Manavgat yangının bence en çarpıcı karesiydi. Dedesinin, babasının ve kendisinin belediye başkanlığı yaptığı ilçenin yanışını izlemek belli ki Sayın Sözen’e çok ağır gelmişti ve göz yaşlarına hakim olamamıştı. Dedesi Şükrü Sözen’in 17 yıl, babası İbrahim Sırrı Sözen’in ise 10 yıl süreyle belediye başkanlığı yaptığı Manavgat’a torun Şükrü Sözen 2009 yılında belediye başkanı seçildi. İlk döneminde kasırga operasyonunda tutuklandı, aylarca cezaevinde yattı. Berat etti, ağlamadı. İkinci döneminde bütünşehir yasası çerçevesinde tüm belde belediyelerin borçlarını devraldı. Mal varlığından çok borcu olan belediyeler mahalle olmuş ve Manavgat Belediyesi’nin üzerine adeta çökmüştü. Sesini çıkarmadı, şikayet etmedi, ağlamadı. Mali disiplini koruyarak başarılı bir dönem daha geçirdi. Manavgat Belediyesi özellikle Side’de yapılan kazı ve yıkım çalışmaları ile dünyada ünlendi. Tarihler 2019 yılına geldiğinde artık belediye başkanı olmak istemiyordu. Şükrü Sözen kravatı ile makamına gidip millete hoş geldin diyen değil, aykırı bir belediye başkanıydı. Motosiklet süren, tekne kullanan, hızı seven alışılagelmiş belediye başkanlarına benzemiyordu. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan randevu alarak durumunu aktardı ve aday olmayacağını söyledi. Bunu yaparken ailesiyle yeterince ilgilenememekten yakındı. Kılıçdaroğlu çok şaşkındı. Çünkü o dönem mevcut belediye başkanları da, aday olmak isteyenler de kapısını aşındırırken, Sözen aday olmak istemiyordu. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, Sözen’in ailesini arayıp ikna ederek yeniden aday olmasını sağladı. İyi ki de öyle yaptı. Şu anda devam eden projeyle Side yakında dünyanın sayılı cazibe merkezlerinden birisi olacak. Bu dönemde de çok çalışan Başkan Sözen, daha şimdiden tarih yazdı.

Peki bu kadar yaralanmış bir ilçenin bu denli yaralanmış başkanına biz ne yaptık? Önce gözyaşları sahte dedik, yemedi. Sonra yardımlar düzensiz dedik, olmadı. Bu kez yangında kendi evini kurtardın dedik kamera görüntüleri ile yalanlandı. Şimdi sıra ehliyetinde. Başkan zamanında meğer alkolden ehliyetini kaybetmiş. Bir belediye başkanın alkollü araç kullanmasını savunacak değilim. Ancak bir ehliyetini kaptırdı diye bu kadar linç kampanyası düzenlenir mi? Ayıptır, günahtır. AKP son zamanlarda artık iktidarı yürütemiyor. Ancak şu yazılan çizilenlere bakılırsa muhalefeti de yapamayacak gibi duruyor. Hadi bir kıyak da benden size. Başkan Sözen küçükken komşunun bahçesinden muz çalmış. Bence bunu da alın malzeme yapın. Şaka şaka muz bahçeleri Manavgat’ta değil, Alanya’da olur…  Neyse Başkan sen bakma yazılana çizilene altın çamura düşerse altın ne değer kaybeder, çamur ne değer kazanır.

GEÇMİŞ OLSUN

Maalesef Antalya koronada dökülüyor. Verilen rakamları yemiyoruz, turizm sezonundan dolayı yemiş gibi yapıyoruz. Bu arada hastalıktan yana maalesef kent yöneticilerimiz de nasibini alıyor. Daha önce Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek değim yerindeyse direkten dönmüştü. Şimdi de Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü bu hastalıkla mücadele ediyor. Tütüncü ile ilgili iyi haberler alıyoruz. İnşallah yakında yeniden aramızda olacaktır. Kendisini geçmiş olsun dileklerimi sunarken, bence korona da tablo hiç bu kadar kötü olmamıştı. Ne olur maske, mesafe, temizlik…

Esen kalın…