Hastanelerde güvenlik önlemlerinin olmadığını ileri süren Aile Hekimi Dr. Mehmet Ozan Uzkut, “Çoğunlukla bütün devlet kurumlarında ve AVM’lerde güvenlik için xray cihazı varken, hiç bir devlet hastanesinde ve sağlık ocaklarında yok. Biz hekimlerin can güvenliği tehlikede” dedi

Devlet hastanelerinde hasta kuyrukları her geçen gün artıyor. Birçok devlet kurumlarında ve AVM’lerde güvenlik önlemi alınırken, hastanelerde yoğunluğun fazla olmasına rağmen güvenlik önlemlerinin yetersiz olmasına değinen Aile Hekimi ve Kent Konseyi Sağlık Divan Başkanı Dr. Mehmet Ozan Uzkut, “Şuan da hastanelerde ve diğer sağlık kurumlarında güvenlik anlamında da ciddi sorunlarımız var. Çoğunlukla bütün devlet kurumlarında ve AVM’lerde güvenlik için xray cihazı varken hiç bir devlet hastanesinde, sağlık ocaklarında maalesef ki bu yok. İsteyen bir insan rahatlıkla silah ve kesici aletle hastanenin içerisine girebilir. İnsan sağlığı ve güvenliği bu kadar ucuz olmaması gerekiyor. Hastanelerde iyi yapılan bir iş varsa milletçe ‘Bu işi devlet yapmış’ deriz. Eğer ki kötü yapılan bir durum varsa da ‘Bunu da doktor yapmış’ deriz. Günah keçisi her zaman doktor oluyor. Hastanelerin güvenlikleri başhekimin emrinde. Güvenlikçiler sadece başhekimi koruyorlar, başka kimseyi korumuyorlar. Güvenlikçilere araba yıkattırılıp, getir götür işleri yaptırıyorlar. Güvenlikçilerin polikliniklerde gezip, denetim yapması gerekiyor. Örneğin her 4 doktora bir güvenlikçi düşebilir. Her hastaneye bir xray cihazı koyulabilir. Bunlar zor olan işler değil. Sadece devlet tarafından düzenlemeye konulmuyor. Asıl gerginlik hastanelerde, insanlar AVM’ye rahatlamak için gidiyor. Bir kişi toplu katliam yapmak istese hastanelerde çok rahat bir şekilde yapabilir. Hastanelere güvenlik amacıyla kamera konulmasını gerekli görmüyorum. Kamera anlık gelişen güvenlik tehdidi yaratan olayları önlemez, sadece tespit eder” ifadelerini kullandı.

“900 TANE HASTAYA BAKABİLİRİM”

Türkiye’de hastaların tedavi olamaması üzerine kurulmuş bir sistemin olduğunu ileri süren Dr. Mehmet Ozan Uzkut, sözlerine şöyle devam etti:

“Hastanelerde çocuk poliklinikleri çok kalabalık. Bir uzman hekimin bakması gereken hasta sayısı 15 ile 20 olması gerekirken bir doktor 200-300 hastaya bakıyor. Ben bir aile hekimi olarak devlet hastanelerinde olan aylık bin hastanın, 900 tanesine ben bakabilirim. Genellikle toplumda ‘Aile Hekimleri hiç bir şey bilmez’ algısı var. Bu algı yanlış bir algıdır. Halbuki Avrupa Birliği (AB)ülkelerinde önce aile hekimine gidilir, daha sonra hekim izin verirse uzman doktora gitmesi izin verilir. AB’nde uzman hekimin yazdığı ilacı aile hekimi onaylamadan ilacı alamıyorsun. Şuanda uygulanan sistemde devlet hastanelerinde görev yapan doktorlarda 300 hastaya bakmamayı kabul etmez. Çünkü bu seferde doktorlar döner sermayeden faydalanamazlar. Türkiye’de hastaların tedavi olmaması üzerine kurulmuş bir sistem var. Tedavi olması için değil. Çünkü hasta doktoru muayeneye görür ve gider. İki hafta sonra hasta şikayetleri için tekrar gelir. Çoğunlukla bu şekilde olur” EBRU KOÇAK / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER