Antalya Ticaret Borsası Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı dün gerçekleşti. Süt üreticisinin zor durumda olduğunu söyleyen ATB Başkanı Ali Çandır, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in seçim döneminde vaatleri arasında yer alan ‘Halk Süt’ projesinin bir an önce hayatta geçirilmesi gerektiğini söyledi

Antalya Ticaret Borsası Eylül ayı Olağan Meclis Toplantısı dün ATB Başkanı Ali Çandır’ın başkanlığında gerçekleşti. Ekonomik kriz başta olmak üzere birçok konun ele alındığı mecliste en dikkat çeken konu ise Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in seçim döneminde vaatleri arasında yer alan ‘Halk Süt’ projesi oldu. Süt üreticisinin zor günlerden geçtiğini söyleyen ATB Başkanı Ali Çandır, projenin bir an önce hayatta geçmesi gerektiğini söyleyerek, “Başta elektrik olmak üzere maliyetlerin geçen yıla oranla en az yüzde 50 düzeyinde arttı. Zeytinyağcıları tağşişli yağ, atık yönetimi ve zararlılarla mücadelenin yanı sıra fiyat konularında görüş alış verişinde bulunduk. Süt kooperatiflerinin satış sonrası alacaklarındaki vadelerin uzaması, kalite ve standart nedeniyle süt sanayicileri tarafından fiyat kırma hacmindeki artışlar, süt satılan firmalardan yem alma mecburiyeti, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “Halk Süt” projesinin biran evvel uygulamaya alınması ile çiğ sütün piyasaya arzının tamamen yasaklanması konularında görüş alış verişinde bulunduk. Üyelerimizin sorunlarının çözümü için gerek süt gerek zeytinyağı konularında faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

KANAATKAR VE MÜTEVAZİ
Tarımsal üretim ve ticaretinin zor zamanlarda hatırlandığı ve öne çıktığına dikkat çeken Ali Çandır, tarımın faaliyetlerini her koşulda sürdürmeye kararlı bir sektör olduğunu vurguladı. Zorluklara karşı dirençli olan tarımın kanaatkar ve talepleri daha mütevazi olan bir sektör olduğunu belirten Çandır, “Bu 20 yıllık geçmişte girdi maliyetleri artışıyla ürün fiyatları artışı arasında hala aleyhimizde ciddi bir açıklık bulunmaktadır. Son 1 yılda da ürün fiyatlarındaki artış hızı, girdi maliyetlerindeki hızın altında kalmıştır. Yani tarımsal üretim ve ticaretle uğraşan insanlarımız elde ettikleri gelirin çok büyük bir bölümünü tedarikçilerine devir etmektedir. Hatta bu devir öyle boyutlara ulaşmıştır ki tarımsal fiziki kapasite aynıyken faaliyetleri sürdürebilmek için daha fazla borçlanmak kredi kullanmak zorunda kalınmaktadır. Sizlerle paylaştığım bu gidişatın sektörümüz lehine düzeltilmesi için önerilerimizi ve taleplerimizi uzunca bir süredir ilgililerle paylaşmaktayız. Bunların bir kısmına olumlu tepkiler almış olsak da sürdürülebilir bir iyileşme için hala çok çalışmamız gerekmektedir” şeklinde konuştu.

SOĞAN VE SARIMSAK

Antalya’nın yaklaşık 50 bin dekar alanda 3 bin 500 tonluk susam üretimiyle ülkenin susam alanlarının yüzde 19’unu, üretiminin ise yüzde 20’sini karşıladığını bildiren Çandır, susam hasadının başladığını, yerli susamın 15-16 lira aralığında ithal susamın ise 8-10 lira aralığında fiyatlandırıldığını belirtti. Geçen yıl bölgede faaliyet gösteren tarım kredi kooperatiflerinin susam almaya başlamasıyla fiyatta yüzde 40 düzeyinde artış yaşandığına işaret eden Çandır, “Bu artış özellikle Manavgat’taki üreticiyi motive etmiş ve daha fazla susam ekmesini sağlamıştır. Ancak dövize endeksli bulunan ilaç-gübre-mazot gibi girdiler ile işçi maliyetleri üretmenin cazibesini düşürmektedir. Üretimin cazip olabilmesi için verilen emek karşılığında yüzde 40-50’yi aşmayan maliyetlerle çalışılması gereklidir” dedi. Geçen yıl soğan fiyatının konuşulduğunu, bu yıl ise sarımsak fiyatının konuşulduğunu kaydeden Çandır, “Geçtiğimiz yıl birim fiyatlarının düşük olması nedeniyle ürünün daha az ekilmesi, iklim koşulları nedeniyle üretim bölgelerindeki ürünün azalması ve ithalat vergileri nedeniyle yaklaşık 100 bin ton civarında tüketimimiz olan sarımsak, kalitesine göre 25 ile 40 lira arasında fiyatlanmaktadır. Bu sorunun temeli iktisatta örümcek ağı teoremi olarak da adlandırılan üreticinin bir sonraki üretim döneminde yüksek fiyatlı ürünü üretme isteğidir. Çözümün ise toplu-üretim planlamasının yapılması ve bu planın uygulanması ile tarımsal desteklerin önceden açılanması ve zamanında ödenmesinden geçtiğini düşünmekteyiz” diye konuştu. YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM