CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben gerçekleri söyleyince, mutfakta ateş var diyorum, işsizlik var diyorum, beyefendi diyor ki ‘Bay Kemal konuşuyor.’ Bay Kemal konuşacak tabii, ne yapacak. Ama bir şey söyleyeyim, Bay Kemal olmak kolay değil” dedi.
Kılıçdaroğlu, Antalya’daki programı kapsamında Kepez ilçesi Cumartesi Kapalı Semt Pazarı’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Burada kalabalığa hitap eden Kılıçdaroğlu, işsizliği ve yoksulluğu yok edeceklerinin altını çizerek, belediye başkanlarının kazandığı andan itibaren hiçbir ayrım yapmadan tüm mahalleleri kucaklayacaklarını söyledi. Sandığa gidenlerin ellerini vicdanlarına koyarak sandığa gitmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar uygun şartlar değil. Bu şartları kim oluşturdu, bunu sorgulamanız gerekir. Kim Türkiye’yi bu noktaya getirdi sorun. 17 yıldır bir iktidar tek başına ülkeyi yönetiyor. 17 yıldır cumhurbaşkanı, başbakan, bakanları var. 17 yıldır istedikleri kanunu, kararnameyi çıkardılar. 17 yıldır istediğini yaptı, mangalda kül bırakmadı. 17 yılın sonunda nasıl oluyor da millet soğan kuyruğuna girdi bunu soracaksınız. Sormak zorundasınız. 17 yıldır tek başına yöneteceksin, oturacaksın, kazanacaksın ve sorunlara çözüm üretmeyeceksin. Hak arayanlar, emeklilikte yaşa takılanlar için de elbette adalet. Size ne dediğini biliyorsunuz. Hak arayanlara türedi dedi. Türedi diyenlere oy verecek misin? Hak arıyor, sorunumu çöz diyor, ne desin vatandaş, vay sen bunu nasıl söylersin. Türedi diye söylüyor. Yaparsın ya da yapmazsın ama saygıyı elden bırakmazsın. O zaman vatandaşın sana sandıkta hesap verme hakkı doğar. Hep beraber bir ders vermek zorundayız” diye konuştu.

“İşsizliğin ne olduğunu bilmezler”
Türkiye’nin her yerinde işsizlik olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, “Yatağa aç giren yüz binlerce çocuğun derdini bilirler mi, bilmezler. Bir elleri yağda bir elleri balda. Uçağa binerler bedava, arabaya binerler bedava, mutfakları bedava, kira dertleri, okul dertleri, masrafları yok, beş kuruşa para harcamazlar. Ayda 74 bin lira alırlar, dönüp asgari ücret 2 bin 200 lira olsun dediğimizde ’parayı nereden bulacaksın’ derler. Sen nereden buluyorsun. O lüksü, o şatafatı kim sağlıyor. Asgari ücretli sağlıyor. 2 bin 200 lira değil, 2 bin 20 lira yaptılar. Belediye başkan adaylarımız kazandığı anda asgari ücret net 2 bin 200 lira olacak. Ama Ocak-Nisan arasındaki farkı da ödeyecekler” dedi.
Kılıçdaroğlu, 1 Nisan’dan itibaren ne büyükşehir de ne Kepez’de hiç kimsenin işine son verilmeyeceğini, kimsenin işi veya aşıyla uğraşılmayacağının altını çizdi.

“Bay Kemal olmak kolay değil”
Antalya’nın tarım kenti olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Ben gerçekleri söyleyince, mutfakta ateş var diyorum, işsizlik var diyorum, beyefendi diyor ki ‘Bay Kemal konuşuyor.’ Bay Kemal konuşacak tabii, ne yapacak. Ama bir şey söyleyeyim, Bay Kemal olmak kolay değil. Bay Kemal olmak için namuslu adam olacaksın bir kere. Bay Kemal olmak için hırsı olmayacaksın. Vatandaş arasında ayrım yapmayacaksın, herkesin kimliğine, yaşam tarzına saygı göstereceksin. Bay Kemal olmak o kadar kolay değil” dedi.
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
“AK Partili kardeşlerime de sesleniyorum. 17 yıl omuzlarınızda taşıdınız. 17 yıl ne söylediyse yerine getirdiniz. 17 yılın sonunda sizi getirdi soğan kuyruğuna mahkum etti. Ve sizin aklınızla oynadı, bunlar varlık kuyruğudur dedi, bunlar yokluk kuyruğu değil dedi. Ben adım gibi biliyorum. Varlık kuyruğu olsa sen önce fakir fukarayı kovar, önce sen girerdin kuyruğa. Ben onu bilmez miyim. Bizim belediyelerimiz sizlere hizmet edecekler. Doktor gelecek Kepez’in tarihi değişecek. Kepez yeni bir aşamaya gelecek. Bütün enerjisini Kepez’e verecek. Her mahalleye bir kreş yapacak anneler çocuklarını güven için buraya bırakacaklar. Hükümet para vermezse nereden bulacaklar. Belediye gelirlerinin kanunları var. Para var mı var. Düşündüğünüzden daha fazla var. Bu hizmetler neden yeteri kadar yok. Birisi malı götürürse e yok tabii. Bizimkiler he kuruşun hesabını verecek. O zaman görecesiniz hizmet nasıl verilirmiş.”
Kılıçdaroğlu, belediye başkan adayları ve milletvekilleriyle kalabalığı selamladıktan sonra hava yoluyla kentten ayrıldı.