Feminizm, en genel tanımı ile “toplumda kadının haklarını çoğaltma, erkeğinkiler düzeyine çıkarma, eşitlik sağlama amacını güden düşünce akımı” olarak ifade edilmektedir. Sözlük olarak tanımı bu şekilde.

Toplumun diğer yarısını oluşturan kadınların yaşadıkları eşitsizliğe karşı oluşturulan bir kadın hareketidir. Doğal olarak haksızlığa uğrayan grup olan kadınlar tarafından başlatılmış ve son elli yıla damgasını vurmuş bir düşünce akımıdır.

Temel insan hakları kadın ve erkek herkesi kapsamaktadır. Ancak, insan hakları içerisinde yer alan kimi hakların tek taraflı olarak erkekler tarafından ihlal edildiği gerçeği ortadadır. Kadına yönelik şiddet, özgürlüğünden mahrum bırakma, kadın cinayetleri en temel yaşama hakkı gaspıdır.

Ekonomik, siyasal, sosyal her alanda erkeklerin tekelinde bulunan erk ise yaşanan başka bir eşitsizliği gözler önüne sermektedir. Erkek egemen bir sistem kadınlar ile yönetim ve istihdam olanaklarını eşit paylaşma konusunda pek de istekli değildir.

İnsana dair tüm hakların eşitliğini, özünde kadın haklarını savunan kişiye feminist denilmektedir.

Ancak feminizm, feminist gibi kavramların toplumda karşılığının tam olarak oturmadığı görülmektedir. Okuma özürlü bir toplum olduğumuz öteden beri bilinmektedir. Konu kadın hakları ve feminizm olduğunda bu durum daha net görülmektedir.

Sosyal medyada dolaşan kimi videolar var. Farklı sosyal gruplarda yer alan erkeklere mikrofon uzatılmakta ve feminizm hakkında ne düşündüğü sorulmaktadır. Kimileri kelimeyi telaffuz etmekten bile acizken kimileri de komiklik adına ilginç tanımlamalar yapmaya çalışmaktadır.

Burada karikatürize edilmeye çalışılan feminizm, erkek düşmanlığı olarak ifade edilmektedir. Bu denli boş ve yanlış bir ifade daha yoktur. Daha ilerisi feminizm korkulan, feminist de uzak durulması, bulaşılmaması gereken kişi olarak görülmektedir.

Feminist, erkeklere değil hak ihlali yapan, kadının insan haklarını gasp eden anlayışa, ataerkil yapıya ve doğal olarak bu sistemin temsilcisi insana karşıdır.

Bu şekli ile baktığımızda aklı başında, düşünme yeteneğine sahip ve insan haklarına saygılı kadın erkek herkesin eşitsizliğe karşı durarak “feminist” olduğu söylenebilir.

Tersi durumda “feminist” değilim demek, eşitliğe karşıyım, kadının insan haklarına karşıyım demek olacaktır.