Turizm, Antalya’nın üç T’sinden birisi…

Yani Tarım, Ticaret ve Turizm…

Geçmiş yıllarda Antalya üç T’sinden birisini yani Turizmi hemen hemen kaybetmeye başlamıştı.

Nasıl kaybetmesin ki?

Turizmi şöyle bir irdelersek daha beş yıldızlı oteller kurulmadan önce başlamıştı Antalya’da.

O zamanlar ne anut olayı varmış, ne de otellerin birbirinden müşteri çalmaları.

Malum biz Türk milleti olarak hemen hemen her dalda hileyi bulur çıkarırız.

Turizmde de böyle olmuş zamanında. Oteller kurulmaya başlarken, taksicisi anutçusu akla gelebilecek her türlü aracı kurum işin hilesini öğrenmiş.

Ama bilmemiş ki Antalya’nın üç T’sinden birisi can çekişiyor.

Yani turizm ölüp gidiyor. Nefes alamaz olmuş.

Sadece turizm mi?

Öbür iki T’si de ölmek üzere.

Damarlarına verilen zehir onların da canlarını almak üzere. Tarım ve Ticaret yani…

Şimdi kurtarmak için çaba gösteriliyor.

İşte tam bu sırada imdata Bayram yetişmiş ve Turizmin rahat bir nefes almasını sağlamış Bu yıl.

Bundan sonra ne olacak bilinmez. Hayırlısı bakalım görebilec ekmiyiz önümüzdeki günlerde Alanya Limanına yanaşan  Kruvaziyer gemileri.

Ya yatçılık.

O da ölmüş gitmiş. Yatlar teker teker elden çıkarılmaya çalışılıyor.

Çünkü Mavi Tur yapılacak koylar teker teker butik ihalelerle elden çıkarılmaya başlanmış bile. Nereye yapılacak Mavi Tur.

Satılsın gitsin o zaman teknelerde.

Antalya’nın üç T’si varmış gime ne?

Her birimiz olmuşuz birer cellat. Gecenin karanlığında çıktık mı ortaya ne ticaret bırakırız, ne tarım, ne de turizm.

Elhamdülillah şeyhler sağolsun. Kurtarır bir köşeyi de onlara verdik mi!

Aha, unutmayalım sahillerimizi. Onları da turizmcilere kaptırdık nasıl olsa.

Ver 7 milyar liraya, kiralasın 77 mekanı birer milyar liraya. Ticaret bu nede olsan sağlık olsun.