EĞİTİM-SEN Şube Başkanı Kadir Öztürk, aralarında üyelerinin de bulunduğu 3 engelli kamu çalışanının hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldıklarını ileri sürerek, yetkililerin hesap vermesini istedi

EĞİTİM-SEN Şube Başkanı Kadir Öztürk, düzenlediği basın açıklamasında engelli kadrosunda çalışan 3 kamu işçisinin özürlü raporlarının sahte olduğu gerekçesiyle atama kararnamelerinin iptal edilerek görevlerinden alındığını iddia etti. Yetkilileri ve bu işin sorumlularını uyarıyoruz diyen Başkan Öztürk, “Biran önce arkadaşımızı ve görevden aldığınız tüm kamu emekçilerini görevlerine iade edin, içine düştüğünüz yanlıştan kurtulun. Unutmayın ki bütün bunların er ya da geç hesabı sorulur, sorulacaktır. Bu hesaptan bir an önce kurtulun, insanların ekmeğiyle, onuruyla ve geleceğiyle oynamayın” dedi.

MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün 3 Temmuz 2018 tarihli yazısıyla EĞİTİM-SEN üyesi Sait Yıldızgörer ve diğer iki kişinin herhangi bir kanıta, bulguya dayanmadan atamalarının iptal edildiğini söyleyen Başkan Öztürk, “Ülkemizde gün geçmiyor ki gariplikler, tuhaflıklar yaşanmasın. Sekiz yıldır MEB’de memur kadrosunda çalışan üyemiz ve iki diğer engelli kamu emekçisi hiçbir gerekçeye dayanmadan görevlerinden alınmış, ekmeklerine, emeklerine, işlerine el konularak açlığa mahkum edilmiştir. Oysaki arkadaşımız 2004 ve 2014 yıllarında Sağlık Bakanlığı’na bağlı iki kuruldan raporlar almıştır. Bunun dışında üyemiz Sait Yıldızgörer, sağlık kurulu raporu ile memur olmadan önce de engelli maaşı alarak hayatını idame ettirmiştir. Devletin en önemli ve kitleleri etkileyen yanı hukuka sahip olmasıdır. Devlet, adalet ve hukuku uygulayan, bunların dışında da kurumları olan kurumlarını da eşit bir şekilde çalıştıran aygıttır. Bu yapı bahsettiğimiz niteliklerini kaybettiğinde güvenilir olmayı da kaybeder. Devlet, kişilerden, yönetenlerden bağımsız değildir. Yöneticiler ister seçilmiş, isterse atanmış olsun hukuk dışı davranamaz. Kanıtsız, belgesiz iş ve işlem yapamaz. Ben yaptım oldu anlayışıyla davranamaz. Davrandığında da güvenilir olamaz, devleti temsil edemez. Kurumlarınız varsa bu kurumlara güvenmek zorundasınız. Kurumların, kurumlara güvenmediği ve kurumların birbirinin yanlışını ya da açığını aradığı hatta kurumların kendi halkına, vatandaşına inanmadığı zaman hukuk dolayısıyla da devlet denilen aygıtı yok olmuş, keyfiyet ve adaletsizlik başlamış demektir. Üyemiz Sait Yıldızgörer, dürüst bir insandır ve raporlarda da görüldüğü gibi gerçekten engellidir. Bu engeli onun bu işi hak ettiğini, herhangi bir hile, aldatma içinde olmadığının kanıtıdır. Çünkü üyemizin sahtecilik yaptığını iddia edenler, bunu kanıtlamak ve kanıtlamadıkları zamanda müfteri oldukları için hesap vermek zorunda kalacaktır. Zulümle, kimse vicdanen, ahlaken bu gelişmelerden kurtulamaz ve yaşanan tüm gelişmelerden dolayı sorumluluğu ortadan kalkmaz. Milli Eğitim Bakanlığını ve yetkilileri uyarıyoruz. Üyemiz Sait Yıldızgörer ve diğer iki arkadaşımızı göreve döndürün ve içine düştüğünüz yanlıştan hemen vazgeçin” şeklinde konuştu. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM HABER