ÇOBANLIKTAN AMERİKA’YA

11 yaşında Erzincan’da çobanlık yaparken tren raylarında gazeteden gördüğü New York’a aşık olduğunu belirten Zach Erdem ise şöyle konuştu:

“Ailem hayvancılıkla geçinirdi. Ben de çobanlık yapardım. 6 erkek kardeştik. Koyunları otlatma görevi ne hikmetse hep benimdi. Ufak siyah çantam vardı. Annem içine ekmek, peynir, domates koyardı. Niye her gün sıra bende, niye çobanlığı hep ben yapıyorum diye isyan ederdim. Buradan gitmezsem çoban olarak öleceğim derdim. Lisede okurken, inşaatlarda çalışarak hayatımı devam ettirdim. Daha sonra Trakya Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’nde bir yıl okuyabildim. Çünkü öğretim sistemi bana göre değildi. Üniversitede kaldığım sırada odamın her yeri New York’un merkez bölgesi Manhattan fotoğraflarıyla süslemiştim. Cebimdeki 200 dolar ile yola çıktım. O sıralar İngilizce bilmiyordum, telefonum da yoktu. Günlerce sokakta kaldım, hatta cesaret edemediğim için iki gün boyunca havaalanından bile çıkamamıştım. İlk çalıştığım yeri satın aldım. Ardından ikinci çalıştığım yer olan Nello’nun yazlık yerini satın aldım. Burayı yıkarak, butik otel yaptım. Hampton’da 4 mekanım var şimdi. Yanımda 320 kişi çalışıyor. Yazlık mekanda yılda 10 milyon dolar ciro yapıyorum. Ama New York’taki yer açılınca tek başına 30 milyon dolar ciro yapacak. Benim başarımın en önemli sırrı hiçbir zaman pes etmedim. Kovulsam da, hakaretler yesem de bunun beni iyi yerlere götürecek bir adım olduğunu biliyordum. Yukarı doğru merdivenlerden de çıkabilirsiniz, asansörle de ama önemli olan merdivenle çıkmaktır.” BURAK EVCİMEN/ ANTALYA GÜNDEM HABER