30.10.2017

 

 

Antalya 54. Uluslararası film festivalinin ilkini yaparak geride bıraktık. 21 Ekim tarihinde Başlayan festival 27 Ekimde Ödül töreni ile sona erdi. Bu süre içinde Kortej geçişi ile başlayan festivali final gecesine kadar izledim. Festivalin perde arkasını, yaşananları, olumsuzlukları, hayal kırıklıklarını kaleme aldım.

İstedim ki 54 yıldır emek verilen bu güne girinceye kadar emeği geçen insanların harcadıkları çaba sonucu var olan bu festivalde yaşananları geniş kitlelere iletmek.

Sanırım başarılı da oldum. İstanbul’da gerek sanatçı, gerek yönetmen ve özellikle de Festivale davet edilmeyen Magazinci meslektaşlarımı yaşananlardan benim yazılarımla festival konusunda bilgi sahibi oldular. Beni aradılar, zaman zaman sorular sordular, bilgi alışverişinde bulunduk.

Festivalde görev alan bürokrat arkadaşlar da yazılarımla yakından ilgilendiler. Eleştirenler de oldu. Onlara göre yazılarımın eleştiri yanı daha ağırlıklıymış.

Evet doğrudur…

Ben 30 yılı aşkın süredir İstisnasız her yıl festivali izleyen tek gazeteciyim.  İyi ve güzeli de eksikleri de yazarım. Yazılarımı ne bir siyasi kimlik içinde ne de birilerine mesaj yollayıp onlara yaranmak için yazmam.

Bu festival hepimizin Tüm Antalya’nın aynı zamanda Tüm Türkiye’nin gururla baktığı izlediği, beğendiği sahiplendiği bir festival.

Ne yazık ki ne yerel ne de ulusal basın aynı hassasiyeti göstermedi. Perde önünde ve arkasında Oynanan oyunları, yazmadı. Oysa ne çok şeyler yaşanmıştı.

Basında çıkan ve ajansların geçtikleri yüzeysel haberler, muhteşem festival gibi başlıkları da birçok yerel ve ulusal gazete kopyala yapıştır yapmayı uygun gördü.

Türk sinemasının oyuncusundan senaristine, rejisöründen tüm bağlı bulundukları derneklere kadar ulaşan tepkiler yerini bulmadı.

Sinama 2 ye ayrıldı adeta…

Bizden olanlar ve ötekiler…

Cunhuriyetçiler, saltanatçılar

Saraycılar ve Demokratlar gibi 2 ayrı kulvara bölündü. Bu 2 ayrı kulvarın gölgesinde yapıldı festival.  Saraya yakın olanlardan birkaç oyuncu festivale katıldıysa da sonunda hayali sukuta uğradılar. Buna örnek olarak da KURTLAR VADİSİ VATAN Filmin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz’ı gösterebiliriz. Festivalde izleyici bulamayan bu filmde Şaşmaz salonu terk ederek adeta tepkisini gösterdi.

Hollywood konukları korteje katılmayarak festival kurallarını deldiler. Gelen konuklar gala’yı yani ödül törenini beklemeden döndüler.

Kırmızı halıda Hollywood yıldızlarını bekleyen kameralar, foto muhabirleri hayal kırıklığına uğradılar. Davetiyeli konuklardan Şık hanımlar ve beyler geçti kırmızı halıdan.

Ne ünlü Hollywood yıldızı ne de ünlü Yeşilçam yıldızı vardı gecede.

Körlerle sağırlar, birbirini ağırlar olduk sesiz sedasız.

Eksik neydi? Yanlış olan neydi? Sorgulamadık…

Sorgusuz sabahsız birşekilde kapattık 54. Antalya Uluslararası film festivalini.

Gelecek yıla görüşmek dileği ile…

Haydi hayırlısı.