Her ne kadar kariyeri boyunca siyah- beyaz dönemin “büyülü Yeşilçam” filmlerinin yakışıklı jönlerinden biri olsa da milyonlarca kişinin gönlünde “Tarkan” olarak yer etti Kartal Tibet. Oyunculuğa veda ettikten sonra da aralarında Süper Baba gibi, TV izleyicisinin hafızasından hiç silinmeyen dizilere ve filmlere yönetmen olarak imza attı. Belki kendisinin avukat olmasını isteyen babasının “hayallerini yıktı” ama kendi istediği yolda başarıyla yürüdü ve geride unutulmaz yapımlar bıraktı. 27 Mart 1939’da öğretmen bir anne ve babanın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi Kartal Tibet. Belki doğduğu günün Tiyatrolar Günü olması bile onun kaderinin çok önceden çizildiğinin göstergesi. Onun oyunculuk ile ilgili yeteneği “doğuştan geliyor” demek yanlış olmaz. Çünkü daha ilkokuldayken öğretmenlerinin ilgisini çekti bu alanda. Radyo Çocuk Kulübü’nde, Ayşe Abla piyeslerinde, başrolü kimseye kaptırmadı. Oyunculuğun yanı sıra şiire karşı da bir ilgisi ve yeteneği vardı Tibet’in. İlkokuldan başlayarak üniversiteyi bitirinceye kadar katıldığı şiir yarışmalarında birincilik ödülleri kazandı. Avukat olmak istememesinin duygusal bir sebebi vardı aslında. Babası avukat olduktan sonra annesinden boşanmıştı. Bu durum da Tibet’in hafızasına “avukat olanların ailesi yıkılır” düşüncesinin yerleşmesine neden oldu. O sırada dayısı mimarlık okuyordu, ondan etkilenerek Kartal Tibet de mimar olmak istedi. Sonunda Ankara Devlet Konservatuarı’na girdi Kartal Tibet. Kartal Tibet, 1.85’lik boyuyla tiyatroya yönelmeden önce Ankara’nın tanınmış basketbol yıldızlarından biriydi. Konservatuar sınavını tüm öğretmenlerinden tam not alarak geçti. Basketbol topunu hiç elinden bırakamayacağını düşünürken, konservatuar binasında gördüğü balerinler, tiyatro replikleri onu büyüledi. O basketbol topuyla vedası da böylece gerçekleşti. Tiyatro bölümünü bitirdikten sonra mezun olduğu 1960 yılında Albert Camus’nun yazdığı Mahir Cahova’nın yönettiği Caligula’da sahneye çıktı. Bir yıl sonra da Ankara’nın ilk özel tiyatrosu olan Meydan Sahnesi’nin kurucuları arasında yer aldı. Bu toplulukla birlikte dört oyun yönetti, 20 tane oyunda da rol aldı. Aslında onu tiyatroya yönlendiren kişilerden biri de Heyecan Başaran. Kartal Tibet’i kelimenin tam anlamıyla “tuttu kolundan” ve Çocuk Tiyatrosu’na yönlendirdi. Karaoğlan’ın ardından bu kez Sezgin Burak’ın yarattığı çizgi kahraman Tarkan’a hayat vermek için kamera karşısına geçti Kartal Tibet. Bu şekilde de seyircinin hafızasına yerleşti. Sinema kariyeri sadece bu tür kahramanları canlandırmakla geçmedi. Bu iki projenin ardından Sarmaşık Gülleri, Boş Çerçeve, Çalıkuşu gibi melodramlarda da oynadı. Kartal Tibet’in yönetmenlik macerası da 1977’de başladı. Tosun Paşa filmiyle yine unutulmaz bir yapıma imza attı. Sonra da tam 56 sinema filminde Tibet yönetmen olarak çalıştı. Yönettiği 20 filmde Kemal Sunal ile çalıştı Tibet. Şalvar Davası, Gırgıriye, Zübük, Gol Kralı, Davaro gibi yapımlarda ikisi birlikte çalıştı.Tibet, sinema filmlerinin yanı sıra TV dizilerinde de yönetmenlik yaptı. Bunların arasında Türk TV tarihine geçen Süper Baba’nın yanı sıra Bizim Aile, Ah Bir Zengin Olsam gibi yapımlara imzasını attı. Asıl yuvası tiyatroyu hiç unutmadı Kartal Tibet. Bugüne kadar İstanbul, Ankara, Trabzon, Adana, İzmir ve Bursa’da çok sayıda oyun sahneye koydu. Emekli olsa da devam edeceğini söyler, televizyonda da ‘‘başı sonu belli, eli yüzü düzgün, oyuncuların komik değil doğal olduğu, olayların kör gözüm parmağına olmadığı’’ diziler yapmanın peşindeydi. Kartal Tibet, mesleki başarılarının yanı sıra aynı zamanda mutlu özel hayatıyla da dikkat çekti hep. 1963 yılında Gündüz Sencer ile evlendi. Kanat adında bir oğlu ve Kumdu adında bir kızı oldu. Bu arada Kartal Tibet’in, Gündüz Sencer’in eski eşi Mahir Canova’dan dünyaya gelen Civan Canova’nın üvey babası olduğunu da hatırlatalım. Kartal Tibet, yönetmenlik kariyeri döneminde Yeşilçam’ın unutulmaz serilerinden Hababam Sınıfı’nı çekti. Bu projeyle çok konuşuldu Tibet.  Kartal Tibet, Yeşilçam’da ünlü oyuncuların özellikle de jönlerin takma isim kullandığı dönemde kendi adını değiştirmeyen sayılı ünlülerinden biriydi. Çoğu Yeşilçam oyuncusundan farklı olarak, sahiden adı Kartal, soyadı Tibet. Babası bu soyadını ‘‘Tibet yaylaları gibi hep yüksekte olsunlar’’ diye seçmişti.