Tüketicinin yoğun ilgisini çeken ejder meyvesi, pazarlarda yerini alırken, Ziraat Odası İl Eski başkanı Tuncer, meyvenin Türklerin damak tadına uymadığını, ilginin meraktan kaynaklandığını söyledi

Geçtiğimiz 30 Ağustos resepsiyonunda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ikram edilen Ejder meyvesi, bilinen diğer bir adıyla pitaya, vatandaşın merak konusu oldu. Türkiye’de ilk defa Mersin’de üretilen meyve, yoğun talep karşısında Gazipaşa ve Kumluca’daki seracılar sayesinde Antalya’daki pazarına kavuşmuş oldu. Üreticiler, tanesi 15 liradan satışa sunulan meyvenin fazla talep gördüğünü söylerken eski Ziraat Mühendisleri Odası İl Başkanı Vahap Tuncer, meyvenin Türk vatandaşının damak tadına uygun olmadığını ifade etti.

“DAMAK TADIMIZA UYMUYOR”

Ejder meyvesinin kısa zamanda popüler olmasının meraktan kaynaklandığını dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası eski İl Başkanı Vahap Tuncer, “Ejder meyvesi diğer adıyla pitaya, kaktüsgiller ailesinden bir bitkinin meyvesi. Frenk yemişi ya da kaynanadili dediğimiz meyvelere benzeyen bu meyvenin dışı pembe ve kabuğunun altında susama benzer siyah çekirdekleri var. Orijinalinde uzak doğuda yetiştiriliyor. Fakat son zamanlarda Cumhurbaşkanlığı’nda ikram edilmesinin ardından ülkemizin sıcak bölgelerindeki seracılar tarafından yetiştirilmeye başlandı. Birçok hastalığa iyi geldiği söyleniyor fakat Türk halkının damak zevkine uygun olduğunu düşünmüyorum. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep oluğu da söyleniyor” şeklinde konuştu.

AÇIK ALANDA YETİŞİYOR

Türkiye şartlarında serada yetiştirilen ejder meyvesinin ihracat kapasitesinin düşük olduğunu belirten Tuncer, “Ülkemizde yeterince bulunmadığı ve merak edilip tüketildiği için şuan talep görüyor. Dolayısıyla da fiyatı pahalı. Bizim ülkemizde sera koşullarında yetiştiriliyor. Fakat kendi coğrafyasında açık alanda yetiştiriliyor. Doğal olarak oralarda çok uygun fiyatlara satılıyor. Bu nedenle Türkiye’den ihraç olma durumu çok düşük. Ayrıca planlı bir şekilde üretilmesi gerekiyor. Yetiştirildiği alanların genişletilmesi isteniyorsa dış pazarların durumu iyi araştırılarak yapılmalı. Yoksa çiftçinin elinde kalabilir” ifadelerini kullandı. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER