alanda yat-bakım-onarım sahası oluşturma projeleri olduğunu dile getirdi.
Gürses, 35 bin metrekarelik alanı, yat bakım faaliyetlerinde bulunulması için firmalara tahsis ettiklerini söyledi.

“2020 yılı sonuna kadar bu yatırımı tamamlayacağız”
ASBAŞ Genel Müdürü Zeki Gürses sözlerine şöyle devam etti:
“Yat bakım-onarım faaliyetleri kısa sürede geri dönüşü olan, katma değeri son derece yüksek olan faaliyetlerden bir tanesi. Bu ciddi anlamda istihdam oluşturacak, döviz girdisi oluşturacak, Akdeniz çanağındaki onlarca, yüzlerce lüks yatı, Antalya Serbest Bölgesi’nde bakım onarım faaliyetleri için çekecektir. Bu anlamda yine bizim serbest bölgemizde yat sektörüne hizmet veren 50 metre 650 ton kapasiteli arabalı kızak sistemimiz var. Proje aşamasında olan dünyada son derece modern sistemi olan ship lift(yatları deniz indirme ve karaya çekme sistemi) projesine başladık. Bu yatırımla birlikte bölgeye 90 metreye ve 2 bin ton ağırlığa kadar yatları denize indirip, karaya çekmeye imkanımız olacak. Son derece modern bir sistem. Bu yatırım kararını aldık ve bu anlamda proje anlaşmalarını imzaladık. İlgili bakanlıklardan konuyla ilgili müsaade aşamalarını geçtik. Kısmet olursa 2020 yılı sonuna kadar bu yatırımı tamamlayacağız.”

“Bugüne kadar 450 yat üretildi”
Ship lift projesiyle bölgenin daha da hareketlilik kazanacağını işaret eden Gürses, bunun Türkiye’de bir ilk olacağını kaydetti. Gürses, projenin yerli sermayeyle hayata geçirileceğini vurguladı.
Yat sektöründe bin 899 kişinin istihdam edildiğini kaydeden Gürses, şu ifadeleri kullandı:
“4 bin 600 çalışan var bölgemizde. Serbest bölgemizde 450’nin üzerinde yat üretilerek, sahiplerine teslim edildi. Bunlardan 1 milyar 90 milyon dolar satış geliri elde edildi. Rıhtımda şu an İngiliz ve Amerikalı iş insanlarına ait teslim edilmeyi bekleyen iki lüks yat var. Norveçli firmaya teslim edilecek ticari bir yat var. Sektörün burada gelişmesi için gerekli çalışmaları yapıyoruz. İki projemizin aynı anda faaliyete geçmesiyle rıhtım yat bağlantı kapasitemizde artacak” dedi.

“Lüks yat üretiminde Türkiye 3’üncü sırada”
Gürses, Akdeniz çanağında arızalanan lüks yatların bakım ve onarım için İtalya, Fransa yerine Antalya’ya geleceklerini söyledi.
Yatların çoğunlukla Avrupa Birliği tarafına satıldığını kaydeden Gürses, lüks yat üreten ülkelere de lüks yat sattıklarını belirtti. Gürses, “İtalya’ya satılıyor, Arap ülkelerine de satılıyor, Rusya’ya da satılıyor. Ama ticaret bölümümüz dünyada ön plana çıkmış lüks yat üreticilerine satıyoruz. Dünyada lüks yat üretiminde birinci sırada İtalya, Hollanda ve Türkiye geliyor. Antalya şuanda lüks yat üretiminde Türkiye’de ilk sırada” ifadelerini kullandı.

“Yatın kilogram üretim fiyatı 45-50 dolar”
Serbest bölgenin ticaret bölge hacmini değerlendiren Gürses şöyle konuştu:
“Geçen sene ilk 6 ayda 331 milyon dolar ticaret hacmi gerçekleşmiş. Bu sene 351 milyon dolar olmuş. Geçen seneye göre yüzde 6’lık bir artış söz konusu. Yıl sonuna kadar tahminimiz 750 milyon dolar civarında gerçekleşecek. Geçen sene 670 milyon dolar civarında olmuştu.”
Bölgede yat sektörünün yanında elektrik-elektronik var, medikal, tekstil ve diğer sektörlerin olduğunu aktaran Gürses, “Ağırlıklı bölgenin lokomotifi yat sektörü, elektrik-elektronik ve medikal. Sektör ciddi anlamda katma değer oluşturuyor. Bir tane yatın üretiminin kilogram değeri 45-50 dolar civarında, Türkiye’nin ihracat değeri kilogram başına 1.5-2 dolar. Elektrik elektronikte kilogram değeri ise 15 ile 150 dolar arasında değişebiliyor. Buradaki üretilen tüm ürünlerin yüzde 85 oranında ihracat yapılıyor.”

“60 metrelik yat 2.5 yılda üretiliyor”
Gürses, Antalya’nın imkanları, serbest bölgenin vergisel kolaylığının yanı sıra yatırımcılara sağladığı diğer imkanlar nedeniyle iş insanlarının ilgisinin arttığına dikkat çekti.
Yatların çoğunluğunun özel sipariş olduğunun altını çizen Gürses, “Bir kişi yat yaptırmak istediği zaman kafasında nasıl hazırladıysa, proje çizen kişiyle beraber imalatına başlıyorlar. Yatın arkasına arabası için park yeri isteyebiliyor, jakuzileri olabiliyor, her şeyi özel zevkine göre yaptırabiliyor. Üretimin her aşamasına dahil oluyor. 60 metre yatın üretimi yaklaşık 2 buçuk yıl kadar sürüyor” dedi.

“Turizme de katma değer oluşturacak”
Antalya Serbest Bölge’de lojistik olarak iyi bir konuma sahip olduklarına dikkat çeken Gürses, en büyük hayalinin açık alanda yat bakım-onarım sahası olduğunu söyledi.
Gürses, “Biz bunu Antalya Serbest Bölgesi ailesi olarak başardık. Bu ship lift yatırımı ile devreye girdiği zaman inanın 2 sene sonra çok farklı şeyler konuşacağız. Antalya, inanılmaz bir cazibe merkezi olacak. Çok güzel bir istihdam ve katma değer oluşturacak. Bu çok önemli. Bakım onarıma 60-70 metre yatlar geldiğinde, mürettebatları da beraberinde gelecek. Yat sahiplerinin 2 ay Antalya’nın turizm bölgelerinde konaklaması, turizme de katma değer oluşturacak.”