Dünyaya açılan penceremiz bir çift göz için Uzmanlar, “Bakmakla- görmek” arasında fark var diyerek, gözlere yeteri kadar değer verilmediği konusunda uyardı

Gözle ilgili kaleme almamız gereken o kadar çok konu var ki Siz Gündem Gazetesi okuyucularına şimdilik “Bakmak – görmek ve değer vermek” konusunu araştırdım. Gözlerin konuştuğu dil her yerde aynıdır. Dili, dini, ırkı yok. Beni en çok gözlerin vurdu yüreğimden. Hiç bir şey gözyaşından hızlı kurumaz. Aşkın dili gözlerdedir. Gözler kalbin aynasıdır, gözler ruhun dışa açılan penceresidir. . Gözler kalbin aynasıdır. Gözler yalan söylemez. Göz görür, kalp onaylar. Hafızaya önce gözler girer. Göz hakkında sıralayabileceğimiz o kadar çok güzel sözler var. Bunlar sadece birkaç tanesi. Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır. İşte bu organımızla, her gören bakmıştır. Ama her bakan görememiştir. Çünkü görmek için düzgün bakmak gerekir. Ayrıca herkes bakar ama görebilenler fark yaratır.’’ İyi bakalım iyi ve güzel görelim’’ diyen Uzman Göz Dr. Ali Arif Seyit Semercioğlu, gözlere önem ve değer verilmesi gerektiğini belirtti.

DEĞER VERELİM

Beyine saniyede 30’dan fazla görüntü gönderir. Göz içindeki lens görüntüyü retina üzerinde ters oluşturur ve beyin bunu tekrar çevirerek doğru konuma getirir Faydalı besinler tüketilmeli, düzenli egzersizler yapılmalı ve göze ilişkin problem yaratacak meslek hastalıklarına dikkat edilmeli. Gözlerin temizlenmesi göz sağlığı için çok önemlidir. Temiz bir bez parçasını sıcak su ile ıslatıp göz kapaklarınıza koyun ve 10 dakika  bekletin. Özellikle hanımlar gece yatmadan önce göz makyajı temizlemeli. Deniz veya havuz suyuna girdikten sonra normal suyla gözler yıkanmalı. Güneşte gözlük kullanılmalı. Tozlu ve kirli ortamlarda bulunmayın. İş icabı olanlar mutlaka iş gözlüğü takmalıdır. En az iki yılda bir gözlerinizi hekime gösterip kontrol ettirin. Lens kullananlar temizliğe çok dikkat etsin.

GÖRMEK İNANMAKTIR

 Göz gördüğüne inanır. Bazen insanlar hatta yemin bile ederek, üzerine basa basa  ‘’Gözlerimle gördüm ‘’ der. Görmek gerçekten inanmaktır diyen bilim insanları, şimdi bu tezi değiştirerek, bazen gören gözünde yanılabileceğini söylüyor. Hepimiz bakarız. Ama ne kadar görürüz? Yahut ne kadarını? Baktığımızda gerçeği mi görürüz yoksa baktığımızdan hareketle bir gerçek mi üretiriz. Göz, çevreden aldığı ışık sayesinde cisimlerin şeklini, rengini ve konumunu algılamayı sağlayan görme duyu organıdır. Göz, kafatasının önündeki göz çukuru içinde bulunur. Göz, görme olayını gerçekleştiren göz yuvarlağı ve göze yardımcı organlardan oluşur. Gözde görme olayını sağlayan görme duyu hücreleri ile görüntüyü beyne iletebilen görme duyu sinirleri bulunur. Gözdeki görme duyu hücreleri tarafından alınan uyarılar, görme duyu sinirleri ile beynin görme duyu merkezine iletilir ve gelen uyartılar burada değerlendirilerek görme olayı gerçekleştirilir. Görmenin gerek şartı bakmak; ifadesine insan kadar hayvan da dahil. Üstelik birçok durumda bazı hayvanların “görmenin”, “bakmaya” göre üstünlüğünü vurgulamak için ifade edilen fark. Sonuç olarak görmekle bakmak arasındaki fark şöyle ifade edebilir: görmek, gözün ve beynin dış dünyayla ilgili ortaklaşa “işlevleridir”. Bakmak, görme esnasında organların pozisyonlarını ayarlamak için yapılan bir eylemdir.

TÜRKÜLERE KONU OLDU 

Duyguyu ve hüznü bir arada yaşayan ve anlatan gözler, sanatçılara, şairler, yazarlara ve ozanlara konu oldu. Şarkılar ve türkülerde kendine çok iyi bir yer edinen gözler o kadar çok araştırılmış ki yalan söylemediği kanıtlanmış. İşte gözler ilgili şarkı ve türkülerden bazı başlıklar: “Bak yeşil yeşil, kara gözlüm uzaklarda ne işin var. Dünyaya değer gözlerin. Kahverengi gözlerin Ah o gözlerin. Ela gözlüm.” AYFER ŞİMŞEK: ÖZEL HABER