14.11.2017

 

 

Merhaba yeni hafta ve merhaba yeniden başarmak zorundaymışım gibi olan bütün işler… Kendimizi yoğun hissetmeyi ve öğle görünmeyi çok seviyoruz. Belki de onun içindir biriktirme ve erteleme alışkanlığımız.

Yoğun olma isteği, insanların kendilerini önemli hissettirdiği için kalıplaşmış bir davranış biçimidir. Belki de gerçekten işlerinin çok yoğun olan, yani sorumlulukları fazla olan ile fazlaymış gibi davranan arasındaki naiflik bundan olsa gerek ki, gerçek mana da yoğun ve işini seven insanlar böyle bir bahaneden bahsetmiyorlar.

Kafaları, birilerine yaranmak onlara güzel ve zeki görünmek için çaba sarf eden sevgili bizler, bize ayrılmış bir süre var bilmem farkında mısınız?

Sevdiğimizi yanımıza aldığımız ve onlar için dünyaları yıkmayı göze alırken, bir an ne oluyor da o dünyayı onlarla birlikte yakıyoruz… Bunun nedeni olarak bir anlık öfke olamaz değil mi? Önce onlar için her şeyi yapar gözüküp sonra ise bir anlık buhrana kapılan kişi olup kenara çekilmek hiç bizlere yakışmıyor.

Sevgi evrensel değil mi? Dini, ırkı, rengi, v.s. çeşitlemesi yok… Kişilere özel de değil… Çeşitlemesi de bol… Yani sınırlı sayıda değil.

Bu haftanın sizler için yoğunluğun ve karmaşanın yanı sıra daha farklı olacağını düşünüyorum. Bana ayrılmış süreyi olabildiğince iyi kullanmak adına bazı kararlarım var. Umuyorum ki sizler de size ayrılmış zaman içinde sevdiklerinize zaman ayıracak ve hayatın bu güzel haftasında onları, sevdiğinizi farklı yollarla olsa bile göstereceksiniz…

Hiçbir şey için asla geç değildir.