Antalya Barosu’nda Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Serap Ertuğrul ve Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan’ın katılımıyla “Çocuğa yönelik şiddet”e karşı ortak mücadele çağrısı yapıldı

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, “Toplumsal bir acıyı çözmenin yolu idam ve hadım değildir” diyerek idam cezasını uygulayan ülkelerde suç oranının düşmediğinin altını çizdi. Başkan Balkan, “İdam devletin tasarlayarak insan öldürmesidir. Yaşanan olaylar ne kadar can yakıcı olsa da bunun çözümünü yargısal düzenlemelere bağlamak ve tek yöntemin bu olması bilimsel değildir. Eğer istismar sorununu çözmek istiyorsak yargı mekanizması harekete geçmeden önce ekonomik ve sosyal politikaları geliştirmeliyiz. Çocuğa karşı suç işleyen suçlu, idam edileceğini bilirse çocuğu öldürür. Bunu da göz önüne almamız gerekir” açıklamasında bulundu.

Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Serap Ertuğrul, çocuğa yönelik her türden ihmal ve istismarı kınadıklarını ve toplumun bütün kesimlerini çocuğa yönelik şiddete karşı ortak mücadeleye çağırdıklarını belirterek, Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre ülkemizde 2008-20016 yılları arasında kayıp çocuk sayısının 104 bin 531 olduğunu söyledi.

Ertuğrul, can yakıcı çocuk istismarları tartışılırken dahi özellikle sosyal medyada herkesin kanun esaslarından uzak, anlık öfke ve ‘Tarafgir’ bir dille konuştuğunu ileri sürerek, “Oysa zaman, korkularımız üzerinden ayrılışacak zaman değildir. Unutulmamalıdır ki öncelikli sorumluluk devletindir, tüm kişi ve kurumlar farklı alanlarda çalışan meslek kuruluşları bir araya gelerek sorunun çözümü noktasında yol gösterici ve çözüm üretici olmalıdır” dedi.

EVRENSEL HUKUK

Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Serap Ertuğrul, fahiş cezalar sonucunda cezasızlık halinin ortaya çıkmasına engel olunması gerektiğine değinerek, “Adil yargılama ile evrensel değerlere uygun cezalandırma olmalıdır, çocuğun korunması ile ilgili müdahale görevini de içeren idari kurumsal yapı olmalıdır. Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonların hızlıca kurularak, Çocuğa Yönelik Şiddeti Önleme Ulusal Eylem Planı’nın çıkması ve uygulamaya konması gerekiyor. Hamasi söylemlerle çocukların önemini anlatmak yerine kamu ve özel kaynakların çocuklar yararına kullanımı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Ertuğrul, ekonomik eşitsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini ve bilimin, eğitimin, sanatın gelişiminin önündeki engellerin kandırılması gerektiğini sözlerine ekledi

İDAM ÇÖZÜM DEĞİL!

Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Serap Ertuğrul, çocuklar üzerinden yaşadığımız korkuların toplumsal ayrışmadan uzak olmasını ve bunlara çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, idam veya hadım etmenin bir çözüm olmadığını ileri sürdü.

Ertuğrul, “ İdam ve hadım meselesine gelince, her iki ‘infaz’ yönteminin uygulandığı ülkelerdeki sonuçlara bakıldığında, tüm örneklerde görüleceği üzere bir şiddet türünün ortadan kaldırılması için asla çözüm yöntemi olmadığı net olarak görülecektir. Bu bağlamda şiddete şiddet ile karşılık vermek yerine çocukların korunması odağında bütüncül çözümler üretilmesi gereği göz ardı edilmemelidir” diyerek basın açıklamasına son verdi.

Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorduğu “Bu olaylara karşı nasıl bir önlem alınmalı ki bu hem mağdurlara hem de gelecek nesillere bir örnek olsun?” sorusuna yönelik cevap veren Başkan Ertuğrul, “Biz defalarca değişiklik önerileri hazırladık ve meclise gönderdik. İdam ve hadım noktasında her şeyden önce şu unutulmamalıdır ki idam veya hadım cezası getirildiğinde, koruyucu tedbirler alınmadan bu suçların önünün alınması mümkün değil. Toplumsal şiddet algısının değiştirilmesi lazım. Bir kısım din adamlarının kız çocukları hakkında yaptığı açıklamalara suç duyurusunda bulunuluyor ancak bu davalar sonuçsuz yargılanıyor. Çocuk istismarına çanak tutucu söylemlere takipsizlik kararı verilmesi açık bir çelişkidir. Toplumda oluşan değer yargılarının değiştirilmesi konusunda çözüm üretilmesi gerekir” dedi. MEHMET SABANCI / ANTALYA GÜNDEM