Aşkım Ben Buradayım, diye seslenen yazarı mı yoksa yazdığını mı anlatmalı?

Rakamların dili ve sihri konusunda sohbet ederken iki bin yirminin (2020) birçok şeye gebe olduğunu söylemişti. Art arda gelen iki, sıfır, iki, sıfır yirmi ve yine yirmi… Rakamların dizilişlerinin evrensel olarak bir etkisi var (mı) dır? Fibonacci dizimine göre, sayıların kendilerinden bir öncekiyle oranlandığında oluşan serinin altın orana yaklaşarak… diye devam eden Kaan Sebkektay, kendinden geçmiş vaziyette anlatırken ben de ilgi ile onu dinledim.

Olimpos karşı tarafımızda, dumanı üzerinde ateşi ile parlarken bir sırra nail olmanın esrikliğine kaptırdım kendimi.

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var, diyen Ataol Behramoğlu’nun düştüğü kayıt gibi “hayat, sunulmuş bir armağandır insana.” Kaçımız kendisine sunulan bu armağanın farkında ve bunu layığı ile işleyerek yaşamaktadır.

Soyadından mimli, Kaan Sebkektay hayatını sıfırlayıp, dön başa diyerek kendisini “anlam” arama dünyasında bulmuş. Eğer, bugüne kadar olan bitenden keyif almadı isen o zaman Hazretin dediğine nazaran “yeni şeyler yaşamak gerek.”

Başlamak için ilahi bir güç, topraktan bir çıkış, göklerden ses ya da gaipten nefes beklemeden kendi kendine ölüp, kendini dirilterek başladığı yeni hayatın anahtarını cebine koyduktan sonra asıl özün “kendini paylaşmak” olduğu bilinci ile bir çiçeğin açtığı sadelikle biriktirdiği deneyimi damıtıp yüreğindeki imbikten bize aktarma gayretinin adı: Aşkım Ben Buradayım.

Bu bir cesaret, bir gönül açma, iç haykırış ve yüreklice ortaya çıkıp kendi elin ile kendini açık ediştir. İşte, onunla aramızdaki fark bu. Hangi birimiz, Kaan’ın cesaretine sahibiz?

Kaan, yazdıkları ile orada peki biz neredeyiz?

“Şu an bu satırları okuyorsan eğer sen bu kitabı değil, bu kitap seni bulmuş demektir” diye başlıyor bir farkındalığın hikayesi. Sayfalar arka arkaya çevrildikçe de senin kendi içsel yolculuğun devam ediyor.

 “Unutulmaz aşklar yaşamış aşka olan inancın bazen azalmış bazen de aşka hiç inanmazmışsın… Peki, sen aşkı yaşarken aşk sende neler yaşıyordu?” Ve ekliyor “cesaretin varsa eğer, Aşkım Ben Buradayım”

Yazarın ilk göz ağrısı kitabının içeriği, dili, sayfa düzeni, çizimi, dizimi, kapağı, kitap ayracının tasarımı dahil kendi emeği, göz nuru ile ortaya konmuş bu eserin bir fener gibi yanarak yeni fenerlere kaynaklık etmesi dileğiyle…