Akdeniz Bölgesi Gözlükçüler Derneği Kurucusu Müfit Perdahlı, dövizdeki artışın optik sektörüne yansımasını değerlendirerek, “Dünya genelinde bir ekonomik sıkıntı var ancak bizim gibi kalkınmakta olan ülkelerde bunun yansıması daha fazla hissediliyor” dedi

Akdeniz Bölgesi Gözlükçüler Derneği Kurucusu ve Keskin Optik’in sahibi Müfit Perdahlı, son dönemlerde dövizde gerçekleşen artışların, gözlük sektörüne yansımalarını değerlendirerek, “Optik sektörü dışarıya bağımlı bir sektör. Dışarıya bağımlı sektör olunca da dolayısıyla satın alışlar dövizle oluyor ve ağırlıklı olarak Dolar üzerinden alışverişlerimiz yapılıyor. Avrupa üzerinden cam getiren bazı firmalar Euro bazında ödeme yapıyorlar. Tabi bizim sektörümüz tamamen modaya dayalı. Modaya dayalı bir sektör olunca her sene güneş gözlüğü, optik kreasyonları değiştirmek zorunda kalıyoruz. Ve dolayısıyla stoğumuz ne olursa olsun, yeni mal almak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir zamanlar ülkemizde çok yüksek faizler olduğunu, sonradan bu faizlerden kurtulduklarını, ancak 2018 içerisinde dövizde iki sefer çok ciddi sıçramalar olduğunu belirten Müfit Perdahlı, “Yaşanan iki ciddi sıçramada bizim de mal alışlarımız iki sefer de çok yükseldi. Yani ürün bazında, tedarikçi firmalar iki kere çok ciddi zamlar yaptılar. Zam tabi yapılıyor ama küresel-ekonomik bazda dünya genelinde ekonomik bir sıkıntı var. Bu bizim gibi kalkınmakta olan ülkelerde daha çok hissediliyor, yansıması daha fazla oluyor” açıklamasında bulundu.

FIRSATÇILAR!

Ticaretin, alışveriş merkezi ve cadde esnaflığı diye ikiye ayrıldığını belirten dernek kurucusu Perdahlı, “Küçük esnaf olarak bizler, tamamıyla dövizin yükselmesinden etkilenen işletmeleriz. Tedarikçi firmalarımız, döviz ne kadar yükseldiyse o bazda birkaç sefer zam yapmışlardı. Ama artık onu da bıraktılar. Direkt Euro’ya çevirdiler. Dolar’la da ithal etseler bizim sektörde genel algı Euro. ‘Şu kadar Euro bu kadar Türk lirası ediyor’u bile artık neredeyse konuşmuyoruz. Ödeme gününün kuru üzerinden Euro olarak ödemelerimizi yapıyoruz. Bir de ülke ekonomik sistemimiz serbest piyasa olduğu için, maalesef bazı çıkar çevreleri bunu fırsat olarak kullanıyorlar. Örneğin, dövizde yüzde 10’luk bir döviz artışı yaşandıysa, bunu yüzde 25-30 zam olarak yansıtanlar var. Bunun bir açıklaması yok. Buna sadece fırsatçılık denir” dedi.

TEKELLEŞME

Akdeniz Bölgesi Gözlükçüler Derneği Kurucusu ve Keskin Optik’in sahibi Müfit Perdahlı, bazı markalarda tekelleşme olduğunun altını çizerek bu artışlarda onun da etkisi olduğunu söyledi. Perdahlı, “Fırsatçılık ve hırs birleşince zaman zaman biz sıkıntı yaşıyoruz. Bu sıkıntıyı biz tüketiciye, kârımızdan fedakarlık ederek fazla yansıtmamaya çalışıyoruz. Ancak bıçak kemiğe dayanınca biz de zam yapmak zorunda kalıyoruz” şeklinde açıklama yaptı. Tüketicilerin, tüketici psikolojisiyle, ıskontolarının daha yüksek olmasını talep ettiklerini söyleyen Müfit Perdahlı, fakat durumu izah ettiklerinde, kısa sürekli pazarlıklarla orta yolu bulduklarını ifade etti. Perdahlı “Tüketici de durumun farkında. İthal ürünlerde, döviz yükseldikçe, fiyatların da artacağını biliyor. Dolayısıyla çok abartı bir tepki yok. Bugün ekmeğe bile zam konuşuluyorsa, gözlüğe gelen zam gayet normal karşılanıyor” açıklamasında bulundu.

“MARKALAŞMAK İÇİN REKLAM ŞART”

Gözlük sektöründe yerli üretimin olmaması konusuna da değinen Perdahlı, “Yerli üretim maalesef yok. Ancak aslında kolay. Optikte de kolay, güneş gözlüğünde de kolay. Fakat üretim artık seri üretime geçtiği için, adet çok yüksek oluyor. Siz kuracağınız sistemde elde ettiğiniz ürünleri eğer ihraç edemiyorsanız çok büyük sıkıntı. Çünkü çok büyük bir maliyet var. O maliyeti, yapılacak çalışmalarla geriye dönüşümünü mutlaka başarmanız gerekiyor. Gözlük tamamen modaya dayalı bir sektör. Ve bu iş tamamen tanıtıma dayalı. Ülkemizde satılan gözlük sayısına bakıyoruz, bir de Yunanistan’da satılan gözlük sayısına bakıyoruz, Türkiye’deki adetin belki de 10 katı kadar güneş gözlüğü satışı oluyor. Bu şu demek oluyor, ‘Sizin üreteceğiniz bir markayı, dünya piyasalarına mutlaka reklamlarla tanıtmanız gerekiyor’ Marka tanınırlığını sağlayamadığınız ürünü de çok sayıda ürettiğiniz için, satamıyorsunuz. Bu sefer iş adamı bu sektöre yatırım yapmıyor. Ancak optik sektöründe şu var, numaralı gözlük camları, yabancı ortaklıklarla, ülkemizde üretiliyor” açıklamasında bulundu.

DÜNYADA OLMAYANI SATMAK

Çerçeve ve güneş gözlüğünde markalaşmanın, dünya piyasalarında olmayanı satmakla mümkün olduğunu belirten Kurucu Perdahlı, “Dünya piyasalarında olmayan da sadece fiyat bazında, yani konum itibariyle Ortadoğu ve Avrupa bölgesine, orada üretilmeyen fiyat gamında ürünleri üreten, buna montaj ve sanayi de denilebilir. Birkaç firma ham maddeyi alarak, mamul haline getiriyor. Çok düşük maliyetli ürünler bunlar. Ancak böyle girebiliyorsunuz bu piyasaya. Özellikle Avrupa piyasasına. Tüm Avrupa ülkelerinde bizden fazla gözlük satılıyor. Yerli üretimin çok fazla ve çok kaliteli olmamasının ana sebeplerinden birisi de bu tabi ki” dedi. En güzel tanıtımın, yapılan gözlüğün popüler insanlara hediye edilerek yapılacağını vurgulayan, Müfit Perdahlı, “Bunu yapıyorlar. Dünya starlarına bunu zaten yapan, hatta ve hatta o gözlüğü taktığı için çok ciddi paralar alan ünlüler var dünya genelinde. Türkiye’de de yapılan bunun bir benzeri. Ünlü markaların Türkiye bayileri, Türk ünlülere hediye ediyorlar. Dolayısıyla yerli üretim, hiçbir zaman bir ünlünün gözünde görünmüyor. Dünyada en büyük tanıtım bu şekilde yapılıyor. Fakat artık en önemli tanıtım internet ortamında yapılıyor” ifadelerini kullandı. AYKUT SÜLEK / ANTALYA GÜNDEM