Çok kritik süreci yaşıyoruz. Korkunun, kaygının, hayatta kalma mücadelesi, gelecek endişesinin tavan yaptığı süreçte tablo giderek daha vahimleşiyor. Gündemi hızla yayılan küresel salgın ile birlikte 2 günde 5 meslekdaşlarını kaybeden hekimlerin isyanı ve özel bir hastanede tedavi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in makamı adına yapılan çirkin pazarlıklar ve söylemler oluşturuyor.

Ruhumuz buz kesti, dilimiz çöle döndü

Hızla artan korona salgını her gün onlarca canımızı birden koparıyor. Her türlü olumsuzluğa rağmen, yorgun ve moralsiz olmalarına karşılık sağlık emekçileri görevlerini en iyi yapmaya çabalıyor. Türk Tabipleri Birliği’nin(TTB)şu açıklaması ne denli zorlu, ürkütücü, ölümcül bir dönemden geçtiğimizin en belirgin kanıtı : “2 günde 5 hekim kaybettik. Yüreğimiz kaldırmıyor, ruhumuz buz kesti, dilimiz çöle döndü. Hastaları için Covid-19 ile verdikleri mücadelede yorgun ve yenik düştüler. Görev şehidi sayılsınlar diyoruz, yetkililer kör, sağır. Huzur içinde uyusunlar. ‘Bir yüzüm aydınlığa, bir yüzüm hayata dönük bugün de ölmedim anne demek zor. Ölüyoruz”

Böcek ve siyasetin çirkin, aşağılık yüzü

Dünyayı kasıp kavuran virüs seçim yapmıyor elbette. Yani herkes bu ölümcül virüse yakalanabilir. Covid-19’a yakalanan ve yaklaşık 14 gündür özel bir hastanede tedavi gören Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in koltuğu için yapılan siyasi pazarlıklar ve söylemler siyasetin çirkin ve aşağılık yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı. Başkan Böcek, hastanede yaşam mücadelesi verirken partisi CHP’de kimi hastalıklı beyinler, olası ölümünden sonra koltuğuna oturmanın hesaplarını ve pazarlıklarını yapmak gibi son derece iğrenç bir pazarlığın içinde yer alıyorlar.

Yeni Büyükşehir Başkanı hangin partiden olmalı ?

Durumunun her geçen gün daha iyiye gittiği belirtilen CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek için ölüm döşeğinde yapılan aşağılık söylemler ve adi siyasi pazarlıklar haklı olarak Antalyalıları isyan ettirdi. Böcek’e şimdiden ömür biçenler ile onların yalakaları ile yanaşmaları, virüse yenik düşmesi durumunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna CHP’li mi, AKP’li mi bir ismin oturacağı konusunda tahmin yürütmeye, saman altından da pazarlık masası kurmaya çalışıyorlar.

Millet İttifakı 54, Cumhur İttifakı 53

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Millet İttifakı’nı oluşturanr CHP ve İYİ Parti’nin 54, AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın ise 48 sandalyesi var. Meclis’te DSP’nin de üyesi var. Ecevit’in partisi DSP’nin son dönemde AKP’ye yanaştığı göz önüne alındığında ortaya 54-53 gibi bıçak sırtında bir tablo çıkıyor. Bu durumda sağlığı her geçen gün düzeldiği haberlerini aldığımız CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, şayet  şansızlık sonucu hayatını kaybederse yerine kimin geleceği için Antalya-Ankara merkezli bir siyasi yarışın startı verilecek.

Aile hekimlerinin aşı ve rapor isyanı

Ölümcül salgına karşı vatandaşların zatürre aşısı olmaları ve eylül-ekim bandında grip aşası yaptırmaları ısrarla öneriliyor. Corona zatürre aşısı için yoğun talep olunca aile hekimleri zor durumda kaldı.  Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) 2. Başkanı Dr. Yusuf Eryazğan, grip aşısı döneminin başlamasına yaklaşık 20 gün kaldığının ve aşı yokluğu yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizerek,  zatürre aşısı ile ilgili olarak şu çarpıcı açıklamayı yaptı : “Covid 19 nedeniyle zatürre aşısı büyük ilgi gördü aşının bir türü şu anda aile sağlık merkezlerinde bulunmuyor.  Covid 19 ile zatürre aynı anda yaşandığında çok daha ölümcül olabiliyor”

Kronik hastalık raporu tartışması

Koronavirüs salgını sonrasında birçok vatandaş Aile Sağlığı Merkezlerine giderek kronik hastalık raporu talep edildiğini belirten Aile Hekimleri Derneği Federasyonu 2. Başkanı Dr. Yusuf Eryazğan, yaptığı açıklamada, “Son günlerde Kovid-19 hastalığı için risk grubunda olan kronik hastalık raporu almak için Aile Sağlığı Merkezlerine başvurular artmıştır. Aile hekimlerinin bu konuda görevi yoktur. İlgili belgenin sadece e-nabızdan alınabilinir. Kişilerin riskli aile sağlığı merkezlerine boşuna gelmesini sağlık durumlarını tehlikeye atmalarını istemiyoruz. Ayrıca bu konularda tek yetkili ilk raporu düzenleyen uzman hekim ya da sağlık kuruldur. Aile hekiminin buna müdahale durumu yoktur.”  diye konuştu.