Türkiye’de sağlık alanında kullanılan cihazların, Avrupa ülkelerine kıyasla iki kat fazla olduğunu belirten Aile Hekimi Dr. Mehmet Ozan Uzkut, “Bu cihazların hepsi gereksiz kullanılıyor. Fazla cihazlar devlete yük, bizlere de yük” diye konuştu

Hekimlerin daha fazla ücret alabilmeleri için cihazların işlevini ön plana koyduklarını belirten Aile Hekimi ve Kent Konseyi Sağlık Divan Başkanı Dr. Mehmet Ozan Uzkut, “Türkiye’de Avrupa ülkelerindeki cihaz sayısını kıyasladığımızda iki katı bir cihaz fazlalığı var. Bunlar gereksiz kullanılıyor. Fazla cihazlar devlete yük, bizlere de yük. Türkiye’de ki devlet hastanelerinde hasta girer içeri, direk ‘Şu tahlilleri yaptır, şu görüntüleri al’ olur. Olur olmaz her hastaya rutin bunları istiyoruz. Artık hekimlik kalmadı. Çoğu hekim eline steteskobunu alıp, karnına bakmıyor. Görüntü alarak tomografi veya emar sonucuna göre hareket ediyor. Hekimler cihaz sonuçlarına dayanır olmuş. Hekimler çok hasta bakabilmek için cihazlar ön planda. Fazla para almak için hekimler, fazla hasta bakmak istiyor. Tahlil ve görüntüleme cihazları bizim teşhisimizi doğrulayan aletler. Teşhis koymak için lazım değildir. Teşhisimize yardımcı olan etmenlerdir. Asıl olan her zaman için hekimliktir. Doktor bakmadan cihaza güvenirse yanlış olur. Çünkü cihaz bir kitleyi atladığı zaman hasta için sıkıntı yaratır. Hastaya önce hekim bakması lazım daha sonra cihazın teyit etmesi gerekiyor. Ama Türkiye’de öyle değil. Önce cihaz bakar, sonra doktor. Buna dayalı sorunlar aile hekiminin kontrolünden geçmediğinden kaynaklanıyor. Her önüne gelene görüntüleme verilmez. Bir de doktorların kota sistemi var. Bu kotaları günlük olarak doldurmaları lazım. Sağlık sisteminin metalaşma evresini yaşıyoruz. Biz teknolojiden sağlık açısından faydalanmıyoruz. Teknolojinin para kazanma yönünden fayda sağlıyoruz” dedi.

“KIRMIZI REÇETE ZORUNLU OLMASIN”

Devletin, kırmızı reçete reklamını fazla yapması sebebiyle doktorun, hastaya reçeteyi yazmak zorunda kaldığını vurgulayan Uzkut, “Şuan da bütün aile hekimlerin kırmızı reçete alma zorunluluğu var. Kırmızı reçetelerde zorunluluk olmaması gerekiyor. Biz doktorlar kırmızı reçete yazmak istemesek bile hasta onun zorunlu olduğunu biliyor. Buna göre hastalar, doktorlara baskı uyguluyorlar. Devlet kırmızı reçetenin reklamını fazla yaptığı için biz bunu yazmak zorunda kalıyoruz. 800 tane aile hekiminden, 10 tanesi kırmızı reçeteli ilaç yazıyor. Devlet, bu yolla uyuşturucuya teşvik ediyor. Devlet, doktorlara kırmızı reçeteyi zorunlu tutmasaydı eğer hastayı ikna edip almasından vazgeçirebilirdik” şeklinde konuştu. EBRU KOÇAK / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER