Devlet Bahçeli 1997 yılında MHP’nin kurucusu rahmetli Alparslan Türkeş’in vefatı sonucu MHP’nin Genel Başkanı oldu. O yıllarda radikal kararlar alarak MHP ve Ülkü Ocakları içinde önemli değişiklikler yaparak partisini rahmetli Bülent Ecevit’in DSP’sinden sonra 2. parti yaptı.

Ben o yılları tam hatırlayacak kadar yaşlı değilim. Babam gazeteci Mahmut Üründül bakın o yılları nasıl anlatıyor. ‘’Bahçeli Antalya’da bir miting öncesi Antalya’da. Yeni il başkanı ile birlikte bir sohbet toplantısı düzenlendi. Çok samimi bir havada sohbet ettik. Bir Genel Başkan değil de, sanki bir ağabey gibi sorular soruyor ve biz bizleri tek tek dikkatle dinliyordu.  Ben Antalya’da Ülkücülük adı altında esnaftan zorla para alındığını isim ve belgelerle anlattım. Ülkü ocaklarını o yıllarda kendilerine mafya süsü verenlerin çok rahat kullandıklarını söyledim. Bana bu sorunun tüm yurtta olduğunu söyleyerek sabır istedi. Parkalı, sarkık bıyıklı, inançsız, davasını çıkarı için kullanan ahlaksızların MHP içinde en kısa zamanda temizleneceğini bu konuda bölgedeki vatandaşlar ve özellikle basından yardımcı olmaları gerektiğini rica etti. Aradan birkaç yıl geçmişti ki gerek ülkü ocaklarında, gerekse MHP teşkilatında gerçekten çok açık ve net bir şekilde büyük değişiklikler oldu’’ şeklinde anlattı duayen gazeteci babam…

Yıllar sonra Devlet Bahçeli, bir mafya babası olan Alattin Çakıcı’yı ziyaret etti.

Şaşırdım…

Devlet Bahçeli gibi derin politik deneyimi olan, üniversitelerde yıllarca genç yetiştiren, yıllarca MHP içinde mafya gibi gayri meşru işler yapanlara karşı adeta savaş veren bir insanın Çakıcı ile ne işi olabilir ki?

Son yıllarda politik olarak inişe geçerek ardı ardına uyguladığı politikayla partisinin tabanının tepkisini alarak büyük kopmalara sebep olan Devlet Bahçeli ne yapıyor…

Nereye koşuyor…

Anlamak mümkün değil…

Bu ziyaret sonrası ülkücü gençler ne yapmalı?

Hani halk arasında bir söz var hoca gaz çıkarırsa cemaat s…r diye…

Çok kötü bir örnek yaşatıyor Sayın Bahçeli diye düşünürken yine bu esnada babam devreye girdi. Bahçeli Hükümete hesap sormazsam ‘’Namussuzum’’ gibi birçok ağır sözler söyledi. Şimdi de hükümetin ortağı. MHP Türkçü bir konsepte sahip sahip. Böyle bir misyonu var. AKP ise Osmanlı yani Ümmetçi bir çizgiye sahip. Bu iki fikir bir birine taban tabana zıt olmasına rağmen Ülkenin sözüm ona Bekası adına hükümetle kol kola buna ne demeli’’ şeklinde konuşunca iyice kafam karıştı

Umarım ülkücü kardeşlerimiz onun yaptığını yapmaz, Umarım gayri yasal işlere tenezzül etmez. Bize sadece dua etmekten başka seçenek bırakılmıyor galiba. Tek söyleyeceğim,

Allah Bahçeliye sağlık, akıl, ihsan eylesin..

Eyyy Bahçeli…

Titre ve kendine dön…

Kalın sağlıcakla…

Haydi hayırlısı…