Olumsuz hava şartları ekonomiyle birlikte bağışıklık sistemini de vurdu. Hastaneler grip nedeniyle dolup taşarken, ilaçlara yönelmeden önce beslenmeye dikkat edilmesi gerekiyor. Mevsim değişikliğinin bağışıklık sistemini tetiklediğini söyleyen Yaşar, dengeli beslenmenin önemine dikkat çekti

Olumsuz hava şartları ve ekonomideki dalgalanmalar maddi manevi zarar vermeye devam ediyor. Bağışıklık sisteminin mevsim değişikliği, stres, uzun mesai saatleri gibi nedenlerle tetiklendiğini söyleyen Diyetisyen Gonca Yaşar, hastalıklara karşı alınacak önlemleri anlattı. Yaşar, dengeli beslenmenin virüslere karşı kullanılabilecek en büyük silah olduğunu belirterek, “Bağışıklık sistemini korumanın en önemli yolu dengeli beslenmedir. Mevsim değişikliği, dengesiz beslenme, stres, uykusuzluk bağışıklık sistemimizi en çok etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Öte yandan insanlar artık çok uzun saatler çalışıyor. Bu anlamda ekonominin de dengesiz gitmesi hepimizi olumsuz etkiledi. Tüm bu olumsuzluklar karşısında tetiklenen bağışıklık sistemi çökmeye başlıyor. Öncelikle hastalıkların nedeni bakteri ve virüslerdir. Bu bakteri ve virüslere savaş açmanın en önemli yolu ise dengeli beslenmektir. Bu nedenle beslenmemize dikkat etmeliyiz. Özellikle sabah kahvaltılarını atlamamak gerekiyor. Sabah kahvaltısı en önemli öğündür. Bol protein almamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

“HAREKET ETMİYORUZ”

Yazın sıcaktan, kışın ise soğuktan dolayı hareket etmekten kaçınıldığını söyleyen Diyetisyen Gonca Yaşar, güçlü bir bağışıklık sistemi ve hastalıklardan korunmanın ipuçlarını verdiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bağışıklık sistemini etkileyen vitamin ve minareller vardır. Son dönemlerde d vitamini eksikliği çok yüksek. Bu konuda birçok çalışmalar yapılıyor. Proteinden yetersiz beslenen insanların bağışıklık sistemi daha yetersiz oluyor. Dolayısıyla yeterli vitamin ve mineralleri almamız çok önemli. Egzersiz yapmıyor, hareket etmiyoruz. Egzersiz, spor salonlarında ağırlık kaldırmak demek değildir. Haftada 4 gün 45’er dakika yürüyüş yapmak, hareket ihtiyacımızı karşılar. Onun dışında tüketimi çok az. Su tüketimini alışkanlık haline getirmeliyiz. Ayrıca tansiyonu olmayan kişilerin günlük bir ya da iki fincan yeşil çay içmesi gerekiyor. Soğan, sarımsak, zencefil ve zerdeçal kullanımı arttırılmalı. Paket ürünlerden uzak durulmalı. Çünkü paket ürünlerde çok fazla katkı maddesi bulunuyor. Artık evdeki tencere yemekleri azaldı fakat kış aylarında kuru bakliyat ürünleri tüketmemiz gerekiyor. Bunları tüketirken de mevsimlik yeşilliklerle desteklememiz gerekiyor. Bunların yanı sıra hindi eti tüketmek çok önemli. Ülkemizde çok tercih edilmese de bağışıklık açısından oldukça önemli bir besin türü. Hastalıklara karşı en büyük koruyucu ise çorbadır. Sonuç olarak, mecburen dengeli beslenmeyi öğrenmeliyiz. Bir insanın bağışıklık sistemini düzeltebilmesi çok meşakkatli bir iştir. O nedenle dengesiz beslenen kişilerin uzman kişilerden destek alması gerekir. Kişiye göre oluşturulan beslenme programına ayak uydurması gerekir.” NİHAT TOKLU / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER