Antalya Serbest Bölge İş Adamları Derneği (ASBİAD), Atik’te yerel seçimlere yönelik toplantı düzenledi. Toplantıya, Ak Parti Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Gaye Doğanoğlu ve CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Semih Esen katıldı. İki başkan aday, projelerini anlattı

Antalya Serbest Bölge İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Şandan, Atik Spor Tesisleri’nde yerel seçimlere yönelik toplantı düzenledi. ASBİAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Şandan, Konyaaltı için yapılacak olan projeleri anlatmak üzere Ak Parti Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Gaye Doğanoğlu ve CHP Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Semih Esen’i ağırladı. Toplantıya ASBİAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Şandan’ın yanı sıra, Konyaaltı Sanayici ve İş Adamları Derneği (KONYSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Kaplan, Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Derneği (BAKSİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan, Organize Sanayi Bölgeleri İş Adamları Derneği (OSBİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kasapoğlu katıldı. İlk olarak kürsüde konuşma yapan ve projelerini anlatan Ak Parti Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Gaye Doğanoğlu, “İnşallah seçiliriz. Yoksa diyecekler ki ‘Kadınları koyduk ne oldu? Bir daha da kadınları koymayalım’ denilebilir. Allah hepimizin yolunu açık etsin. Tercih 31 Mart’ta seçmenin. 1994’te başlayan siyasi hayatım yıl 2019 31 Mart’a kadar devam etmekte. Çünkü 3 dönem Muratpaşa’da seçilmiş, 15 yıl görev yapmış bir belediye meclis üyesiyim. Halen de Konyaaltı belediye meclis üyesi olarak son 5 yıldır görevimi sürdürüyorum. Birçok siyasi, sosyal, kültürel, diplomatik konularda da son 25 yıldır bütün bu hayatı paralel götürüyorum. Bunları yaparken de bir kadın belediye başkanı olma noktasına eriştim. Gerçekten bilgi ve tecrübelerim çok dolu. Bir Boğaçayı dökülerek, bir Gaye çayı gibi dökülerek, elimdeki bütün imkanlarla 200 bin belediyenin üye olduğu 820 milyon nüfusu olduğu 47 ülkenin üye olduğu Avrupa Konseyi’nin başkanvekiliyim. İstiyorum ki Konyaaltı Belediye Başkanı olunca bunu gerçekten de yürekten istiyorum, artık son 65 gündür Konyaaltı’nın her yerini karış karış gezdim. Belediye meclis üyesi olarak biliyordum ama başkan olarak gittiğim zaman bir farklı gözle baktım. Düşünün ki biz 14 buçuk milyon turisti Antalya’ya getiriyoruz. 1980’den bu yana ben de bu hayatın içindeyim, emek verdim, çaba sarf ettim yıllarımız geçti Antalya’ya turist gelsin diye. Ama Konyaaltı bir Euro para kazanmıyor. Otobüsler 4 buçuk 5 milyon, havalimanından Dalaman’a kadar gidiyor, hiç biri durmuyor. Eğer nasip olursa Sarısu’dan su çekerek, bu en büyük ayıbımız olan Dağyarığı’nı bir su şelale haline getirerek, bir görselleştirmek istiyorum” şeklinde konuşarak, slayt üzerinden birçok projesini daha anlattı.

“VEKALET İLİŞKİSİ”

Gaye Doğanoğlu’nun ardından kürsüye çıkan Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Semih Esen, “Çok önemli gördüğüm bir problemimiz var. Bu problemimiz de siyasetin durması gereken yerin tam tespit edilmeyişi problemi. Siyasetin bir vekalet ilişkisi olduğu ve bu vekalet ilişkisinin de belirli sınırlar içerisinde halk tarafından vekalet ile yürütüldüğü ve yetki aşımı yapılmaması gerektiği konusundaki davranış bozukluklarından bahsetmek istiyorum. Hepimiz biliriz ki hepimiz avukata, gerekse bir üçüncü şahsa bir iş görmesi için vekalet verdiğimizde o vekaletin sınırları tanımlıdır. Vekaletname ile her iş yapılamaz ve vekil adına edilen her söz söylenemez, her karar da alınamaz. Dolayısıyla, siyasetin dünya tarihinde ortaya çıkışından itibaren biliyoruz ki, siyaset; vekil edenle vekil arasındaki bir ilişkidir. Her ne kadar karmaşık ve girift ve kutsal bir görev olarak şekillendirilse de aslında siyaset son derece basit bir ilişkidir. Vekil edenle vekil arasında vekil eden nam ve hesabına iş görmek, söz söylemek ve karar vermek yetkisidir. Bunları yaparken de vekaletin muhakkak ki bir sınırı vardır. Bu sorun hallolmadan, bir takım betonarme binaları ekranlarda göstererek siyasetin halka çözüm üretme şansı yoktur. Ülkede hizmet bekleyen birçok kesim vardır. Görülmesi gereken birçok hizmet vardır. Bu sorunlar halledilecektir, halledilmelidir. Siyasetin bir an önce bunlara geri dönmesi lazım. Bunları çözmek adına da bir takım binaları, bir takım betonarme yapıları çözümmüş gibi halka sunmak da açıkçası buradaki seçkin topluluk gibi halkın hiçbirisinin içine sinmemektedir. Siyasetçinin de bu ideal formatına da uygun davranması lazım. Bireysel olarak hiç kimse kendisinin çok yetişkin, çok olgun, çok başarılı bir kişiliği olduğunu iddia etmemesi lazım. Bu iddialar ancak kendi özel hayatınızda anlam ifade eder. Ama millet adına iş yapılıyorsa ve halkın kaynaklarıyla bir şeyler yapılıyorsa hiç kimsenin ‘En doğrusunu ben bilirim’ deyip, tek başına karar alıp bu kararın isabetsizliğini halka ödetmeye hakkı yoktur. Bunları sözde değil özde söylediğime emin olun. Çünkü aynı ben de sizler gibi tüm bu anlattıklarımdan dolayı şurama kadar geldi. Üretemeyen bir ekonomi, dışarıya satamayan bir ekonomi, doğal kaynaklarımızın, doğal varlıklarımızın en büyük ihracat kalemimizin olduğu bir ekonomi. Böylesine zengin bir ülkede böyle bir ekonomik kadere mahkum olmak elbette sizlerin hatası değil. Çünkü sizler ürkütüldünüz, sizler korkutuldunuz, sizler bir bina yaptığınızda bile ‘Acaba bu binayla ilgili sıkıntı yaşar mıyız?’ diye siyasetten huzursuz edildiniz. Bunların hepsini biz yaşadık, siz yaşadınız” şeklinde konuştu. Öte yandan her iki aday da kendilerine sorulan soruları cevaplayarak, toplantı son buldu. BERRAK TÜRKMEN / ANTALYA GÜNDEM HABER