Büyükşehir belediyesinin fayton faaliyetlerini kaldırma kararı sonrası, faytonculardan tepki gecikmedi. Alınan kararın atlar için faydadan çok zarar teşkil edeceğini söyleyen faytoncular, atlarını ve mesleklerini bırakmak istemediklerini ifade ettiler

Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in, 10 Haziran’dan itibaren Antalya’da fayton faaliyetlerinin durdurulacağını açıklamasının ardından fayton işiyle uğraşan insanlardan tepki gecikmedi. Kararın kimseye danışılmadan alınmasına karşı da tepkili olduklarını ifade eden fayton sahibi Tahir İnarlıoğlu, dededen kalan meslekleri bırakmak istemediklerini belirtti. İnarlıoğlu, “Biz deden beri, 3 nesildir bu işle uğraşıyoruz. Kimseye bir zararımız, saygısızlığımız, verdiğimiz bir rahatsızlık yok. Hayvanların verdiği rahatsızlıktan şikayet ediyorlar, koku yaptığını söylüyorlar. Bizler elimizden geldiğince temizliyoruz ancak belediye ekipleri de bu konuda bize yardım edebilirler. Faytonları trafikten men etmek yerine bizler için bir yer temin edebilirlerdi. Hem hayvanlarımız için gölgelik, temiz bir alan olurdu, hem de kimseyi rahatsız etmemiş olurduk. Çözüm kesinlikle bizleri, bu mesleği yok etmek değil” şeklinde konuştu. Belediyede kendileri için verilen istihdam sözünü de değerlendiren Tahir İnarlıoğlu, “Aslında hiçbir arkadaşımız sevdiği bu mesleğini, atlarını bırakıp belediyede temizlik işçisi, bahçe işçisi olmak istemiyor ancak bizi buna zorluyorlar. Bizlerin işte, güçte, parada, pulda gözü yok. Birçoğumuz tutkuyla yaptığımız işlerimizi, evlatlarımız gibi sevdiğimiz atlarımızı bırakmak istemiyoruz” ifadelerine yer verdi. Antalya’nın yaz sıcaklarında atların, sağlığı ve bakımı açısından zarar gördükleri yorumuna karşılık İnarlıoğlu, “Eğer atları bizim kadar düşünselerdi, bizim çağrımıza kulak verip bizler için yer temin ederlerdi. Saat uygulaması getirebilirler, hava sıcaklığı sınırı getirebilirler. Biz her türlü çözüme açığız ancak çözüm bizlerin yok edilmesi olmamalı. En az hayvan severler kadar, diğer duyarlı vatandaşlar kadar bizler de atlarımızı seviyor, onlara bakıyoruz. Ben atlara ve bu mesleğe tutkuyla bağlı bir insanım. Daha çok para veya daha iyi bir iş için mesleğimi ve atlarımı bırakmak istemiyorum. Zaten bize ait olan atları elimizden alamazlar, buna asla müsaade etmeyiz. Faytonculuk yapamasak da, bunca zaman olduğu gibi atlarımızın bakımını kendimiz üstleneceğiz” yorumunda bulundu.

HAYVAN SEVERLERE ÇAĞRI

Hayvan severlere ve diğer duyarlı vatandaşlara da çağrıda bulunan fayton sahibi Hasan Ali Sarp, at çiftliklerine ve at yarışlarına karşı da aynı duyarlılıkla yaklaşılması gerektiğini savundu. At çiftliklerinde atların çok daha fazla zarar gördüklerini ifade eden Sarp, “Çiftliklerde atlara kilosuna bakmaksızın insanları bindiriyorlar ve gezdiriyorlar. Küçük midillilere, yük taşıma için uygun olmayan zayıf atlara bile günde onlarca insan biniyor. Sadece para için, kumar olarak, devlet eliyle atları yarıştırıyorlar. Kırbaçlanarak kilometrelerce koşmak zorunda kalan atlar, en ufak sakatlıklarında iğne ile öldürülüyorlar. Geçen sene Antalya’da düzenlenen cirit atma etkinliklerinde 2 tane atı sakatlandıkları için resmen infaz ettiler. Hayvan severler bu konularla daha fazla ilgilenmeliler. Bizler atlarımıza evlatlarımız gibi bakıyoruz. İsteyen istediği zaman ahırlarımızı, atlarımızı denetleyebilir. Hepsi gayet temiz, son derece sağlıklı ve rahatlar” diyerek sözlerini noktaladı.

ÖZ’DEN TEPKİ

Öte yandan Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanı İsmail Öz, sosyal medya hesabından faytoncular ile ilgili açıklamada bulunarak, “Faytonculuk, eden taksi durakları ya da otobüs depolama yerleri gibi bu kişilere yer ayarlanmadı. Antalya’mızın değerlerinden en nostaljisi değil mi? Denetimi yapılsa idi taksicilik gibi bir düzenleme olsa idi, Atlarımızın daha bakımlı olacak, hatta Atlarımıza bir standart gelemez mi idi? Bu meslek Antalya’mıza en çok turist çekecek bir yapılaşma değil mi? Bu meslek ve tedarikçileri kaç aile ve kaç kişiye istihdam sağlıyor? Araştırıldı mı? Kaleiçi’mize, yaya gezemeyen ya da gezmek için zamanı yeterli olmayan ya da Kaleiçi’ni gezerken olabilecek her hangi bir olay olabilir diye gezemeyen Antalya ziyaretçilerimizin yapılabilecek böyle bir tur ile Kaleiçi’mizin tarihi dokusunu daha yakından görmesi şehrimize katkısı ne olabilir. Hayvanları korumak ya da sevmek bunların denetlenmesi ve yaptırımı ile daha çok atlarımıza sahip çıkmak olmaz mı? Ya çocuklarımız dünya da bir at nesli varmış, Eskiden otomobil yokmuş ulaşım bunlarla sağlanıyormuş düşüncesi ile faytonculuğu müzelerde kırık dökük bir faytonla mı görmesi daha iyi YOKSA bakımlı düzenli denetlenen bir faytoncu zincirini canlı olarak kafasında güzel bir şeymiş demesi mi önemli? Faytonculuk Antalya Turizmi için bence olmazsa olmazı olmalı. Denetleyin, yönetmelik çıkarın, standart getirin, fayton park yapın, atlarımızın bakım standartlını getirin ama yok etmeyin” açıklamasında bulundu. YİĞİT ERASLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER