Hayat bazen sanıldığı kadar kolay değildir. Yıllar hep bir koşuşturma içinde geçer gider. Önemli olanda nasıl geçip gitmesi. Hep bir mücadele, uğraş gerektiriyor. Armut piş ağzıma düş devri geçeli çok oldu. Ekmek aslanın ağzından midesine indi. Bunu midesinden alamazsak durum içler acısı demektir. Kendi ayaklarının üstünde durmak, çalışıp didinmek, kimseye muhtaç olmadan yaşamak bizim için en önemlisinin bu olması gerek. Herkes şanslı doğmuyor. Hayata karşı, çabalamak gerekiyor. Hele ki bu bir kadınsa daha güçlü olman, yere daha sağlam basman lazım. Güçlü bir kadın kendini daha özgüvenli hisseder. Güçlü bir kadın geleceğe sağlam adımlarla basar. Mutlu ve güçlü bir kadın dünyanın akışını bile değiştirir. Yeter ki kendini daha güvende hissetsin. Geleceğe dair planları olsun ki kendini iyi yetiştirsin. Hani derler ya ‘Her başarılı erkeğin başında bir kadın vardır’ diye işte tam da bu anlatmak istediğim konu. Eşine iyi bir yol arkadaşı, çocuğuna güzel bir anne olur. Demem o ki her şey mutlu olmakta kendini iyi hissetmekte bitiyor. Bunun için ne gerekiyorsa yapıp kendi ayağınızın üstünde durun. Kadınlar ilk olarak okumak olsun hedefiniz. Okuyun ki birçok kadına örnek olun. Kimseye boyun eğmek zorunda kalmazsınız. Sonrası ilerleyen zamanlarda geliyor zaten. En azından kolunuzda bir altın bileziğiniz bulunsun. İleride ne olacağımızın hiçbir garantisi yok. ‘Evlenirim eşim bana bakar kendimi kurtarırım’ diye de düşünme. Ya evlendiğin kişiyle anlaşamadın ayrılmak zorunda kaldın, ortada kalmamak adına kendi yolunu bulmalısın. Gerçi birçok kadın ayakta kalmaya çalışıyor da ne oluyor? Her gün kadına şiddet çoğalıyor. Buna katlanamayan kadınlar eşinden boşanmak isterken eşleri tarafından öldürülüyor. Her gün televizyonlarda en az üç kadının öldürüldüğünü görüyoruz. Hemen hemen her gün içimizde bir sızı oluşuyor. Televizyonu acaba bugün kaç kadın öldürüldü diye açıyoruz. Ben şanslı kadınlar arasında yer alıyorum. Şükür eşim tarafından hiç şiddete maruz kalmadım. Ama yine her gün öldürülen kadınları görüp, bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığına da düşmedim. Ben kadına şiddete kulaklarımı kapatsam da vicdanım kabul etmez, kulağını kapatmaz. Öldürülen kadınları görüp de vicdanını susturanlara, kulaklarını tıkayanlara sormak istiyorum. Sizin bizden fazlanız ne? Biz kadınlar ayakta durmak için yol aramak istemiyoruz. Sadece yaşamak istiyoruz. Şimdi biraz düşün annen, ablan, eşin, kız kardeşin hayatında olmasa hayatında neler değişir diye iki saniye düşün. Bizimde siz erkekler gibi yaşamaya hakkımız yok mu? Size bu hakkı kim verdi? Tek suçumuz kadın olmak mı? Halbuki biraz düşündüğünüzde kadınların hayatınızı nasıl kolaylaştırdığını, size nasıl destek olduğunu göreceksiniz yeter ki gözünüzü açın. Karşındakine kadın, erkek diye bakma sadece insan diye baksan şiddeti hayatından çıkarman hiçte zor olmayacak. Şimdi kadını öldürmek için can atan, kadını kendi malı diye gören beylere söylüyorum. Beyler sizin nasıl yaşamaya hakkınız varsa dünyada sizin kadarda kadınlarında hakkı var. Bunu sakın unutmayın…