Tüm dünya büyük bir kaos yaşıyor. Benim yaşım 50. Şimdiye kadar bu gözler neler gördü, neler. Ancak şimdiye kadar ne böylesini gördüm, ne duydum, ne de yaşadım. Tüm dünya bu krizi konuşurken ben de bizden biraz haberler vereyim. Günlük yayın yapan gazeteler olarak, resmi ilanlardaki düşüş, girdi maliyetlerinin yükselmesi sonucu çok ciddi bir kriz yaşıyorduk. Hatta son bir yıl içerisinde Anadolu basını çok kan kaybetti ve çok sayıda gazete maalesef yayın hayatlarına son verdi. Şimdi ne yapalım her sektörde sıkıntı var diyebilirsiniz. Ancak yerel gazeteler aslında bir kentin akciğeridir. Kent dinamiklerini medya, özellikle de yerel medya ayakta tutar. Son yıllarda ulusal medyadaki kartelleşme, bence yerel gazetelerin önemini daha da arttırmıştır. Medyanın yerel yönetimler üzerindeki olumlu ya da olumsuz eleştirileri, o kente güç katar, yol gösterir. Bugün bilginin hızla yayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Yerel bir gazetenin yaptığı bir haberi 300-500 belki bin kişi okuyor. Olaya böyle bakarsanız son derece etkisiz gibi gelebilir. Ancak o gazeteler aynı gün bakanlıklarda ilgilisine gidiyor ve müfettişlerin tamamına yol açıyor. Yani gazeteler, kamuyu halk adına denetleniyor ve yaşanan olumsuzlukların giderilmesini, hatta cezalandırılmasını sağlıyor.

İşte bu sıkıntılı dönemde korona virüsü de gazetelere adeta yapıştı. Daha şimdiden yerel gazetelerin en büyük gelir kaynağı olan resmi ilanlar yarısının bile altına indi. Bu olayın iyi ihtimal Haziran ayı sonuna kadar süreceği düşünülüyor. İnanın bu dönemde yerel gazetelerin yarısı ya kapanacak, ya da sahibi gazeteci olmayan iş adamlarının eline geçecekti. İş adamlarının gazete sahibi olmasının sancılarını bu ülke 30 yıldır çekiyor. Benim kuşak alışıktır devlet yapar, sen ona uyarsın. İlk kez bu krizde Basın İlan Kurumu arayarak yerel basın için ne yapabiliriz diye sorduklarında afalladım. Öyle ya koskoca devlet baba bizi kurtarmak isteyecek, hem de bizi çözümün bir parçası yapacak. Kısa bir afallamadan sonra önerilerimi dilimin döndüğünce anlattım. Sonraki günlerde en radikali haftada bir çıkma hakkı olmak üzere bizleri hayli rahatlatan kararlar alındı. Başta Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Rıdvan Duran olmak üzere tüm yönetim kurulu ve çalışanlarını bu demokratik tavırları için tebrik ediyorum. Evet, sevgili dostlar maalesef bir süre daha haftada bir yayın yapacağız. İnanın daha şimdiden ekip olarak günlük gazete çıkarmayı özledik. İnşallah bu günler geçecek, hayat yeniden normale dönecek ve biz yine eski heyecanımızla sizlerle her gün birlikte olacağız. Sevgili Antalyalılar tekrar sesleniyorum. Evde kal, hayatta kal, bizimle kal.

Esen kalın…