Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı işbirliğinde, 64 ilde 41,7 milyon metrekare Hazine arazisi uygun koşullarda vatandaşlara kiralanacak olması ile ilgili konuşan Başkan Güngör, “Uygulamayı destekliyoruz. Ancak bazı konular net değil” dedi

Tarım ve Orman Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işbirliği ile yerli üretiminin artırılması amacıyla ağaçlandırma, hayvancılık ile tıbbi, aromatik bitkiler ve süs bitkilerinin yetiştirilmesine ilişkin üç projeyle 64 ilde 41,7 milyon metrekare Hazine arazisi uygun koşullarda vatandaşlara kiralanacak. Bu kapsamda ceviz, badem, Antep fıstığı, zeytin başta olmak üzere kavak, kızılağaç, okaliptüs, fıstıkçamı, kızılçam, sedir, köknar, ladin, akasya gibi türlerin yetiştirilmesi amacıyla Hazine taşınmazları üzerinde, kiralama bedeli dönüm başına yıllık 6 lira 75 kuruş olmak üzere 10 yıla kadar ağaçlandırma izni verilecek. Konu ile ilgili açıklamada bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, yapılacak olan uygulamayı desteklediğini ancak bazı soruların yanıtsız kaldığını söyledi. Başkan Güngör, “Uygulamaya ilişkin bazı konular net değildir. Örnek olarak bu arazilerin nerelerde olduğu, ne kadarının tarımsal amaçlarla kullanıldıkları, ne kadarı için ecrimisil ödendiği, büyüklüklerinin ne olduğu belirgin değildir. Çok büyük arazi parselleri varsa, bu arazi parsellerin o bölge için belirlenmiş optimum büyüklüklere bölünerek yöredeki diğer çiftçilerin de kullanımına açılması seçeneği dikkate alınmış mıdır? On yıllık kira süresi sonunda yapılacak satışta, özellikle imar planında tarımsal amaca ayrılmış olan arazilerin tarım dışı kullanımını önlemeye ilişkin bir hüküm bulunmamakta mıdır? İmar planı bulunmayan Hazine arazileri içinde tespit ve tescili yapılmamış mera, yayla ve kışlaklar bulunmakta mıdır? Konuyla ilgili Bakanlıklar uygulamaya yönelik ilgili bilgileri ve uygulamanın sonuçlarını bütün açıklığı ile kamuoyu ile paylaşmalıdır” diye konuştu.

SORULARA YANIT İSTEDİ

Mera alanlarının son 16 yılda neden 26,5 milyon hektardan 23,2 milyon hektara düştüğünü belirten Başkan Özden Güngör, sözlerine şöyle devam etti:

“Bakanlık tarafından yapılacak bu uygulamayı destekliyorum ancak Türkiye’nin tarım yapılabilen toprakları Arazi Kullanım Yetenek Sınıflandırmasına göre sınıflandırıldığında birinci sınıf arazi miktarı 4,8 milyon hektar, ikinci sınıf arazi miktarı 5,9 milyon hektar, üçüncü sınıf arazi 6,2 milyon hektar ve dördüncü sınıf arazi miktarı ise 4,6 milyon hektardır. Bakanlık tarafından vatandaşa kiralanacak hazine arazileri hangi sınıfa aittir? Çiftçi kendisine ait tapulu birinci ve ikinci sınıf tarım arazilerini ekmekten neden vazgeçti? Bu araziler kimlere kiraya verilecek veya satılacak? Tarım topraklarımız son 16 yılda neden 26,5 milyon hektardan 23,2 milyon hektara düştü. Mera alanlarımız 16,5 milyon hektardan 10.5 milyon hektara düştü? Bu yerler amacı dışına çıkarılmadı mı? Küçük aile işletmeciliği Büyük Şehir Yasasıyla yok edilmedi mi? GSYH dan üreticiye verilmesi gereken yüzde 1’lik pay tam olarak hiç veridi mi?

5 YILDA 150 DAVA

Son 5 yılda devlete 150 dava açtıklarını aktaran Başkan Güngör, “Ziraat Mühendisleri Odası olarak bizler bu topraklarımızı korumak adına son 5 yılda 150 ye yakın dava açtık. Bunların iyice değerlendirilmesi gerekir. Hazineye ait tarım arazilerinin satışı ile ilgili olarak son altı yılda yapılan düzenlemeler, bu konuda sorun olduğunu ve karmaşayı ortaya koyuyor. Konuyla ilgili Bakanlıkların öncelikle bugüne kadar yapılan uygulamaların sonuçlarıyla ilgili kamuoyunu bilgilendirmeleri gerekirdi. Son düzenlemeye uzun süreli kiralamanın eklenmesi, arazilerin satışı ile ilgili istenilen sonuçların alınamadığı olasılığını akla getiriyor” şeklinde konuştu.

 

KAMU ÇIKARLARI

Tıbbi ve aromatik bitkiler üretimi, ağaçlandırma amaçlı tarım arazilerinin kiralanması, Hazine arazilerinin hayvansal üretim ve tarımsal üretim amaçlı irtifak hakkında da bilgi veren Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, “Tarımsal üretime katkı yapacak her türlü girişim önemlidir, desteklenmelidir. Buradaki temel ölçüt desteğin şeffaf ve herkese eşit şekilde uygulanması olmalıdır. Siyasi, ekonomik veya başka aidiyetler göz önüne alınarak yapılacak bir uygulamadan kaçınılmalı, kamu yararı ve kamu çıkarının korunması esas alınmalıdır” dedi. YAPRAK ÖZER/ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER