Her ne kadar, gazetemizin imtiyaz sahibi Cem Çon kardeşim bu köşeyi bana “Acemi ekonomist” sıfatıma güvenerek teslim etmiş olsa da, ben arada kaçamaklar yapıp, aklımdan geçen her şeyi yazma özgürlüğümü kullanıyorum burada. Henüz kendisinden bir tepki almadığım için terörist eylemlerime bir yeni yazı daha eklemek istedim.

 

Önce asli görevimi yapıp ekonomi hakkında bir kaç cümle edeyim. Biliyorum çoğunuz, hadi çoğunuz değil ama bir kısmınız, dolar kurunun düşmesini işaret ederek ülkenin durumunun düzelmekte olduğunu düşünüyorsunuz. Veya kafanız karıştı son gelişmelerle.

Size bir tek şey söyleyeceğim Ekonomi sadece paranın dolar karşısındaki değeri ile ölçülebilen bir durum değildir. İşsizlik, kredi kullanım oranı, sanayinin ve tüketimin artış eğilimi yani büyüme oranı, reel faiz düzeyi, ücretlerin satın alma seviyeleri ve asıl önemlisi gelecek beklentisi gibi birçok faktörün de değerlendirilmesi gerekir.  Bu saydıklarımın hepsi hala negatif yönde hareket ediyor. Ben de hala 2019’un bu yıldan daha kötü olacağını iddia edenlerin tarafındayım. Sadece dolara bakmak aldatıcı olacaktır. Tek faydası bir miktar moralleri düzelme etkisidir o kadar. Yani bana kalırsa bu yalancı bir bahar.

Siz yine de önünüzü kış tutun…

 

Evet, esas işim bitti. Şimdi gelelim serbest programa.

Son zamanlarda devam ettiğim bir felsefe kursu var. ATSO’nun Akdeniz Üniversitesi desteğiyle hazırladığı bir program. Bununla ilgili size bir tam yazı hazırlayacağım yakında. Ama daha önce 1 Aralık Cumartesi günü saat 17.00 da Antalya Kültür Sanat’ta yapılacak olan bir etkinlikten haberdar etmek istiyorum sizi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe bölümü öğretim üyesi Sn Doç. Dr. Cem Kamözüt’ün konuşmacı olarak katılacağı, Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Sn Doç. Dr. Cihan Camcı’nın moderatörlüğünü yapacağı “Bilim Kendimize Bakışımızı Nasıl Etkiledi?“ konulu buluşmaya katılmanızı tavsiye edeceğim.

Konu, bilimle felsefe arasındaki ilişki.

Eğer günlük hayatınızın monotonluğundan bir miktar kurtulmak, gazetelerde televizyonlarda her gün tanığı olduğunuz kargaşa, cinayet, ekonomik sıkıntı haberlerinden veya kim kimden boşanıyor tipi dedikodulardan yorulan zihinlerinize bir iyilik yapmak istiyorsanız katılmanızı öneririm.

Bu düşük seviyeli haber bombardımanından kafamızı çıkarıp nefes almamız gerekiyor bazen. Hele hele o her gün dinlemek zorunda kaldığımız siyaset tartışmalarından bıktığınızı düşünüyorum benim gibi.

Biraz sanat, biraz bilim, biraz felsefeye ihtiyacımız var arada. Hangisine ilgi duyuyorsanız ondan bir doz alın vakit bulduğunuzda.

Sonra tekrar günlük hayatın koşuşturmasına geri döneceğiz nasıl olsa. Ama temizlenmiş bir zihin ve ruhla.

Bir düşünün derim ben…