Mimarlar Odası Antalya Şubesi, ‘Konyaaltı’nda duvara hayır’ başlıklı açıklaması ile Liman Mahallesi’nde denize çok yakın bir alanda içerisinde AVM, otel ve nezidanslar bulunan 24 katlı, 70 metre yüksekliğinde yapımı planlanan dev beton kulesi için kamuoyunu uyardı. Pek çok alanda olduğu gibi pandemi sürecinde hız kesmeyen, tersine saldırganlaşan sektörler arasında beton sevicilerin ilk sırada yer aldığı bu yazılı açıklama ile bir kez daha su yüzüne çıktı.

Bulutların üzerinde bir yaşam vaadi

Mimarlar Odası Antalya Şubesi, dünyaca ünlü Konyaaltı sahilini kapatacak olan beton duvarla ilgili kamuoyunu hem uyarma, hem de sahiline sahip çıkma beklentisiyle bu karma proje ile ilgili şu çarpıcı bilgileri veriyor: “Proje lanse edildiği kadarıyla hem yatayda tüm haklarını kullanmış hem de dikeyde Çok Yüksek Kat (70 Metre) sınırına yakın bir seviyede yapı ruhsatı almıştır. Bodrum katlar ile beraber 3 katlı bir AVM ve bir bölümü 18 katlı olan ofis ve otel bloğu tasarlanmıştır. 9-10 kat ortalamayı geçmeyen bir siluette 18-20 katlı bir blok baskın olacaktır ve amaç da budur. Hatta yapının bazı görselleri internet ortamında 24 katlı olarak sunulmakta ve bulutların üzerinde bir yaşam vaat edilmektedir”

Liman Mahallesi deprem riski de taşıyor

Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Koray Koç, ‘Fenix Center’adı verilen 24 katlı, 70 metre yüksekliğindeki dev beton duvarın yapılacağı Konyaaltı Liman Mahallesi’nin deprem riski taşıdığını vurgulayarak, “Antalya’nın yerleşiminin yüzde 70’inin travertenler üzerinde. Deprem olduğu anda Konyaaltı, Kundu, Kemer, Demre, Yamansaz tarafı kent merkezine göre risk taşımaktadır ve çok daha fazla zarar görecektir, bu nettir. Deprem anında bölgedeki binalar risk altındadır” uyarısında bulunuyor.

Kamu yaranına ve şehircilik ilkelerine aykırı

Mimarlar Odası, Konyaaltı Liman Mahallesi’nde ‘Galeria’ olarak bilinen yarım kalmış inşaat alanında yapımı planlanan, Konyaaltı sahilini kapatacak olan beton kule projesinin kamu yaranına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu belirterek, şunları vurguluyor: “Mimari proje şıktır, çağdaş çizgiler taşımaktadır, heyecanlıdır, arkitektoniktir, sürdürülebilir nitelikler ile donatılıdır. Bu konular tartışmaya açıktır. Böyle bir proje için maalesef konum yanlıştır. Kamu yararına, şehircilik ilkelerine aykırı ve ayrıcalıklı uygulamalar hiç kimsenin hakkı değildir. Proje ile ciddi bir otopark ihtiyacı ve çevresel trafik yükü oluşacaktır”

Estergon Kalesi’nden Boğaçayı Marina çılgınlığına

Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin yazılı açıklamasında, “Antalya’da yüksek yapı için en uygun yer Tünektepe ve Beydağlarının çok yakını ve dolgu alanı olduğunu bildiğimiz, su seviyesi yüzeye çok yakın olan Liman bölgesi midir?” deniyor. Kuşku yok ki bu açıklama rantçılar ile taşeronlarını çok kızdıracak. Çünkü onlar Konyaaltı sahiliyle ilgili rüyalarını gerçekleştirmek için her yolu ve yöntemi deniyorlar. Görünen o ki bundan sonra da denemeye devam edecekler. Sahilde yükselen dev rezidanslar ve çok yıldızlı otel inşaatı bunun en yakın örneği. Dünyanın en güzel sahili olan Konyaaltı’nı tehdit eden projelerden birisi de AKP’li Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel döneminde planlanan ve elbette Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygun bulunan 468 yat kapasiteli Boğaçay Yat Limanı Projesi ile İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı’nın Belediye Başkanlığı döneminde sahilin girişine konuşlandırılan Estergon Kalesi’yle ünlenen, yanlış yönetim anlayışı ile yüzlerce girişimciyi batıran, hatta intihara kadar sürükleyen Beach Park’ı  unutmamak gerekli.

AVM’ler için özel imar ayrıcalıkları mı verildi?

Mimarlar Odası’nın açıklamasında zemin katta yapımı planlanan 3 katlı AVM düşünülerek, dolaşım alanları ve dükkanların emsal harici tutulduğu ileri sürülerek, “AVM ler için özel imar ayrıcalıkları mı verilmiştir?” sorusu yönetildi. Konyaaltı Belediyesi’nin bu konuda bilgi vermekten çekindiği iddia edilen açıklamada, daha sonra şöyle deniyor: ” Bu uygulama hayata geçerse Antalya’da bulunan tüm AVMler, emsal alacağı çıkararak, üzerlerine birer ikişer kule otel veya ofis bloğu inşa edecektir. Yeni yapılacak Kentsel Dönüşüm Projeleri de bu projeleri örnek alacaktır. Antalya, doğal değerlerini ön planda tutarak, bir İstanbul veya İzmir yapılaşmasına özenmemelidir”

Yüksek ve rüzgar kesen yapılar hava kirliliği artırdı

Mimarlar Odası Antalya Şubesi, pandemi döneminde dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinde betonlaşmayı hızlandıracak 24 katlı, 70 metre yükseklikliğindeki beton duvarla ilgili olarak şu çarpıcı uyarılarda bulundu: “Landmark(nirengi-buluşma noktası) kule olarak lanse edilen bina aslında narin bir yükseklik değildir. Cadde boyunca Duvar Etkisi olan geniş bir bloktur. Yıllarca kendini ön bantta olarak bilen, alanın arkasındaki adalarda bulunan mülk sahiplerinin manzaralarının kapanmasının ve mülkiyet değerlerinin düşmesinin sorumluluğu kime ait olacaktır? Kentin hızlı ve sağlıksız gelişmesi, Kuzey-Güney aksındaki hava akımları gözetilmeden yapılan yüksek ve rüzgar kesen yapılaşma sonucu Antalya’mızda hava kirliliği hissedilir derecelere varmıştır.”

Ortak akılla üretilmemiş projelere hayır…

Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Liman Mahallesi, 8903 Ada 1 Parselde Konyaaltı Sahili’nin örülecek beton kule-duvarla ilişkin yapı ruhsatının hukuka aykırı olduğunu ve iptali için dava açıldığını belirterek, şu görüşleri öne sürüyor: “Mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmediği takdirde inşaat hızla devam edecek, yapı ruhsatı iptal edilirse hem yatırımcı firma, hem ilgili belediye, hem de kamu büyük zarara uğrayacaktır. Konyaaltı Belediyesi özelinde, son yıllarda üzülerek sıkça rastladığımız, kıyı kesimindeki yüksek yoğunluklu, adeta Kıyı ile Kent Arasına Duvar Olan, Antalya’mızın kent siluetine olumsuz etki edecek, ortak akılla üretilmemiş, ilerleyen süreçte kente ekolojik ve doğal zararlar vermesi muhtemel her türlü faaliyetin karşısında örgütsel gücümüzü sonuna kadar kullanacağız. Bu alanlarda kamu yararına aykırı her türlü uygulamanın karşısında olacağımızı bildiririz”