Enflasyonun tüm gruplarda 2003’den bu yana en yüksek değerleri kaydederek tüm tahminleri aştığını belirten Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, yıllık ve aylık fiyat artışında yüzde 82,53 ile en yüksek artışın kuru soğan olduğunu açıkladı.
ATSO Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Haziran ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkan Çetin, 2018 Haziran ayı enflasyonun bir önceki aya göre TÜFE’de yüzde 2.61, Yurt içi ÜFE’de yüzde 3.03, yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 15.39, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 23.71 olarak gerçekleştiğini belirtti.

“Haziran ayı zam şampiyonu kuru soğan”
TÜFE’de yaşanan aylık yüzde 2.61 artışın 1.39 puanı gıda, 0.47 puanı ulaştırma grubu (akaryakıt, taşıma, otomobil) kaynaklı olduğunu ifade eden Başkan Çetin, “TÜİK verilerine göre, yıllık fiyat artışları, aynı zamanda aylık artışta da yüzde 82,53 ile en yüksek artışı sergileyen kuru soğan da yüzde 185, havuçta yüzde 110, patateste yüzde 109, koli gönderim ücretinde yüzde 142, uçak biletinde yüzde 120, kombide yüzde 79 düzeyine ulaşmıştır. Sebze ve meyve dışındaki gıda ürünlerinde, ev eşyası gibi kalemlerde de yıllık fiyat artışları oldukça yüksektir. Çekirdek enflasyondaki artış da yüzde 15’e yaklaşmıştır. ÜFE’de aylık yüzde 3.03 artışın 0.53 puanı gıda, 0.35 puanı ana metal, 0.34 puanı tekstil, 0.21 puanı kimya grubu fiyatları kaynaklıdır. Sanayicinin, üreticinin maliyetlerini gösteren ÜFE’de yıllık artışlar petrol ürünlerinde yüzde 87’ye, demir-çelikte yüzde 48’e, ağaç ürünlerinde yüzde 34’e çıkmıştır” dedi.

“2003’den bu yana tüm gruplarda en yüksek enflasyon”
Enflasyonun tüketici, üretici, çekirdek olarak tüm gruplarda 2003’ten sonraki en yüksek düzeye ulaştığını ve bütün tahminlerin üzerine çıktığını söyleyen Çetin, “Türkiye ekonomisini küresel ekonomide ikinci lige düşürmüştür. Kur artışı, kuraklık, yanlış para politikası, tarımda üretim ve dış ticaret sistemindeki yanlışların ekonomideki fiyat istikrarını olumsuz etkilediğini görüyoruz. Eylül ayından sonra baz etkisiyle yıllık enflasyonda yavaşlama ihtimali olsa bile, elektrik ve doğalgaz fiyatlarında ayarlanma zorunluluğu beklentilerin iyileşmesini engellemektedir. Tarımda piyasa derinliği olmadığı için üretimde mevsimlik düşüşler veya dönemsel ihracat artış veya azalışları yüksek fiyat dalgalanmalarına neden olabilmektedir. Tarımda küçük üreticiyi ve tüketiciyi korumayan mevcut sistemin yetersiz kaldığı, Avrupa Birliği’nin modeline benzer yeni bir destekleme ve dış ticaret rejimine ihtiyacımız olduğu görülmektedir” diye konuştu.
Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerinin inandırıcılığının kalmadığını savunan Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Merkez Bankası yönetimi para politikasındaki hataların ve inandırıcı olmayan hedef açıklamalarının neden olduğu güven kaybını, kur-enflasyon sarmalının stagflasyon riskine yol açtığını görmeli ve gereğini yapmalıdır. Seçim sonrasında ekonomiyle ilgili bakanlıkların yeniden yapılandırılması ve yeni ekonomik program açıklanacak olması büyük bir dönüşüm ve istikrar programı için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Ekonomi politikalarında popülizm tuzağından hepimiz çıkmalıyız. Daron Acemoğlu gibi isimlerin ekonomi yönetimi için anılması kurumsal yapı reformuna olan ihtiyaçtan doğmaktadır ve artık yapısal reformların başladığını gerçekten görmek istiyoruz.”

“En düşük aylık enflasyon Batı Akdeniz’de”
Başkan Çetin, “Bölgemizdeki enflasyon rakamlarına baktığımızda ise TÜFE’nin yüzde 2.23, altı aylık yüzde 10.17 ve yıllık bazda yüzde 16.76 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. TR61 Bölgesi (Antalya-Isparta-Burdur), 26 bölge arasında aylık enflasyonda 26., altı aylık enflasyonda 6., yıllık enflasyonda ise 5. sırada yer almıştır. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi’nin, aylık enflasyonda Türkiye’de en iyi durumda, altı aylık ve yıllık bazda ise ortalamanın üzerinde olduğu görülmektedir” dedi.