Kızını dövmeyen dizini döver, deyimini ilk olarak kim ne maksatla kullanmış ve ne anlama gelmektedir? Şiddet ve kadın kavramını bir araya getirmenin akla mantığa izanı yoktur. Alın size, etimologlar için araştırma konusu.

Yerli yersiz, kullanılan deyim ile kadın erkek arasında yaşanan eşitsizliğin boyutu günlük dilde derinleştirilmektedir. Oğlunu dövmeye ihtiyaç duymayan ebeveyn toplumsal inşa süreçlerinden aldığı kültürel destek ile kızını döverek terbiye ve davranışını değiştirme konusunda kendisinde haklılık görmekte bunu da toplumsal bir norm olarak içselleştirmektedir.

Bakış açımızı, kızını dövmeyenden alıp toplumsal cinsiyet rollerindeki eşitliğe çevirmediğimiz müddetçe kız çocukları için şiddet, ayrımcılık, cinayet devam edecektir. Bir ebeveyn için, oğlunun şanına yakışan kız tavlama, kızının erkek arkadaş edindiğinde ahlak kuralları ile savunma pozisyonuna geçmek hiç adil değildir.

Ataerkil aile sisteminde kız ve erkek çocuklarına biçilen roller ve çizilen sınırlar farklıdır. Kamusal alanda, dışa dönük, karşı cinsle arkadaşlığı onaylanan, sokağa çıkabilen erkek çocuğuna karşılık, kız çocuğundan ev içinde kalması, sokakta bulunmaması, karşı cinsle arkadaşlık etmemesi beklenir.

Doğumhanenin kapısında oğlunu kucağına alarak cinsel organını öpüp ne canlar yakacak, diye parlayan gözler kızı için ise vatana millete hayırlı, namuslu, anne babayı utandırmayan evlat temennisi etmiyor mu?

Ankara Çubuk ilçesinde kızını tabanca ile öldüren baba haberi ile bir kere daha şok olduk. (7 Şubat 2020) Bir baba, 18 yaşındaki lise öğrencisi kızı Şeyma’yı silahla öldürmüş ve polise verdiği ifadede “erkek arkadaşı” olduğunu öğrenmesi üzerine cinayeti işlediğini itiraf etmiş. Cinayete sebep gerçek neden/konu üzerinde detaylı araştırmalar adli mercilerce başlatılmıştır ancak ilk ifadede verilen ve görünen sebep olarak “erkek arkadaş” mevhumu üzerinde durulması gerekiyor.

Kız ve erkek çocuklarının hemcinsleri ve karşı cinsleri ile arkadaşlık ederek büyümeleri sağlıklı bir kişilik oluşturmaları adına gereklidir. Bu genel geçer doğruyu kabul eden çoğu ebeveyn ikili oynamaktadır. Oğlan çocuğunun ilk aşk/ilk kız arkadaşlık deneyimi konusunda müsamaha sınırları geniş olan baba bir taraftan da geçmiş deneyimleri ile oğlunu yönlendirmekte ve yüreklendirmektedir.

İlk erkek arkadaşını/aşkını anlatan bir kız çocuğunun yarattığı panik ve tedirginlik için ne dersiniz? Aslan oğlum aşık olmuş diye kıvanç duyan baba, melek kızım aşık olmuş, diye nara atar mı?

Ya da siz ne yaparsınız?

Her pazar, mahalle kahvesinde arkadaşları ile okey oynayıp nargile tokurdatan toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmayan, kadın erkek eşitliğini hiçe sayan bir baba için kızının mı yoksa oğlunun mu aşık olması, masada anlatılacak makbul olaydır?

Hadi buyurun! Çocukların sosyalleşmesi, çifte okeye dönmekten daha değersiz bir konu mudur? Eşitlik bakışı ortak olan kahvehane arkadaşlarının vereceği toplumsal mesaj gayet açıktır. Bak, sana bir tavsiyem var: Kızını dövmeyen, dizini döver.

Buradan hareketle namus timsali olan kız çocuğunun en küçük bir yanlışında dövülmesi hatta öldürülmesine kadar giden hastalıklı bir anlayış vardır. Bu hastalıklı kodlamanın öncelikle dilden, kültürden ayıklanması gerekiyor.

Soru ve sorunların çözümünde alternatif yollar daima vardır. Matematiksel önerme toplumsal problemler içinde geçerli(mi)dir. Cinsiyet eşitliği konusunda farklı bakış açıları bizi farklı alanlara götürecektir. Dil ve gelenekselleşen yanlış kültür kalıplarından bir an önce uzaklaşmalıyız. Çocuğa sadece kız olduğu için dövüleceğine inanılan bir toplumsal bakış kabul edilemez. Çocukların yaşam örüntüleri arasında böyle arızalı bir kurgu yapılamaz.

Kesin olan bir şey vardır: Yanlış denklemler yanlış sonuçlar doğurur. O yüzden şiddet ve kadın kavramlarını yanyana getiren kültürel dil kullanımı terk edilmelidir.