Antalya Ticaret Borsası (ATB) Eylül ayı meclis toplantısında, meclis üyeleri sektörel konularda yaşanan sıkıntıları paylaştı. Mecliste et sektörünü temsilen konuşan Ata Sönmez ve Süleyman Kaçaroğlu şarbon haberlerinin et sektörünü dibe vurdurduğunu savundu.
ATB Eylül ayı meclis toplantısı yapıldı. ATB Başkanı Çandır’ın katılmadığı meclise, yönetim Kurulu Başkan Vekil Halil Bülbül açıklama yaptı. Sektörün geçmiş dönem ve yıllara oranla daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu bildiren Bülbül, bunlara ilave olarak üretici ve ticaret erbabının son dönemde karşılaştığı diğer bir problemin de finansman maliyetlerindeki artışlar ve finansmana erişimde karşılaşılan zorlukların derecesinin artması olduğunu söyledi. Bülbül, “Bu amaçla özellikle son 2 yıldır Borsamızda da panel, konferans ve çalıştay gibi etkinlerle tartışmakta olduğumuz “Tarımda Seferberlik” ilan edilmesi çağrımızı yinelemekteyiz” dedi.
9.YÖREX’i 24-28 Ekim tarihlerinde Antalya Expo Center Fuar Merkezi’nde (ANFAŞ) 70’in üzerinde il ve 400’ün üzerinde firma, kurum ve kuruluşun katılımıyla düzenleyeceklerini ifade eden Bülbül, tüm vatandaşları YÖREX’e davet ettiklerini söyledi.

“Antalya Tavşan Yüreği Zeytini’ne Coğrafi İşaret kazandırmanın mutluluğunu yaşamaktayız”
Geçtiğimiz ay Korkuteli Karyağdı Armudu için yaptıkalrı çalışmalar sonrası Coğrafi İşaret (Cİ) tescili aldıklarını kaydeden Başkan Vekili Bülbül, “Bu ay ise geçmişi Pamfilya’ya kadar dayanan ilimiz zeytinciliğini; korumak, geliştirmek, markalaştırmak, tanıtmak ve pazara sunmak amacıyla yöremize özgü Antalya Tavşan Yüreği Zeytini’ne Coğrafi İşaret kazandırmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Böylece zaman içerisinde ve coğrafi işarete sahip çıktıkça; üretici ve ticaret erbabımız hem ticari olumsuzluklardan korunacak hem de daha fazla gelir elde edecektir. Tüketiciler ise kalite ve güven işareti olan Coğrafi İşaret sayesinde içleri rahat bir biçimde zeytinimizi ve armudumuzu tüketebileceklerdir” ifadelerini kullandı.

“100 bin TL olarak sınırlandırılmıştır”
Finansmana erişimde sorun yaşayan üyelerin, düşük faizli kredi kullanmalarına destek olmak amacıyla “Nefes Kredisi’ kampanyasının üçüncüsü 20 Eylül itibariyle yenilendiğini vurgulayan Bülbül konuşmasını şöyle tamamladı:
“Antalya Ticaret Borsa olarak ilave kaynak ile yaklaşık 4 milyon tutarında bir krediyi üyelerimizin kullanımına sunduğumuzu ifade etmek isterim. Üyelerimizin kullanacağı kredi 6 ay anapara ödemesiz, 12 ay eşit taksitli geri ödemeli, toplam 18 ay vadeli olacaktır. Vadenin uzatılması ve kısaltılması mümkün olmayacak. Kullanılacak kredinin brüt faiz oranı aylık yüzde 1.85’dir. Daha çok üyemizin krediden faydalanabilmesi açısından kullandırılacak kredilerin limiti ise azami 100 bin TL olarak sınırlandırılmıştır”

“Şarbondan sonra et sektörü dibe vurdu”
Meclis üyelerinden Süleyman Kaçaroğlu et sektörünün medyada çıkan ‘Şarbon’ haberleriyle dibe vurduğunu söyleyerek, insanların psikolojik olarak etkisinde kaldığını vurguladı. Kaçaroğlu, “Belki yemek istiyorlar, ama şarbon akıllarına gelince vazgeçiyorlar. İnsanlar telefon açıyorlar. Etler nerden geliyor? Nasıl alıyorsunuz? Nasıl kesiyorsunuz? vs. diye tabi açıklama yapmak da zorundasın. Restoranlarda kuzusunu yiyor, ama kasaba gelince et almıyorlar. ANET gibi mezbahalar da kesim yapan esnafların böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması mümkün değil. Veterinerler tarafından her türlü denetim yapılıyor. Tüm Türkiye’de her şey yükselirken et piyasası yerinde sayıyor gibi duruyor. Önümüz karanlık” dedi.

“Sanki herkes şarbondan hastanede yatıyor”
Bir diğer meclis üyesi Ata sönmez ise Şarbon hastalığına bulaşan hayvanların 3-4 gün içinde öldüğüne dikkat çekti. Sönmez, “Şarbon, marbon hikaye. Şarbondan kim ölmüş? Kaçak yerlerden mal almayın. Bunu sürekli söylüyorum. Açık yaranız varsa ve kana geçerse işte o zaman farklıdır. Kaçak yerden alırsanız şarbon riski olabilir. Burada bir sıkıntı yok. Öyle bir anlatılıyor ki sanki herkes şarbondan hastanede yatıyor” diye konuştu.

“Sektörün bu durumu bizi karamsarlığa sokuyor”
Başkan Vekili Halil Bülbül’ün konuşmasının ardından sektörel konulara geçildi. Meclis üyeleri, sektörlerinde olan sıkıntılarını paylaştı. ATB meclis Hububat ve Mamülleri Meslek Komitesi üyesi Nuri Büyükselçuk sektörde eşitsizlik olduğunu vurguladı. Büyükselçuki sektördeki sıkıntıları şu şekilde anlattı:
“Biz sabah işçilerimizi servisle getiriyoruz sosyal hakkını elbette veriyoruz. Doğuya göre çok daha yüksek ücretler ödüyoruz. Belli iller belirlenmiş. Bu illere sevkiyat yapan firmalar kaçak satıyor. Ham madde alışınıza bakmıyor. Bizden unu alan fırıncı un gideri yüzde 50, yakıt yüzde 50, maya yüzde 60. Ve buna rağmen deniliyor ki; zam yapamazsınız. Un sektörü desteğini çekse fırıncının desteği kalmayacak. Besicinin giderleri yüzde 60 arttı fakat süt fiyatı sabit. Fırıncının ve besicinin bütün girdileri artıyor ama siz fiyatlarını arttıramazsınız diyor. Onların sorunu bizim sorunumuz. Hepimiz aynı geminin içerisindeyiz. Sektörün bu durumu bizi karamsarlığa sokuyor. Devlet 4.50’den döviz versin, bizde yem fiyatını düşürelim. Döviz arttıkça yem fiyatının da artmaması mümkün değil. Aylık yüzde 3 buçuk finansman gideri ödüyorsunuz. Satış fiyatınıza yüzde 15 ilave etmeniz lazım. Üretici sütünü sattığında aldığı gelirle yem parasını ödeyemiyor. Yem mi yüksek, süt fiyatı mı düşük? Herkesin atladığı finansman gideri” ifadelerini kullandı.