Manavgat orman yangınından 1,5 ay sonra Akdeniz’e özgü maki türleri, küllerin arasından filizlenerek yeniden doğuşun simgeleri oldu

Türkiye’de ‘en büyük orman yangını’ olarak kayıtlara geçen ve 28 Temmuz’da çıkan Manavgat yangını, Gündoğmuş, Akseki ve Alanya ilçeleriyle toplamda 59 mahalledeki yerleşim noktalarını da içine alan 75 bin hektarda etkili oldu. Yangında yerleşim yerleri ve tarım alanları haricinde 58 bin hektar orman yok oldu. Bölgenin yeniden ağaçlandırılması için çalışmalar sürerken, doğa yeniden canlanmaya başladı. Yanan ormanlarda ilk olarak mor ve beyaz çiçekler açan maki türü hayıt bitkisine ait filizler ortaya çıkarken, yangından 1,5 ay sonra ise başta maki türleri olmak üzere birçok bitki ve ağaç türüne ait filizler küllerin arasından çıkarak yeniden doğuşun simgesi oldu. Yangınla birlikte siyah ve kahverengiye bürünen alanlarda umudun simgesi filizlerin yoğunluğu ve bazılarının boylarının 1 metreyi aştığı görüldü. Bitkilerin büyümesiyle birlikte yanan alanlarda karıncalar, kelebekler ve kuşlar görülmeye başlandı. Kuş yuvaları ise kuşların yeniden ormanları mesken tuttuğunu gösteriyor. Çeşitli sinek ve böceklerle beslenen kuşların yanan alanlarda görülmesi böceklerin de bölgede yaşam sürmeye başladığının belirtisi olarak değerlendiriliyor.

“İLK DİKİMLER KASIM AYINDA”

Çam ağaçlarının yoğun olduğu ve çimlenmeyecek araziler üzerinde hazırlıkların başladığını belirten Dikici, “Dikim için arazi hazırlanacak ve dikim mevsimiyle birlikte toprağın yağmurdan hazır hale gelmesiyle dikimleri yapacağız. Kasım ayı gibi ilk dikimlere başlayacağız. 17 bin hektarda dikim yapacağız. 31 bin hektar alanda tabi yolla gençleştirilecek. 10 bin hektar civarında da dağlık ve taşlık alan olması nedeniyle doğanın kendi kendine yenileyeceği alanlar var” diye konuştu. Sürüngenlerden böceklere, memelilerden kuşlara, çam başta olmak üzere ağaç türlerinden maki türü bitkilere doğanın kendini yenilemesiyle ilgili önemli uyarılarda da bulunan Coşkun, şöyle devam etti: “Yanan alanlardaki gözlemlerimizde kırlangıçlar, baştankara, alakarga, alaca ağaçkakanlar, ötleğenler, kuzgun, şahin, kerkenez gibi birçok kuş türünü gözlemledik. Aynı zamanda yoğun bir böcek istilası da var. Yanmış ağaç ve çalıları yangından sonra kuşlar tünek olarak kullanıyor. Dışkılarıyla bu bölgelere tohum taşırlar. Bu şekilde yanmış bu bölgelerde tekrardan bitki örtüsü şekillenmeye başlar. Ormana ve doğaya en iyi yapacağımız şey; kirletmemek. Başta çöpleri ve molozların bu alanlara atılmasına engel olmamız lazım. Yanan ormanlar kendini yeniler ama atılan pet şişe, poşet gibi çöpleri atamaz ve en çok dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de bu, kirletmeyelim yeterli” diye konuştu. Mehmet ÇINAR- Mithat ABAKAN- Ömer KARÇA/DHA