Yanlış okumadınız balık ölümleriyle bilinen, suyunda siyanürden arseniğe birçok başlıkta metal kirliliğinin bulunduğunu ve kirliliğin insani tüketim sınır değerlerinin altında olduğunu analizlerle belirlenen Karacaören Barajı’ndan Antalya’ya içme suyu getirmek üzere yeniden düğmeye basıldı. Daha önce yapımına başlanan ancak uzmanların uyarısı ve kamuoyunun duyarlığı ile ihalesi feshedilen proje için Devlet Su İşleri (DSİ)26 Şubat’ta yeniden ihaleye çıktı. 

‘Karacaören Barajı’nın suyu kirli, asla içilemez’

Karacaören Barajı’ndan Antalya’ya içme suyu getirilmesi için proje çalışmalarına başlandığında Türkiye’nin gölleri ve su kaynaklarıyla ilgili olarak 30 yıldır bilimsel çalışmalar yapan Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi  Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Kesici, barajdan Antalya’da içme suyu olarak kullanılmasına karşı çıkarak, şunları söylemişti:  “Isparta’daki mermer ve deri işletme tesislerinde kullanılan kimyasallar, Isparta Çayı ve Aksu Nehri vasıtasıyla yıllardır Karacaören Barajı’na taşınıyor. Atık kanalına dönüşen Sav Deresi’nin adeta köpüren suları baraj gölüne karışıyor. Arıtma hiç yok ya da yetersiz. Karacaören Barajı’nın suyu kirli, asla içilemez”

“Bırakın içme suyunu, tarımda bile kullanılmamalı”

Aynı zamanda Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TDB)Danışmanı da olan Doç. Dr. Ekici’nin şu uyarısı ise dehşet verici: “Karacaören Barajı’nın bırakın içme suyunu, tarımda bile kullanılmamalı” diyor. Gerçek şu ki kuruluşunda içme suyu kaynağı amacını taşımayan ve çevresinde herhangi bir koruma önlemi bulunmayan Karacaören Baraj Gölü’nün kenarından geçen ve ‘Baba Yolu’ olarak da bilinen Antalya-Isparta Karayolu da bir kirletici kaynağı…

Kent Konseyi iptal istiyor, Vekil Özer Meclis’e taşıdı

Antalya’ya civardaki işletmelerin arıtmaları bulunmadığı ya da çalıştırılmadığı için kirli atıklarının deposuna dönen Karacaören Barajı’ ndan su taşınması amacıyla 2014’te temeli atılan 2017’de ise iptal edildiği için yarım kalan isale hattı yeniden ihaleye çıkarıldı. Antalya Kent Konseyi’nin de karşı çıktığı ihaleyi CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer TBMM gündemine taşıdı. Aydın Özer, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlamasını istediği önergesinde, “30 yıldır atık deposuna dönüşen baraj suları neden Antalya halkına içirilmek isteniyor?” sorusunu yöneltti.

Deri fabrikaları, mermer ocakları, HES’ler kirletiyor

Giderek ciddi oranda kirlenen ve kirlemenin sürdüğü Ciddi oranda kirlenmekte olan Karacaören Barajı’ın (Aksu) suyunun Antalya’ya içme suyu olarak dayatılması Antalya Kent İzleme Platformu da karşı çıkıyor. Antalya halkının istemediğ bir suyun yeniden dayatılmak istendiğini belirten Platform Sözcüsü Avukat Mustafa Şahin, şunları söylüyor: “Karacaören Baraj gölünde çok uzun yıllardır önemli miktarda balık üretimi yapılmakta, bu balık çiftlikleri ile çevredeki lokanta, gazinoların atıkları doğrudan baraj gölüne karışarak giderek artan kirliliğe yol açmaktadır”

Kazı atıkları ve mermer tozları suya karışıyor

Barajın Aksu Çayı ile beslendiğini vurgulayan Şahin, “Isparta kentinin tüm atık suları Sav Deresi’ne verilmekte arıtma tesislerinden geçirilse de bu su Aksu Çayı’nın en önemli beslenme kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Isparta kenti dışında, Aksu Çayı havzasında artan yerleşimlerin atık suları da Aksu Çayı’na karışmaktadır. Aksu ve kolları üzerinde çok sayıda HES kurulmuş olup çayın suyu bu HES’lerin türbinlerinden birkaç kez geçerek gelmektedir. Havzada işletilmekte çok sayıda mermer ocağının kazı artıkları ve tozları Aksu Çayı’na karışmaktadır” diyor.

ASAT neden fikrini değiştirdi?

Antalya Kent İzleme Konseyi Sözcüsü Mustafa Şahin, zehirli atıklarlarla dolu Karacaören Barajı suyunu Antalya kentine iletme projesini uygulamaya başlamadan şu soruların ivedilikle yanıtlanması gerektiğini söylüyor: “Bu proje 20-30 yıl öncesinin etüd, rapor ve verilerine dayanmaktadır. Yeni ihale yapılırken DSİ uygulamalarında genellikle görüldüğü üzere değişen koşullara göre eski etüd ve planlama raporları gözden geçirilmiş midir? Aksu Çayı’nda özellikle Isparta Sav deresi ve Karacaören Barajı’ndaki balık çiftlikleri kaynaklı kirlilik ölçümleri yapılmakta mıdır hangi kurum yapmaktadır, yeni değerler nedir? Balık çiftliklerinin ileride kaldırılması planlanmış mıdır, havzada kentsel, tarımsal ve sanayi kirliliklerinin önlenmesi için neler yapılmaktadır. Eski raporlara oranla artan kirliliklerin Antalya’daki arıtma tesisleri için söz konusu olacak yatırım ve işletme maliyetleri artışları yeni projede dikkate alınmış mıdır? Geçmiş planlamalarda maliyeti çok arttırdığı için vazgeçilen Kırkgöz-Düden sularının günümüzün gelişen teknolojik koşullarında kireç yumuşatma maliyetlerinin de düşmüş olabileceği dikkate alınarak bir güncelleme, karşılaştırma yapılmış mıdır? Kırkgöz-Düden sularında kirlilik ölçümleri yapılmakta mıdır, sonuçlar nedir? Günümüzde ASAT’ın kente verdiği suların sertlik derecesi nedir, kaynaklara ve zaman göre nasıl bir değişim göstermektedir? Birkaç yıl öncesine değin Aksu’dan (Karacaören Barajı) Antalya kentine su verilmesini kabul etmeyen ve alternatif proje geliştiren Antalya Büyük Şehir Belediyesi ve ASAT’ın bu yeni ihale karşısındaki tutumu değişmiş midir, görüşü nedir?”