Uzun yıllar önceydi. Dönemin popüler hastalığı AIDS. Önceleri pek ne olduğunu anlayamadık. Dünya bu hastalığı konuşuyor. O zamanların yakışıklı jönü Roy Harold Scherer, ya da bilinen sahne adıyla Rock Hudson bu hastalığa yakalandığında ülkemizde de çok sayıdaki hayranı çok üzülmüştü. 1985 yılında sanatçının ölümü ile AIDS hastalığı hayli ünlenmişti. Sağlık Bakanlığı o yıllarda sık sık kimsenin birbirini öpmemesini istiyordu. Sonradan hastalığın cinsel ilişki ve kandan geçtiği ortaya çıkınca, öpüşme işi de biraz rahatladı. O günlerde her zaman kendisini örnek aldığım meslek büyüğüm Uğur Dündar, Kanal D’de izlenme rekorları kıran ‘Arena’ programını yapıyor. Arena muhabiri bir kadın hayat kadını kılığına giriyor ve yoldan geçen araçları durdurup pazarlık yapıyor, anlaştığı kişilere de, “Yalnız ben AIDS’im” diyordu. Tepkiler şimdilerin değimi ile harika bir sosyal deney. “Bana bir şey olmaz” diyenden tutunda, “Olsun fark etmez” diyene kadar acayip yanıtlar. O zaman çok gençtim ve bu hastalık beni de ürkütüyordu. Tabi bu yanıtları duyunca dehşete kapılmıştım. Aradan uzun yıllar geçti. Ancak ne yazık ki, hala ülkede değişen bir şey yok. Bir ara eve kapanınca her ne kadar umutlansam da, öyle olmadı. Şimdilerde de koronayı takan yok. Konyaaltı sahilinde insanlar denize girmek için adeta birbirinin üzerine çıkıyor, kent merkezinin hali içler acısı. Maske takan yok. Yani aslında halktaki görüntü sürü bağışıklığına oynuyor gibi. Yani hastalık gelecek, yaşarsak ne ala, olmazsa mukadderat. Galiba bu ülkede bu işin ciddiyetini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan başka anlayan da yok. Tedbirsiz gezen, bana bir şey olmaz diyen kardeşim canın ölmek istiyorsa Allah gönlüne göre versin de, inşallah birilerine bulaştırıp onun ölümüne neden olmazsın.

SEVGİLİ DİYANET, İŞLENİYOR CİNAYET

Son yıllarda iki konu gerçekten can sıkıyor. Bunlardan ilki cinsiyet ayrımcılığı yapılan ve abuk subuk konularla ilgili açıklama yapan din alimleri ki bence bir kısmı alim değil, zalim. İkincisi ise kadına şiddet. Yine Pınar isimli bir kızımız eski sevgilisi tarafından hunharca katledildi. Zaten bu aralar ünlülerimize de bir hal oldu. İnsanın aklı almıyor. Projeleriyle, oyunculukları, şarkılarıyla konuşmamız gereken isimler maalesef gündeme sevgililerine uyguladıkları şiddetle geliyorlar. Buna karşılık din alimleri de milletin bel altından yukarıya çıkamıyor. Koskoca diyanette üvey torunla evliliğe cevaz veriyor. Arkadaşlar yapmayın, etmeyin. İnsanları bu tür sapıkça duygulara itmek yerine eşlerini dövmeyin deyin, sevgilinize zulmetmeyin deyin, cinayetin ne kadar büyük bir günah olduğunu anlatın, eski sevgiliye, eski eşe karışmayın deyin. Kitabımızda ne yazar bilemem elbette ki o din adamlarının işi. Ancak bazı şeyler vardır ki, insanın kalbinde vicdanında yazar. Bırakın üvey torunu sizler örneğin bir arkadaşınızın kızına, bir arkadaşınızın eski eşine yan gözle bakar mısınız? Sizler nerede doğdunuz, büyüdünüz bilmem ancak bizler bırakın üvey torunla nikahı, ilkokulda arkadaşımızın hoşlandığı kıza bile yenge diyen bir kuşağız. Lütfen artık bu sapkınlıkları insanların aklına getireceğinize kadına şiddeti, cinayeti, sapkınlığı engellemek için sizlerde elinizi taşın altına koyun. Unutmayın ki sizlerin de kız çocukları var. Eğer biz kızımızı dini kurallara göre yetiştirdik onlara bir şey olmaz diyorsanız bir esnafın dükkanına yazdığı yazıyı hatırlatayım. “O işler öyle olmuyor…”

Esen kalın….