Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Suiçmez, enflasyon yükünün arttığını belirterek, “Korona salgını dolayısıyla dünyada da hızla tırmanan gıda fiyatları karşısında, vatandaş sebze- meyve, et ve süt ürünlerini gramla alır duruma geldi. Yüksek enflasyon vatandaşın kabusu oldu” dedi

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Suiçmez, son 20 yılda tarım ve hayvancılık sektörünün çöktüğünü belirterek, “Tarım ve hayvancılık sektörünün ithalatla çökertilmesi, çiftçinin tarımdan uzaklaşması ve salgın nedeniyle ithal gıda fiyatlarındaki tırmanış da eklenince, bir dönemin kendi kendine yeten tarım ülkesi Türkiye`de de gıda, memur, işçi, emekli gibi orta direk için gramla alınır duruma geldi. Gıda fiyatlarındaki artış Ramazan ayında da dindirilemedi. Mevsim sebze ve meyveleri dahi ateş pahası. TÜİK’in nisan ayı itibariyle gıdada yıllık artışı yüzde 16.98 açıklamasına rağmen, vatandaşın pazarda marketlerde yaşadığı gıda enflasyonu yıllık yüzde 40`ın altına inmiyor.  TL’nin dolar karşısındaki yıllık yüzde 35`e yakın değer kaybı, hızla yükselen gıda fiyatları karşısında orta direğin satın alma gücünü de düşürünce işçi, memur, emekli gıdayı artık gramla alıyor. Dana kıymanın kilogram fiyatı 53 TL, kuzu pirzola 105 lira yemeğin vazgeçilmezi domatesin kilosu 10 liranın altına inmiyor. Türk-İş’e göre de dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2 bin 767,15 lira, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9 bin 13,53 liraya çıktı. Reuters haber ajansı da, “Gıda Alışverişi Türkler İçin Ağır Bir Yüke Dönüştü” diyerek “Türkiye`de gıda fiyatları o kadar arttı ki, bazı insanlar gelecek aylarda daha da artacak fiyatlardan kaçınmak için ellerindeki tüm parayı pirinç ve makarna stoklamaya yatırıyor” ifadesini kullandı.

“ARACILARIN YERİNİ KOOPERATİFLER ALMALI”

Gıda tedarik zincirinde tekelci marketlerin ve aracıların ciddi bir denetimden geçmesi gerektiğini vurgulayan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, aracıların sadece kooperatiflerden oluşması gerektiğini aktardı. ZMO Başkanı üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkının nedenlerini şöyle anlattı: “Tarımsal planlamanın olmaması, yerli üretimi teşvik etmeme ve dışa bağımlılık, gıda tedarik sisteminde zincir marketlerin tekelci uygulamaları ve bu yapının yeterince denetlenmemesi, çiftçi lehine değil şirketler lehine tek taraflı olan yürütülen sözleşmeli üretim modeli, güçlü demokratik üretici ve tüketici kooperatiflerinin yetersizliği, pandemi dışında kuraklık sorununa karşı somut önlemler alınmaması ve ek tarımsal ekonomi paketleri açıklanmaması bu nedenler arasında sayılabilir. FAO Şeker Fiyat Endeksi nisan ayı boyunca yüzde 3,9 artarak Nisan 2020`ye kıyasla yaklaşık yüzde 60 daha yüksek seviyelere ulaştı. Brezilya`da hasadın yavaş ilerlemesi ve Fransa`daki don hasarıyla ilgili endişeler, küresel arzın sıkılaştırılması konusundaki tereddütleri artırdı. Ana ihracatçı ülkelerdeki üretim artışının beklenenden daha az olacağı endişeleriyle artan uluslararası palm yağı fiyatları, FAO Bitkisel Yağ Fiyat Endeksi`nde yüzde 1,8 artışa neden oldu.” YAPRAK ÖZER / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER