Açıklık, yoksulluk her geçen gün artarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonominin büyümesine örnek olarak asgari ücretin 16 kat artmasını göstermesi tepkilere neden oldu. Asgari ücretin yıllar içerisinde nasıl eridiğini rakamlarla anlatan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, “Kamu emekçileri, esnaf, tüccar, sanayici, çiftçi, öğretmen, öğrenci, işsiz yüksek fiyatlar altında eziliyor. Ancak Cumhurbaşkanı’nın ekonomiden haberi yok” dedi

Asgari ücret zamlar karşısında erirken, yoksulluk ve açlık artarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonominin büyümesine örnek olarak asgari ücretin 16 kat artmasını göstermesi tepkilere neden oldu. Özellikle ağustos ayından sonra gelen zamlarla birlikte yılbaşında asgari ücrette yapılan zam yok oldu. Asgari ücretin yıllar içindeki erimesini rakamlarla anlatan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halktan koptuğunu ileri sürerek, “Cumhurbaşkanı ve Ak Parti’nin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan çıkıp asgari ücret 16 kat arttı dedi. Cumhurbaşkanı ülke koşullarından, ekonomiden, halktan koptuğunu bu sözlerle net olarak göstermiş oldu. Her fırsatta ülkenin yükselişe geçeceğini belirtirken Türk Lirası’nın gıda fiyatları, dövizler ve altın karşısında nasıl eridiğini, asgari ücretlinin nasıl zorda kaldığını görmezden geliyor” ifadelerine yer verdi.

RAKAMLAR ŞOK ETTİ

Başkan Balık, halkın borçlandığını ifade ederek, “2009 yılında piyasaya 200 lira sürüldü. Bununla 134 dolar alınabiliyordu. 15 Eylül 2021 yılı itibariyle bu parayla sadece 24 dolar alınabiliyor. ‘Dolarla piyasanın ne alakası var’ diyenler var. Ancak piyasadaki her türlü ürün dolarla bağlantılı. Yani burada tüketicinin alım gücünün ne kadar düştüğünü görebiliyoruz. Resmi verilere göre 19 yıl önce sadece 6.3 milyar dolar olan hane halkının toplam kredi borcu bugün itibariyle 874 milyara yükseldi. Yani halkımız artık kaç kat borçlandığını görebiliyor. İhtiyaç kredisinin toplam miktarı 582 milyar oldu. Halkın tamamı ihtiyaç kredisinden borçlu. Herkes bir veya iki bankadan kredi kullanmış. Belirsizlik ve güvensizlik ortamı nedeniyle dolar kuru 8.4 lirayı geçerken, 2002 dolar kuru 1.6 liraydı. Aradaki farklı buradan da hesaplayabiliriz. 2002 yılında enflasyon yüzde 29.8’ken, bağımsız kuruluşlarının verilerine göre bugünkü enflasyon rakamı yüzde 40 civarında. 2002’de işsizlik 10.3 oranındayken, bugün gerçek işsizlik yüzde 20’lerde. Konfederasyonumuzun yapığı açıklamaya göre açlık sınırı 3 bin 589 lirayken, gıda dışı harcamalar göz önünde bulundurulduğunda bu rakam 8 bin 808 lira. Toplam yoksulluk sınırına bakıldığında bu rakam 13 bin 397 lira. Dolaysıyla ağustos ayında sağanak yağmur gibi yağan zamların devamı gelecek. Zamlar yağmur gibi halkın üstüne yağıyor. Bir önceki aya göre her şeye 3.5 zam geldi. Kamu çalışanlarına verilen rakam ortada. Burada hükümetin kamu çalışanına verdiği değer net olarak görülüyor” şeklinde konuştu.

YÜSEK FİYATLAR EZİYOR

Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı rakamların inandırıcı olmadığını savunan Başkan Balık, “2002 yılında net asgari ücret 194 liraydı. Bu paranın dolar karşılığı 126. Bugün asgari ücret 2 bin 825 lira 90 kuruş, dolar cinsinden karşılığı 322 dolar. Aradaki fark 8 kat. 2002’den buyana öğretmen ve buna denk mesleklerin maaşı yarı yarıya düştü. 2002 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmen maaşıyla 18 çeyrek altın alabilirken, bu sayı bugün 7 çeyrek altına düşmüş. Dolaysıyla kamu emekçileri, esnaf tüccar, sanayici, çiftçi, öğretmen, öğrenci, işsiz yüksek fiyatlar altında ezilmekte. Durum böyleyken Cumhurbaşkanı çıkıp asgari ücretin 16 kat arttığını söylüyor. Bu hiçbir şekilde inandırıcı değil. Kamuoyu bunu değerlendirecek ve gereken notu da seçimde verecek. Cumhurbaşkanın halktan haberi yok. Piyasadaki gıda fiyatlarını, halkın gelirinin nasıl düştüğünü, alım gücünün nasıl düştüğünü bilmiyor. Cumhurbaşkanı sadece rakamları çarparak 16 kat arttığını söylüyor. Bugün alım gücümüz en az üç kat düştü. Rakamlar artabilir ancak çarşıya pazara çıktığınızda alım fiyatlarının ne kadar düştüğünü görebiliriz” ifadelerine yer verdi.

“HALK NEDEN HİSSETMİYOR?”

Büyüme oranlarının borçtan ibaret olduğunu ileri süren Başkan Mehmet Balık, “Cumhurbaşkanı büyüdük diyor. Büyüdükte bunu halk neden hissetmiyor. Ben büyümeyi borç olarak hissediyorum. Her yere borçlandım. Eğer borçlanarak büyüdüysek ben bu büyümeyi kabul ediyorum. Borçlanmayı cumhurbaşkanı büyüme olarak görüyorsa kabul ediyorum. Ancak büyümedik. İş potansiyeli olan yüzlerce firma kanıyorsa, yerine üretim tesisleri değil de asfalta ve yola para yatırıldıysa halk büyümeyi nasıl görecek. Madem büyüdük halk bu büyümenin neresinde. Halkın yaşantısı 16 yılda çok ciddi bir şekilde gerilemiştir. Bugün halk bunu net olarak hissedebiliyor. Buna rağmen hükümeti şahlandık masalına devam ediyor. Cumhurbaşkanın verdiği rakamlar kesinlikle inandırıcı değil. Fiyatlara baktığımızda da bunu açıkça görebiliyoruz” şeklinde konuştu. YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER