Antalya Kent Konseyi’nin her ay düzenli olarak yaptığı konferansın bu ayki konusu ‘Antalya çevresindeki deprem araştırmaları: Afet riski oluşturan diri ve aktif fay sistemleri’ oldu. Konferansta konuşan başkan Çiçek, “Depremlerle iç içe yaşayacağız. Bunun için tedbir almamız gerekiyor” dedi

Antalya Kent Konseyi olağan toplantısının bu ayki konusu ‘Antalya çevresindeki deprem araştırmaları: Afet riski oluşturan diri ve aktif fay sistemleri’ oldu. Konferans, Antalya Kent Konseyi Afetler Kriz Grup Başkanı ve Kent Konseyi Danışmanı Ahmet Çiçek’in yönetiminde, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Doç Dr. Fuat Erkül’ün sunumuyla gerçekleşti. Konferansta, Türkiye coğrafyasının deprem bölgesinde olduğunu söyleyen Antalya Kent Konseyi Afetler Kriz Grup Başkanı ve Kent Konseyi Danışmanı Ahmet Çiçek, Antalya’da deprem konusunda gereken tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti. Antalya’daki afet riski bölgelerini açıklayan Başkan Çiçek, buraların acilen kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenmesi gerektiğini kaydetti. Başkan Ahmet Çiçek, “Türkiye açısından olduğu gibi Antalya açısından da depremleri önemli buluyoruz. Depremleri önleme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz. Depremlerle iç içe yaşayacağız. Bunun için tedbir almamız gerekiyor. Halkı bilgilendirmemiz ve farkındalık yaratmamız gerekiyor. Antalya deprem bölgesi üzerinde bulunan bir bölgedir. Yakın tarihlerde bir deprem olmaması, olası bir depremin olmayacağı anlamına gelmiyor. Mesela, Antalya’nın Arapsuyu ve Hurma bölgesinin bir kısmı ve bazı bölgelerinde topraktaki alüvyonlardan dolayı zemin problemi var. Dolayısıyla zemini bozuk olan yere sağlam bina yapılamaz. Onun dışında Falezler ve travertenlerden oluşan karstik boşluklar var. Zemin etütleri düzgün yapılırsa bu karstik boşluklar sıkıntı oluşturmaz. Antalya’da 1980’li yılların teknolojisiyle deniz kumuyla yapılmış mevcut yapı sorunları var. Özellikle Güllük civarı, Deniz mahallesi, Bahçelievler, Altındağ gibi birçok mahallelerde yapı kalitesinin düşük olduğu binalar bulunuyor. Bunlar Afet riski altındaki binalardır. Bunların acilen tespit edilerek muhakkak kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“ANTALYA UNUTULMAMALI”

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Doç Dr. Fuat Erkül, Fethiye, Burdur ve Kemer yolu üzerinde oluşabilecek bir depremin Antalya’da büyük etki yaratabileceğini söyleyerek, “Türkiye’de büyük deprem üreten, büyük kıtasal ölçekli ve geniş alanları etkileyen yerleşimlerin yoğun olduğu bölgelerde faylarımız var. Bu bölgelerde depremin etkilerini yoğun şekilde yaşıyoruz. Fakat güvenli binalar yapıldığı sürece depremden korkmaya gerek yok. Antalya deprem kuşaklarıyla karşılaştırıldığı zaman nispeten daha az risk taşıyan ama unutulmaması gereken bir bölge. Risk çok fazla olmamasına karşın özellikle yapılması gereken bina, inşaat faaliyetlerinin dikkatli bir şekilde yürütülmesi en önemli etkendir. Fethiye, Burdur ve Antalya açıklarında önemli büyük depremlerin olması söz konusu. Ancak şehir merkezinde böyle bir depremle karşılaşmayı beklemiyoruz. Bununla birlikte çevre bölgelerde oluşabilecek depremlerin oluşturacağı şiddet etkisi genel olarak büyük etki yaratabilir. Bu anlamda diğer önemli nokta Antalya şehir merkezinin batısındaki Kemer yolu üzerinde olan kısım. Bu bölge, topoğrafya yükseltilerin bulunduğu bir alandır. Bu alan, içerisinde deniz açıklarında oluşabilecek deprem ve titreşimle beraber heyelan risklerinin olabileceği bölgelerdir. Depremin 1’inci dereceden etkisi olmasa da sonradan gelişebilecek deformasyonlar risk oluşturabilir. Bu anlamda titreşimin etkisini her yerde görüyoruz. Özellikle falezlerde tarihsel çağlardan beri kıyı kesimlerinin titreşimlerle beraber çökmelere neden olduğunu, mağaralaşmanın çok yaygın olduğunu görebiliyoruz. Bu nedenle falezlerin bulunduğu yerlerin dikkatli olması gerekir. Bölgesel anlamda yapılacak olan tüm yeni inşaatlarda yapı normlarına uyulması 1’inci derecede önem taşıyor. Afetler aslında yaşamın kaynağıdır. Bize yerkürenin ne kadar canlı olduğunu anlatıyor. Eğer onları kontrol edebilir ve iyi anlayabilirsek korkmak için bir neden kalmaz” ifadelerini kullandı. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM