Finike’nin Kızılcık Yaylası’ndaki evlerinde hunharca öldürülen çevreci Aysin-Ali Ulvi Büyüknohutçu cinayetinin üzerinden bir yıl geçmesine karşın azmettireni hala yakalanamadı. Mezarı başında yapılan anmada ise çevreci çifti yolunda yürüyecekleri belirtildi

Antalya’da çevreciliği ile tanın ve Finike’deki taş ocaklarıyla mücadeleleriyle tanınan Aysin-Ali Ulvi Büyüknohutçu çifti, öldürülmelerinin yıl dönümünde önceki gün mezarları başında anıldı. Çevreci çiftinin öldürülmesinin ardından bir yıl geçmesine karşın, katilleri ya da azmettirilenleri bir türlü yakalanamadı. Çevreci çiftin mezarına karanfiller koyarak anan çevreciler, “Ali ve Aysin’in, yerel halk ve mücadele platformlarıyla birlikte taş ocaklarına karşı verdiği mücadele ve sonrasında yaşananlar, tüm Türkiye’de devam eden ekoloji mücadelesinin özünü ve önemini, yaşam alanı ve doğal alan mücadelesi veren bireylerin içinde bulunduğu tehlikeyi bir defa daha gözler önüne sermiştir” dedi.

Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs 2017 tarihinde Finikenin Kızılcık yaylasındaki evlerinde Ali Yamuç tarafından pompalı tüfekli vurularak katledilmişti. Olaydan sonra Ali Yamuç, olaydan sonra yakalanarak gözaltına alınmış ve sorgusundan sonra da tutuklanmıştı. Ali Yamuç’u cezaevinde ziyaret eden eşi Fatma Yamuç’a kendi el yazısı ile yazarak verdiği mektupta,  “Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. Öldür paranı hemen vereceğiz dediniz, neden bekliyorsunuz? 10 gün içinde para gelmezse görüşürüz” ifadelerine yer vermişti.

Mezarı başında anılan Aysin-Ali Ulvi Büyüknohutçu çifti için anma törenine katılan çevreciler, “İçinde sayısız karanlık ilişkinin bulunduğu bir cinayette yitirişimizin yıldönümü. O günden bugüne, kötü bir suç filmi senaryosundaki gibi gelişen olayları ve cinayetin üzerinden bir türlü kalkmayan şaibeyi gün be gün takip ettik, edeceğiz” dedi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bugün 9 Mayıs 2018. Bugün bir defa daha, Finike’nin sedir ormanlarını korumak için canla başla mücadele eden bu iki güzel ruhun anısını yaşatacağımızı ve mücadelesini sürdüreceğimizi haykıracağımız, acılı, ama umudumuzu yitirmediğimiz bir gün. Yitiremeyiz, yitirmeyeceğiz. Kaldıkları yerden devam etmek; Ali Ulvi’ye, Aysin’e ve günümüzün lanetli ismi Mehmet Cengiz’in Karadeniz Sahil Yolu projesi sürecinde, yine projeyle ilgili karanlık bir cinayetle öldürülen Cihan Eren’e borcumuzdur.

Ve 2017.

9 Mayıs 2017’de, Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu Kızılcık Yaylası’ndaki evlerinde ölü bulundu. Bölgeye yeni taşınmış olan Ali Yamuç gözaltına alındı ve üç gün sonra tutuklandı. Cinayeti itiraf etti, “para için” yaptığını söyledi. Mahkemedeki ifadesinde kapatılan bir mermer ocağını azmettirici olarak gösterip, kendisine 50 bin TL para teklif edildiğini anlattı. Bir hafta sonra, katil Ali Yamuç’un eşi Fatma Yamuç, cinayete iştirak suçuyla tutuklandı. Üzerinde bulunan, Ali Yamuç’un adıyla yazılmış ve yine onun tarafından imzalanmış mektupta şunlar yazıyordu:  “Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. ‘Öldür paranı hemen vereceğiz’ diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz? 10 gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun”

Ali Yamuç konuşmaya devam ediyordu. Savcılık ve mahkemede ifadelerinde, kapatılan mermer ocağında çalışan ’Çirkin’ lakaplı kişinin, cinayetler için 50 bin TL teklif ettiğini, 3 bin TL’sini ödediğini ileri sürdü. Takip eden günlerde eşi Fatma Yamuç yardım ve yataklıktan tutuklandı.

20 Eylül 2017’de, “güvenlik” gerekçesiyle Elmalı Cezaevi’nden Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne nakledilen Ali Yamuç, ölü bulundu. Alanya Savcılığı’nın hazırladığı rapora göre, Ali Yamuç’un, kaldığı koğuştaki diğer hükümlü ve tutuklular kahvaltıya gittiği sırada koğuşta kaldığı, tuvalette eşofman lastiğiyle duvarda kendini astığı belirtildi. Ali Yamuç kendini öldürmeye tutuklandıktan 5 ay sonra mı karar vermişti? Cinayeti itiraf eden, olayda azmettiriciler bulunduğunu belirten bir katilin intiharı akla yatkın mıydı? Yamuç’un ölümünden kimler ne kazanacaktı, kimler ne kaybedecekti? Yamuç, hayatını kaybederken birçok cevabı da beraberinde götürdü.

“Korkmuyoruz” ve mücadeleye devam ediyoruz!

Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu aile avukatı Tuncay Koç, “Onlar Finike’nin sedir ormanlarını korumak için canlarını öne attılar. Ama biz onları koruyamadık. Açılan davada da iyi bir netice elde edemedik. Çünkü karşımızda gerçekten anlaşılmaz bir yapı olduğu dava sırasında da görüldü. Çok kötü bir hazırlık soruşturması safhası geçirildi ve deliller eksik toplanmıştı. Bildiğiniz gibi cinayetin baş zanlısı olan tetikçi Alanya cezaevinde intihar ettiği söylendi. Cezaevinde her ölüm şüpheli bir ölümdür. Alanya cumhuriyet savcılığı bu intihar dosyası için soruşturmaya gerek yok kararı verdi. Bizim Elmalı’da talep ettiğimiz esas davaya bu soruşturma dosyası girmedi. Hangi şartlarda intihar ettiğini bilenmiyoruz. Zaten kendi güvenliği için başka cezaevine alınmıştı oysa güvenlik nedeniyle gönderildiği cezaevinde intihar ettiği söyleniyor. Diğer zanlı sanık eşi Fatma Yamuç ise geçen ay adam öldürmeye yardım ve yataklıktan beraat etti. Sadece suç aletlerini yok etmek nedeniyle savcılığı suç duyurusunda bulunuldu. Şimdi onun hakkında bir dava açılacak. Fakat aynı zamanda şunu başarabildik. Elmalı ağır ceza mahkemesine azmettiricilerin bulunması için yeniden bir suç duyurusunda bulunuldu. Azmettiriciler için Finike Cumhuriyet Savcılığı soruşturmayı yeniden ele almak durumunda. Çünkü görgü tanıkları ve kamera kayıtları var. Buna rağmen gerekli inceleme yapılmamıştı. Toroslardaki sedir ormanlarını korumak için canlarını vermiş bu iki insanı unutmayacağız ve bir an önce rüzgarın dönmesini hukuktan adaletten yana esmesini diliyorum” dedi. Fatma Arslan / GÜNDEM HABER