Türkiye’de çiftçi sayısı son 12 yılda yüzde 48 azalırken, tarım alanları da son 18 yılda yüzde 12,3 oranında düştü. Sebze bahçeleri aynı dönemde yaklaşık yüzde 15 küçülürken, gübre fiyatı ise 12 ayda yüzde 80 arttı. Tarımdaki sorunlar her geçen gün artarken, çiftçilerin traktörleri ve hayvanları icradan satışa çıkıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer, çiftçinin yalnız bırakıldığını belirterek, “Biz kendi ülkemizin çiftçileri yerine başka ülkelerin çiftçilerini doyuruyoruz” dedi

Türkiye’de çiftçi sayısı son 12 yılda yüzde 48 azalırken, tarım alanları da son 18 yılda yüzde 12,3 oranında düştü. Sebze bahçeleri aynı dönemde yaklaşık yüzde 15 küçülürken, gübre fiyatı ise 12 ayda yüzde 80 arttı. Tarımdaki sorunlar her geçen gün artarken, çiftçilerin ise traktörlerine ve hayvanlarına el konuluyor. Tarımda yapılan destekler yetersiz kalırken, devlet ithalattan vazgeçmiyor. Çiftçi tarımdan uzaklaşırken, açıklık seviyesi artan tüketici ise pahalıya ürün almak zorunda kalıyor. Üretici ile tüketici arasındaki makasın her geçen gün artığını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer, “Çiftçi artık üretmekte gerçekten zorlanıyor. Seracılıkta pazar durumunu belirleyen şey Rusya’nın koyduğu kota. Siz üreticinin ve üretimin geleceğini bir ülkenin kotasına bağlarsanız bu kayıplardan da kurtulamazsınız. Şu anda yaptıkları bu. Narenciyede bu yıl çok ciddi bir düşüş var. Tarım bakanlığı iç piyasada fiyatların yükselişini engellemek için yurt dışına yine bakıyor. Geçmişte diğer ülkelerin ülkemize uyguladıkları ihracattaki artışının faturası yine kendi üreticimize çıktı. Biz kendi ülkemizin çiftçileri yerine başka ülkelerin çiftçilerini doyuruyoruz” ifadelerine yer verdi.

YÜZ KIZARTAN TEŞEKKÜR

Türkiye’nin yaptığı ithalattan dolayı Macaristan’ın Türkiye’ye teşekkür plaketti verdiğini söyleyen Başkan Tuncer, “İthalata bağlı tarım politikaları genellikle diğer ülkelerin çiftçilerini doyurma ve kalkındırmaya yöneliktir. 2008 yılında damızlık sığırlar kesime gittiği zamanlar biz yurtdışından et ithal etmek zorunda kaldık. Macaristan’daki bakanlar bizim ülkemize tarım nişanı diye plaket verdiler. Bunu vermelerinin sebebi ise çiftçilerine destek verdiğimiz için. Onlar bizim teşekkür etti, bizim çiftçilerimiz teşekkür edeceğine. Siz ne kadar ithalat yaparsanız o ülkedeki çiftçilerine destek verirsiniz. Biz diğer ülkelerin tarım fazlasını eritiyoruz birde o ülkenin tarımına destek veriyorsunuz. Siz ithalat yaptığınızda ithalat yapan ülkenin çiftçisi zarar görür. Bu döngü böyledir. Hal böyle olunca çiftçi üretimden kaçar, tarım alanlarını terk eder. Kısır bir döngüde bizim çiftçilerimiz” şeklinde konuştu.

OYUNLAR OYNANDI TARIM BİTTİ

Tarımda örgütsüzlüğe de değinen Başkan Vahap Tuncer, “Tarımı kurtarmak için tarım bakanlığının yaptığı çalışmalar yetersiz ve bu çalışmalarla tarımı kurtarmak mümkün değil.  Türk tarımının en önemli sorunu en önemli eksiği Türk çiftçisinin kooperatifleri altında örgütlü olmaması. Bu can alıcı nokta. Bunu çözmeden kimse tarımı düzelteceğim demesin. Bunu sağlayamazsak üretici ile tüketici arasındaki uçurumu kapatamayız. Bunu yapmazsak çözüm bulamayacağımız gibi sorunda her geçen gün büyüyecek. Son 20 yılın özeti budur. Türkiye’ye ait birçok yerli firma siyaseten gözden ve elden çıkarıldı. Elden çıkarılınca devlet piyasayı koruyacak mekanizmasından oldu. Bunlar elden çıkarılınca çiftçi karşısında örgütlü olan bir piyasa ile baş başa kaldı. Bu örgütlü olan yapı karşısında örgütsüz olan üreticinin bir şeye müdahale etme şansı kalmadı. Oyunlar oynandı ve Türkiye birçok konuda üretemez hale geldi” şeklinde konuştu. YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER