Demokrasi gerçek anlamı ile paylaşım, demektir. Kederde sevinçte birlikte davranmaktır. Demokrasi bir algılama, kişiye bağlılık şeklinde görünüyor. İcazeti, konuşmayı kişiden almak, ona göre davranmaktır. Gerek İslamiyet gerek şamanizimde Baştuğ, başbuğ, başefendi, başçavuş, başkumandan, her ne kadar baş varsa, kişilerin sadaka sevgisi içindir. Genellikle Allah kavramından ötürü, teklik, tek seslilik, hükümranlık öğeleri içinde altı yüz yıl Osmanlı İmparatorluğu, padişahlık demokrasisini yaşadı.

Bizim şu andaki demokrasimiz, seçime dayalı bir özellik olarak algılanmaktadır. Son gelişmeler ile demokrasiden gittikçe uzaklaşıldığı görülmektedir. Padişahlık veya hükümranlık için korku salgılamakdır. Kurulmuş düzeni yok edip, kendine özel saplantıların hayali peşinden koşmaktadır.

Ülkemizde ki 24 Haziran seçimleri, gruplanan, gruplaşan siyasetle halk da gruplaşıyor. Demokrasi çoğulculuğun özüdür. Ne kadar ses varsa, görüş varsa zenginlik olur. Hayaller zenginleşir. Hayaller bir vizyon oluşturur. Aklı başında olan tekler bunu kullanır. “Bir söyle, iki dinle” özdeyişiyle, acaba bu nasıl bir şey söylüyor. Bu görüşten nasıl yararlanırım demelidir.

Ülkemizin barışa, adalete gereksinimi var. Demokrasinin temel özelliği, kuvvetler ayrılığıdır. Adalete yürütme karışırsa hukuk bozulur. Güven sarsılır. Güveni sağlamak yılları alır. Kalkınmamızın sonucu da buradır. Üretim yapan, yatırım yapan adalet ister. Seçileceklerin Atatürk’ün koyduğu ilke devrimleri zaafa uğratacak eylemleri görmezlikten gelmemelidir. Devletin malı satılıp bütçeye gelir oluşturulmamalı. Cumhuriyet kazanımları elden çıkarılmaması, geleceğimizdir.

Bence demokrasi sınavında adaleti savunan başarılı olacaktır.

İnsanları sevip, ayrıştırmayan, şeffaf olan siyasiler kazanacaktır.

Sağlıcakla kalın.