Sivil Savunma İtfaiyecilik Bölümü son sınıf öğrencisi Turgut Batuhan Karacan, atamalardan dolayı gelecek kaygısı yaşadığını belirtti. Turgut Batuhan Karacan, “Ben bu işi bilenlerin yapmasını istiyorum. Adam kayırmayla, torpille itfaiyecilik yapılmaz” dedi

Türkiye’de işsizlik rakamları her geçen gün artarken, üniversite bitiren gençler gelecek kaygısı yaşıyor. Sivil Savunma İtfaiyecilik Bölümü son sınıf öğrencisi Turgut Batuhan Karacan, atamalardan dolayı gelecek kaygısı yaşadığını belirtti. Meslek hayatına başlamadan mesleğin birçok zorluğunu gördüğünü ve mesleğini sevdiğini dile getiren Karacan, işsizlik rakamları ve atamalarda yapılan adam kayırma yüzünden gelecek kaygısı yaşadığını kaydetti. Son sınıf öğrencisi Turgut Batuhan Karacan, “İtfaiyeci, sadece insanların değil, herhangi bir canlının önce canına sonra malına sahip çıkan, koruyan, kurtaran anlamlarına gelmektedir. Mesleğin en büyük tehlikesi ısı, alev, sıcaklık. Bunun yanı sıra, zehirli gazlar, göçmeler, sarsıntılar ve yangında binaların üstümüze çökmesi. Buna müteakip kuyu aramalarında, kurtarmalarında ortaya çıkan metan gazları, zehirleyici gazlar, kaçak elektrikler, kaçak yapılar bunların hepsi itfaiyeci için çok büyük tehlikeler. Bu iş kimse kusura bakmasın ama çocuk oyuncağı değil. Bu işin kimyasını, bu işin yapısını, bu işin geleceğini geçmişini bilmedikçe, bu işten hiçbir şey olmaz. Ben, bu işi bilenlerin bu işe yönelmelerini istiyorum. Adam kayırmayla, torpille itfaiyecilik yapan insanların olmasını istemiyorum” dedi.

SÜRÜCÜLERE UYARI

Yangın esnasında zamanla yarıştıklarını dile getiren Karaca, “Lakin bizim standartlara göre istasyonumuza haber geldikten sonra itfaiye araçlarına binip çıkma süremiz ortalama 23-24 saniye, maksimum 30 saniye sürüyor. Olay yeri trafiği, olay yerine olan uzaklığımız, olay yerindeki yol yapısı, yol durumunu bilmediğimiz için değişkenlik gösterebiliyor. Çok yakın bir mesafeye 3-5 dakika içinde gittiğimiz de oluyor, uzak mesafeye 5-10 dakikaya gittiğimiz de oluyor. Bizim tek sorunumuz, tek sıkıntımız trafikteki normal sürücüler. Siren seslerini duymayanlar ya da aldırış etmeyenler, gerçekten yol vermeyenler, duyup da duyumsamazlıktan gelenler çok fazla. Bu bizim en büyük sorunlarımızdan biri. Bu konuda sürücüleri sizin aracılığınızla yeniden uyarmak istiyorum. Bizim olay yerine geç gitmemiz insanların hayatına mal olabilir lütfen biraz daha duyarlı olsunlar” ifadelerine yer verdi.

“HAYAT KURTARIYORUZ”

Bir insanın hayatını kurtarmak çok güzel bir duygu diyen Batuhan Karacan, “Mesleğimi gerçekten çok seviyorum. Bir daha dünyaya gelsem yine bu mesleği seçerdim. Bazı insanlar bu mesleği yapmak istememesine rağmen hayat kurtarmak için yapıyor. Sonuç olarak herkesin koşarak kaçtığı yere sen koşarak gidiyorsun. Herkes o evden koşarak, canını kurtarmaya çalışıyor, biz ise o eve koşarak gidiyoruz. İnsanların canını kurtarmaya elimizden geleni yapıyoruz. Devlet bu şartlarda gerçekten itfaiyecilere olanak sağlıyorsa, korunması olsun, kişisel kıyafeti, ekipmanları, maaşı ve çalışma saatlerimiz olsun gayet de çok düzenli, intizamlı olarak sağlıyor” şeklinde konuştu.

“KADINLARDA İTFAİYECİ OLSUN”

Kadınların da itfaiyecilik yapması gerektiğini vurgulayan Karacan sözlerine şöyle devam etti:

“Kesinlikle olmalı. Neden olmalı? Biliyorsunuz ki itfaiyeler sadece yangına müdahale etmekle değil, itfaiyeler bilgilendirme, bilinçlendirme amacıyla da birçok alanda kendini göstertir. Okullara gidip eğitim vermek, liseler üniversiteler, çalışma kurumları, devlet kurumları bunlara bilgilendirme hatta onu da geçtim, kesinlikle ayırmıyorum insanları lakin, bir kadının yaptığı işle bir erkeğin yaptığı iş bir değildir. Çünkü ortalama benim temiz hava solunum cihazım, üstüme giydiğim koruyucu ekipmanlarım, elime aldığım işte baltasıdır, hortumudur, lansıdır toplamı nereden bakılırsa bakılsın 30-32 kilo. Bunu bir kadının taşıması kolay değil. Su sıktığınız yerden koruyucu ekipmanınız ıslandığı zaman daha da ağırlaşıyor. Mesela bot giyiyorsunuz onun ağırlığı farklı. Bir botun bile ağırlığı ortalama 600-700 gram. Benim sınıfımda sadece 1. öğretimlerde ortalama 8-9 tane kız bulunuyor. Şanlıurfa’da var ilk kadın itfaiyeci. O da benim okulumdan mezun olmuş. Demek istediğim olay şu, neden kızların olması gerekiyor? Kadınlar biraz daha çocuklarla olsun, 0-12 yaş arasındaki çocukla daha iyi anlaşabiliyorlar. Ama kadınlar için kontenjanlar çok az açılıyor. Bu da kadınlarımız için büyük bir dezavantaj olabiliyor.” BERRAK TÜRKMEN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER