Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen kadrosunda açık bulunması halinde ders ücreti karşılığı sözleşme imzalayarak ücretli öğretmenlik yapılıyor. Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Fatin Iltar, “Öğretmenliği öğretmen yapmıyorsa o zaman mimar olan bir üniversite mezunu gençte doktorluk yapsın” dedi

Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen kadrosunda açık bulunması halinde ders ücreti karşılığı sözleşme imzalayarak yapılan meslek grubuna giren ücretli öğretmenliğe sert tepki oluştu. Okullardaki kadroya öğretmen atanmaması halinde ücretli öğretmenin farklı meslek gruplarından olan kişilerin öğretmenlik yapmasına tepki gösteren Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Fatin Iltar açıklamalarda bulundu. Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Fatin Iltar, “Kesinlikle yanlış politika uygulanıyor. Eğitimi bitirmek için yapılan bir uygulama. Öğretmen olmayan birisi kesinlikle köyde öğretmenlik yapamaz biz buna kesinlikle karşıyız. Atama bekleyen binlerce öğretmen varken, üç kuruşa öğretmen çalıştıracağız diye alan dışında öğretmenleri çalıştırıyor. Böyle bir uygulama asla ve asla kabul edilemez. O zaman başka alandan doktor atasın. Mimar olan bir üniversite mezunu genç doktorluk yapsın. Belki de ilerde bunu yapacak şuan da öğretmenlikten başlayarak bunun alt yapısını oluşturuyor. Şuan ucuza çalıştırdıkları farklı bölümlerden olan üniversite mezunlarını milyarlar verilse de pedagoji formasyonu olmayan ve eğitim fakültesini bitirmemiş bir kişi kesinlikle öğretmenlik yapamaz. Sözleşmeli öğretmenlere de, ücretli öğretmenlere de karşıyız” ifadelerini kullandı.

“MÜLAKAT, YANDAŞCILIKTIR”

Farklı bölümlerden mezun olan gençlerin köylerde ve ilçelerde sınıf öğretmenliği yapılmasına karşı çıkan Şube Başkanı Fatin Iltar, “Bu sistem eğitime yapılan en büyük darbedir. Diğer problemimiz de sözleşmeli öğretmenlerin idare bölümlerinde çalışma imkanı sunmaları da eğitim de yanlış bir harekettir. Kurumlarda görevli kişiler sözleşmeli öğretmenleri alarak kendi kadrolarında çalıştırmak için idari bölümler de çalıştırarak bu şekilde bir sistem uyguluyorlar. Bu insanları seçim öncesinde heder etmesinler. İdarecilik birimini cazip hale getirmeye çalışıyorlar. Öğretmenler sadece öğretmenlik mesleğini yapsın. Yeni nesillerimizin yol göstericisi olan öğretmenlerimizi siyasi malzeme yapmasınlar. Eğitimi eğitimci yapar, doktorluğu doktorlar yapar. Herkes kendi uzmanlık alanında görev yapsın. Şuan da Türkiye’de bütün birimlerde bir kopukluk var. Özellikle mülakat sisteminde çok ısrarcılar. Mülakat sadece yandaş kayırmacılıktır. Sadece öğretmenlik için değil diğer alanlarda da derece yapmış üniversite mezunları bir yerden ismi gelmeyip, siyasi ayakları olmadığı için mülakatı geçemiyorlar. Özellikle personel alımlarında yapılan sınavlarda düşük puan almış adaylara mülakatta yüksek puan vererek onların memur olmasını sağlıyorlar. Kurumlarda artık ciddi manada bozulmalar var. Artık düzgün bir şekilde görevini yapan yok, bilimsel olarak araştırma yaparak çalışan yok çünkü hakkıyla layığıyla gelen kimse yok. Düşük puanla kurumlara yerleşmiş kişiler siyasi yerlere gebe durumdalar. Şimdi ilkokulların ve ortaokulların müdürleri inisiyatif kullanamıyor. Okulların durumu rezillik içinde. Yazık ediyorlar bu halka” diye konuştu.

“NİTELİKSİZ AKADEMİSYEN ÇOK”

Eğitim sisteminin çökme durumuna geldiğini söyleyen Şube Başkanı Fatin Iltar, sözlerine şöyle devam etti:  “Özellikle eğitimin bir diğer sıkıntısı da 4+4+4 sisteminde 5 yaş grubunu zorunlu eğitime alacağız dediler. 5 yaş grubu öğrencisi okula gidemez bunu uzmanlarına sorun dedik fakat dinlemediler bir sonra ki yıl kaldırdılar. 5 yaşında başlayan öğrenciler o gün bugündür heder oluyor. O dönemde başlayan öğrenciler ortaokul seviyesine ulaşamadı. Liseler için de 4 yıl uzun, 3 yıla indirin ve meslek liselerinde adam akıllı eğitim sistemi getirin dedik, dinlemediler. Üniversiteler Yüksek Öğretim Kurumu’nu (YÖK) ele geçirmek için 80 tane olan köklü üniversiteleri geri plana atarak yeni yapılan üniversiteleri niteliksiz akademisyenlerle doldurarak profesör zorunluluğunu kaldırdı. Yeni yapılan üniversitelerde kaldırılan profesör zorunluluğunu kaldırarak bu kişileri rektör olarak atadılar. Cumhurbaşkanımız ‘Dünya’da ilk 500’e giren üniversitemiz yok’ diyor. Niteliksiz akademisyenlerle doldurulduğu için ve bilimsel bir üniversite bırakmadığı için tabi ki olmaz. Rektörleri seçimle değil de yandaş olan kişileri atarsan tabi ki 500’e girecek üniversitemiz olmaz. Eğitimle ilgili gelecekte kimse önemli bir gelişme yenilik beklemesin” AYFER ŞİMŞEK /ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER