Bir arkadaşım Facebook’tan ‘ne çektin be Antalya. Bir yanda pandemi, diğer yanda deprem” paylaşımı yaptı ki yerden göğe kadar haklı. Şurası yadsınamaz bir gerçek ki 20 gün sonra veda etmeye hazırlandığımız 2020 çok uğursuz bir yıl oldu. Her türlü olumsuzluğu yaşadık, küresel salgından tutun da depremlere kadar her türlü felaketi 2020 yılında yaşadık.  Dilerim son 20 günde yeni bir felaket kapımızı çalmaz.  Süper Star Ajda Pekkan’ın şarkısıyla uğursuz 2020’ye şu mesajı vermek gerekli: “Olmaz artık kapı açık, arkanı dön ve çık, istenmiyorsun artık”

Gazipaşa’da deprem, Antalya’da tsunami

Küresel salgın hepimizi çok yordu. Salgından uzak durmaya çalışırken, aşıya nasıl ulaşacağız kaygısı da cabası. Bir de deprem korkusu var elbette.  Acı ama gerçek hepimizi derinden sarsan İzmir depreminin de Antalya’yı yönetenleri harekete geçirmediğini kaygıyla gözlüyoruz. Oysa uzmanlar, Antalya için deprem ve tsunami uyarısında bulunmuşlardı. 5.4 şiddetindeki Gazipaşa depreminin Antalya’yı bekleyen felaketin habercisi olduğunu söyleyen uzmanlara da pek itibar etmedikleri görülüyor yönetenlerin. Her felakette olduğu gibi gibi kaderci yaklaşmak cidden endişe verici. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ile Antalya sevdalısı Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü’nün uyarılarına duyarsız kalındığı sürece Antalyalı olarak deprem ve tsunami korkusunu yaşayacağız.

2000’nden önce yapılan binalar riskli

Antalyalıların huzurlu yaşamasına katkıda bulunmak adına çok önemli uyarılarda bulunan Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, Antalya’da meydana gelecek 7 ve üzerindeki depremde, falezler üzerindeki binalar ile 2000 yılı öncesi yapılan düşük zemin kaliteli binaların ağır hasar alacağını ifade ederken, bazı bölgeler için deprem riskinin yüksek olacağını belirtiyor. Yüklü, “Falezlerin ucuna yaklaştığımız zaman oralarda mağaralar var. Mağaralarda büyük boşluklar var. Boşluklar depremin şiddetini artıracaktır. Oradaki binalar büyük şiddette depremi görecektir. Oradaki binalar o büyüklükteki depreme dayanamayacaktır” diyor. 

‘Denizde tsunami olmaz’ düşüncesi yanlış

Gazipaşa açıklarında meydana gelen depremin daha yukarda olması durumunda yıkım şiddetinin artacağını belirten Atakan Yüklü, “Yıkım şiddeti artmış olsaydı Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Aksu, Serik’in sahil kısmı, Kemer, Finike, Kumluca kısmına kadar sahildeki yapılar çok zarar görürdü. Tsunami riski olurdu. Tsunami dediğimiz zaman denizde tsunami olmaz diyorlar ama İzmir depreminde gördük 3-5 metre büyüklüğündeki dalgalar bile vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Antik kentlere baktığımız zaman Akdeniz bölgesindeki, Likya civarındaki antik kentlerde tsunami izleri görülüyor” diyor.

Sahil bandındaki yapılar riskli

Büyük bölümü Antalya da olan ve pek çoğu da İmar Barışı ile yasal hale dönüştürülen sahil bandındaki yapıların deprem ve tsunami riski taşıdığını öne süren Jeofizik Mühendisi Atakan Yüklü, şunları söylüyor: “Antalya Körfezi’nde olası bir depremde sıvılaşma dedikleri olaydan dolayı binaların kuma gömülmesi söz konusu. Antalya sahillerinin tamamı risklidir. Balçık zeminler, alüvyon zeminler, tarım yapılan ova alanları risklidir. Gazipaşa, Manavgat, Alanya, Serik, Aksu, Kemer, Finike Kumluca, Demre, Kaş, Antalya sahil kısmının hepsi risklidir”

Falezlerden dev kayalar düşecek

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik de Antalya için önemli uyarılarda bulundu. Son olarak Gazipaşa’da meydana gelen Antalya Körfezi’ndeki depremlerin Afrika kıtasının Anadolu levhasının altına girmesinden kaynaklandığını vurgulayan Çeltik, Antalya’nın ciddi bir deprem tehdidi altında olduğunu belirterek, “Uzun süredir suskun olan Antalya Körfezi yavaş yavaş sinyal vermeye başladı” dedi.  Geçmiş yıllarda Girit Adası civarında meydana gelen depremin Antalya Körfezi’nde tsunamiye neden olduğunu söyleyen Başkan Çeltik, “Antalya’nın dünyaca ünlü falezlerinde gerilme ve çatlaklar oluştu. Bu çatlaklar ve gerilme yüzünden kendiliğinden ayrılan falezlerde bloklar oluştu. Olası depremde gerilme ve çatlaklar daha da büyüyecek, falezlere yakın yerlerde dev kaya düşmeleri olacak.” şeklinde konuşuyor.

Antalya ne zaman uyanacak?

Uzmanların araştırma ve uyarıları Antalya’yı 7, hatta 7.7 şiddetinde bir deprem ve tsunaminin tehdit ettiğini ortaya koyuyor. Yani kimsenin, özellikle de yönetim koltuklarında oturanların duyarsız kalma lüksleri yok. İzmir felaketinden kesinlikle gerekli dersleri çıkarmak zorundayız. Kaderciliği ve koltuk sevdasını bir kenara bırakarak, Antalya’yı ve Antalyalıları olası bir depreme hazırlamalıyız. Tüm önlemleri ivedilikle almalıyız, Antalyalı depremde nasıl davranacak, deprem sırasında nasıl hayatta kalacak. Nerede ve nasıl toplanacak ciddi ciddi çalışmalar yapmalıyız. Felaket kapımızı çalınca değil de şimdiden harekete geçmenin tam zamanı. Artık kafamızı kumdan çıkarmanın ve depremle yaşamayı öğrenmenin zamanı. Yarın çok geç olmadan.