Kömüre madenciliğine karşı mücadele veren Dereköylüler, köy meydanında kalabalık bir katılımla ‘Tarım Merkezi Derököy’ü Tanıtıyoruz’ Programını gerçekleştirdi. Program Antalya ve Muğla’nın kömüre karşı buluşması şeklinde yapıldı

Kömüre madenciliğine karşı mücadele veren Dereköylüler, köy meydanında kalabalık bir katılımla ‘Tarım Merkezi Derököy’ü Tanıtıyoruz’ Programını gerçekleştirdi. Program Antalya ve Muğla’nın kömüre karşı buluşmasına dönüştü. Dereköy Yaylası Dökük Mevkiinde Turkuaz Kömür İşletmeleri Aş. Tarafından kömür çıkarılmak istenmesinin ardından, köylüler tarımlarını tanıtım atağına geçti ve bu nedenle “Tarım Merkezi Dereköy’ü Tanıtıyoruz” toplantısı düzenledi. Dereköy Meydanında yapılan toplantıya kömür karşıtlığı damgasını vurdu. Köylüler adına açılış konuşmasını yapan Eyüp Özdemir  “Kömür için 4-5 yıl önce bir sondaj çalışması yapıldı,  biz o zaman bilinçli değildik, bir şey bilmiyorduk, çevrecilerle tanışıncaya kadar neyin ne olduğunu bilmiyorduk. Köylü tarlasını kömür için verecek, icara verecek diyor geçiyorduk, ben vermeyeceğim diyordum ama iş öyle değilmiş, mücadele etmek gerekiyormuş” dedi. Eyüp Özdemir “Burada şirket köylülerle bir toplantı yaptı, toplantıda ben arazimi vermeyeceğim dedim, neden vermiyorsun dediler, ben de ‘çevreye vereceği zarardan dolayı vermiyorum’ dedim. O zaman kömüre karşı çıkmaya başlamış olduk” dedi.

“TOPRAK KALSIN”

Toplantı da konuşan A Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz “Bugün buraya ülkemizin en önemli üretimlerinden biri olan tarımı en güzel şekliyle yapan Dereköy tarımını tanıtmak için toplandık. Tarım için ise önce toprak,  sonra su, sonra iklim ve sonra da toprağı işleyen, toprak insanı gereklidir. Bunun hepsi tümüyle Dereköy’de vardır! Korkuteli de, Antalya’da öyledir.  Antalya’ya 1980 li yıllardan sonra bir de turizm eklenmiştir. Kıyılar turizm, iç bölümler tarım yapmaktadır ve kıyılardaki turizme gıdalar en yakın yerden gitmektedir ve öyle olmaya devam etmelidir. Uzaktan gelirse ulaşımda iklimi değişikliğini tetikleyen ‘mazot daha çok tüketilir’ ve maliyetleri de yükselir” dedi. Gündüz “Köyün tarım arazisi 11.000 dönümdür. Bunun 1.600 dönümü kömür madeni açılmak istenen Yayla Mevkii’ndedir. Yaylada Sülekler, Yağca ve Varsak’ın toplamda 10 bin dönüme yakın tarım alanı kömür madeni açılırsa risk altına girecektir” dedi. Gündüz konuşmasında “Dünya kömür rezervlerinin yaklaşık 119 yıl ömrü bulunduğu hesaplanmaktadır. Linyit rezervlerinin kalan ömürleri ise 222 yıldır. Hem ömrü azalan, hem de iklimi değiştiren kömüre bu kadar yatırım yapmak yerine, iklim düşünülerek yenilenebilir enerjilere geçmek gereklidir” dedi. “Kömürün yüzde 13,5 yerli, yüzde 15,6 ithal kömürdür. İthal kömüre para vermek yerine güneş enerjisine geçilmelidir.” Gündüz “ Biz çevreciler, iklim değişikliği nedeniyle  “kömür toprakta kalmalıdır” diyoruz. Çünkü son beş yıl ülkemizde en sıcak beş yıl olmuştur, bu nedenle kömürün toprakta kalmasını talep ediyoruz” dedi. HABER MERKEZİ