Ülkemizde son yaşanan kriz inşaat sektörü yanı sıra araç sektörünü de vurdu. Kentin çeşitli bölgelerinde galericilik yapan esnaf günlerdir bir tek araba satamamanın sıkıntısını yaşıyor. Bu sıkıntı yetmezmiş gibi hükümetin bu sektörü tekelleşmeye ittiğini, küçük çaptaki esnafı yok etme politikasından şikâyetçi olduklarını söylediler.

2 yılı aşkın süredir ayda bir araç bile satamadıklarını iddia eden yılların galericisi Sur Otomotiv’in sahibi Mesut İçmez, ‘’Kriz en çok bizim sektörü vurdu. Hani hatırlarsınız 30-40 yıl önce ülkemizde nasıl araba sahibi olmak lüks sayılıyordu ise, artık günümüzde de araba kullanmak lüks oldu. Ekonomisi küçülen vatandaş ne aracına biniyor, ne sahip olduğu aracını satmak istiyor ne de almaya maddi gücü yetiyor. 35- 40 yılı bulan süredir bu sektördeyim. Birçok krizli yıllar gördük yaşadık ama son 2 yılda yaşanan kriz en büyüğü ve en korkuncu. Birincisi vatandaş alım gücünden yoksun, elindeki aracı kaybetmek istemiyor. Bu nedenle ne araba alan var, ne de satan. İkincisi yeni bir yasa çıktı. Sertifikalı yani belgesi olanlar ancak bu işi yapabilecek bu güzel ama işin iç yüzü farklı. Diyor ki sen kent merkezinde bina altında bu işi yapamazsın. Nerede yapabileceğiz, site halinde oluşturulmuş yerlerde. Bize ait siteyi kim yapar ki ancak devlet ve belediye desteği ile bu oluşur. Bu sitelerde bir yer sahibi olmanın bedeli en az 500 bin, 1 milyon liradır. Kaç esnafta bu para vardır ki sadece bir dükkân sahibi olacak ve aynı zamanda kalan parasıyla da ticaret yapacak.  Üçüncüsü ise şöyle ki sıfır araç satanlar biliyorsunuz 2. el de araç satıyorlar. Yeni yasa gereği müşteriye 2 bin 500 kilometre garanti verilmesi gerekiyor, şayet araç bu rakama ulaşmadan arıza yaparsa araç sahibi bozulan aksamın parasını ödemek zorunda, bizde bu oluşursa parayı biz ödemek zorundayız. Bu büyük bir ayrımcılıktır. Bunda amaç bizleri yok edip belirli büyük firmalara para kazandırmak” dedi.

Babadan kalma mesleği sürdüren Diba Galericiliğin sahibi Sadettin İçmez ise yeni yürürlüğe girecek yasanın kendileri için hiçbir getirisi olmadığını söyleyerek ekonomi krizden dolayı çok büyük sıkıntı yaşadıklarını belirtti. Genç iş adamı sözlerini şöyle sürdürdü:  “Devlet bizden vergi almayı ihmal etmiyor. Vergide hiçbir esneklik yok iş yap yapma ödemek zorunda olduğun bir vergi var. Sen devletsin istikrar sağlamak senin görevin ama istikrar yok. O zaman araçlardan hiç olmazsa bazı vergileri yani KDV’leri alma. Piyasayı hareketlendir. Sistem tıkandıysa suç bizim mi? Açıkçası bizim gibi esnafa yönelik can kurtarıcı hiçbir şey yok.  Araba pazarına gidin satılık araçlar el yakıyor adam arabasını satacak ama sattığı o parayla araba alamayacak. Dolar ve Avro günden güne değişiyor. Dövizde ve piyasada istikrar yok.  Adam araba satacak hooop dolar yükseliyor. Bekliyor ertesi gün ve hatta aynı gün hooop dolar küçük de olsa düşüş göstererek vatandaşı tedirgin ediyor. Bu da büyük küçük tüm iş adamlarının iş yapmasına en büyük etkendir. Ailemize ekmek götüreceğiz aylardır tek bir araba bile satamayan çok arkadaşlarımız vardır. Dükkan kapatan da çok. Bu da her geçen gün birkaç aile birden yoksullaşarak işsizler ordusuna katılıyor.’’

İşte otomotiv sektörünün durumu ortada.. Artık kaderimiz Allaha kaldı… Haydi hayırlısı…