İnşaata başlamak için belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatı başvuru sayısı geçen yıla oranla ilk 9 ayda yüzde 41 azaldı. İnşaat sektöründe yaşanan rekor daralma ile ilgili konuşan başkan Balcı, hükümet tarafından yapısal radikal reformların biran önce yapılması gerektiğini söyledi

Türkiye’nin son yıllardaki en parlak sektörlerinden olan inşaat sektörü 2018 yılında düşüş yaşamaya devam ediyor. İnşaata başlamak için belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatı başvuru sayısı geçen yıla oranla ilk 9 ayda yüzde 41 azaldı. İkamet edilen binalarda ise Haziran-Eylül 2018 döneminde daire sayısı geçen yıla göre, 520 bin adetten 135 bine düştü. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme artış endeksi yüzde 41’in üzerinde yükseliş kaydetti Artan maliyetler karşında zor durumda olan sektörün metrekare alanı da aynı dönemde yüzde 75 daraldı. Sektörü değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, inşaat sektörünün lokomotif sektör konumunda olduğu Antalya’da, krizin etkisinin büyük olduğunu belirtti. Sektördeki durgunluğun 2019 yılının üçüncü çeyreğinde normale döneceğini umut eden Balcı, “Bizim ülkemizde her 10 yılda bir kriz adı altında birtakım güncellemeler oluyor maalesef. Piyasanın aktörleri, iş sektörlerinin sahipleri el değiştiriyor. Kimileri işinden olurken, yeni oyuncular piyasaya giriyor. Bu durum tabi ki düzelecektir. Fakat 2019 yılının üçüncü çeyreğini bulacağını düşünüyorum. Bu anlamda da, yıllardır hükümetin ekonomik anlamda söylediği yapısal radikal reformların bir an önce yapılması gerekiyor. Bunların yapılmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“PİYASA BEKLEMEDE”

Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı, dövizde yaşanan artışın inşaat sektöründeki girdi maliyetlerini oldukça etkilediğini kaydetti. Yüksek faiz oranlarının da piyasaya durgunluk getirdiğini aktaran başkan Balcı, “Ciddi bir ekonomik krizin içinden geçiyoruz. Özellikle dövizdeki artışlar inşaat maliyetlerini direkt olarak etkilemektedir. İnşaat sektöründeki bu ciddi maliyet artışları, konut ve inşaat sektöründen gayrimenkul almayı düşünenlerin gelirlerinde aynı oranda artış olmamasından dolayı maalesef tüketicinin beklemeye geçmesine neden oldu. Bu süreçteki en büyük faktörlerden bir tanesi de faiz oranlarının yüksek olması. Yüksek tüketici ve konut kredisi faiz oranlarının alışverişi olumsuz anlamda etkilediği bilinen bir gerçektir. Bunun yanı sıra ticari kredi faiz oranlarının yüksek olmasından dolayı piyasada iş yapmayı düşünen iş insanları da beklemeye geçmiş durumdadır. Dolayısıyla sektörde ciddi bir durgunluk yaşanıyor. İnsanlar geçim derdindeler. Karınlarını doyurma derdindeler. Konut ihtiyacı her ne kadar temel bir ihtiyaç olsa da bu süreçte ertelemeye alınmış durumdadır.” ifadelerini kullandı. FATMA ARSLAN / ANTALYA GÜNDEM ÖZEL HABER