Devlet memurluğu veya kamu kurumlarında kadrolu olarak çalışmak ne yazık ki insanları rehavete sürüklüyor. Bu kaçınılmaz problemle ancak ve ancak yaptığı işi çok sevenler başa çıkabiliyor. Ama kamu kurumlarında da böyle insanların sayısı çok az.

Buraya nereden geldiğimi soracak olursanız anlatayım. Konyaaltı sahilinde yapımı Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen projeyi çok yakından takip ediyorum. Evim bu bölgede olduğu için her sabah bisikletle spor yapmak için sahile gidiyorum. Burada beni en çok sevindiren kısım bisiklet yolu oldu.

İLK DEFA YAPIYORLAR

Bu projenin bisiklet yoluyla ilgili kısmından her kim sorumlu ise öyle anlaşılıyor ki yaptığı işe çok yabancı. Muhtemelen böyle bir uygulamayı ilk defa yapıyor. Ama bunlar mazeret değil. Öyle şeyler görüyorum ki bu işin sorumlusunun rehavete kapıldığını da gösteriyor. Çıkarılan işi kontrol etme gereği bile duymamış. Kontrol etseydi yaşanan tuhaflığın mutlaka farkına varırdı.

FOTOĞRAFA BAKINIZ

Yazıyla birlikte iki fotoğraf göreceksiniz. Eğer sayfa sekreterimiz de Konyaaltı projesinin sorumluları gibi rehavete kapılmaz da doğru düzgün bir renk ayrımı yaparsa göreceksiniz. Birinci fotoğrafta bisiklet yolunun tam üzerinde kocaman bir saksı duruyor. Nedense hiç kimsenin aklına bu saksıyı oradan kaldırmak gelmiyor. Bisiklet yolunu boyayanlar da bu işi ilk defa yaptıklarından hiç akıllarına gelmemiş, “Ulan bisiklet yolunun üstünde bu saksının ne işi var” dememişler boyayı saksının etrafından yapıp geçmişler. Eh işin başındaki adam da kontrol etmeyince işimiz yapılan her işten sorumlu Başkan Menderes Türel’e kalıyor. Bölgeye sık sık gelip projeyi takip ettiğini görüyorum. Umarım bu saksıyı görürse sorumlusunun kafasını içine sokmaz.

BİLMİYORSAN ÖĞREN

Gelelim ikinci fotoğrafa. Bu bisiklet yolu proje dışında kalan Boğaçayı köprüsünden sonraki bölümden de geçiyor. Bu bölümde sahil tarafından bir miktar devam ettikten sonra yolun karşısına geçiyor ve oradan devam ediyor. Yolun karşısında da iki tane kavşak geçişi var.

Şimdi fotoğrafa bakın. Bisiklet yolunun mavisi kavşağa geldiğinde kesintiye uğramış. Yani diyor ki geçiş üstünlüğü karayolunu kullanan motorlu araçların. Bisikletli kendine dikkat etsin. Oysa bisiklet yollarının medeni ülkelerdeki örneklerine baktığımızda kavşağa geldiğinde kesintiye uğramadığını görüyoruz. Oralarda bisikletliler kavşağa geldiklerinde hızlarını hiç kesmeden devam ederler. Motorlu taşıt sürücüleri bisikletlileri gözetmek zorundadır ve gözetirler.

Bizim sürücülerin bisikletleri gözetmesini bekleyecek kadar saf değiliz. Olsaydık şimdi hayatta olmazdık herhalde. Ama mavi şeridi kavşakta devam ettir de hiç olmazsa sürücülerin dikkatini çeksin ve en azından “Ula bu mavilik ne ki” desinler. Belki ayaklarını biraz gazdan çekerler.

BİRİLERİ ÖLECEK

Sahilde dikkatimi çeken bir başka konu ise Boğaçayı köprüsünü geçer geçmez dokunulmamış olan karayolunun büyük tehlikelere gebe olduğu. Bu yol duruyor ama tek şeridi kullanılmıyor. Üstteki şeritte ise araçlar iki yönlü ve yüksek süratle seyrediyor. Bu gidişle burada birileri canından olacak. Projenin uygulandığı alanda nasıl kontrollü trafik sağlandıysa burada da kontrollü trafik sağlanmalı, araçların sürat yapması engellenmeli. Dediğim gibi yoksa insanlar burada can verecek.